Eyalet sistemi - Melih Aşık

Başbakan Erdoğan Pakistan dönüşü çeşitli konularda görüş belirtirken kritik bir konuya değiniyor:
“Böyle bir şey olsun demiyorum ama, valilerin de seçimle işbaşına gelmesi tartışılmalı...”
Başbakan konuya geçen ay da değinmişti...
Aynı öneri PKK’nın demokratik özerklik programı içinde de yer alıyor...
Geçen Temmuz ayında Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak bu yüzden sert bir diyaloga girmişlerdi...
Diyarbakır Valisi BDP’nin düzenlediği mitingi yasaklayınca Osman Baydemir:
“Valiler seçimle gelmelidir. Seçimle gelen Vali mitinge izin verirdi” demişti...
Vali Mustafa Toprak bu eleştiriye ağır bir yanıt vermiş, hukukçu Osman Baydemir’in bir süre önce KCK’da ilkokul mezunu kişiler tarafından sorguya çekildiğini anımsatarak:
“Demek ki seçimle gelmek ya da gelmemek bir mana ifade etmiyor”demişti.
Osmanlı’da eyalet sistemi vardı sonradan vilayet sistemine geçildi.
ABD’de başkanlık ve eyalet sistemi var. Valiler seçimle işbaşına geliyor. Avustralya’da da eyalet sistemi var. Ancak orada valiler tayinle işbaşına geliyor.
Türkiye’de bu sistemin sonucu ne olur?
İşte Siirt’te Hürriyet adlı gazetede Ahmet Arıtürk’ün tespitleri:
“Valiler seçimle gelirse ne olur? Feodal yapı devam ettiğine göre, bölgemizde şeyhzadeleri, ağazadeleri, aşiret liderlerini vali olarak görmemiz kaçınılmaz olur. Valinin devleti temsil etmesi gerekir. Seçilmiş vali ise özellikle bölgemizde, olsa olsa, kendi aşiretinin temsilcisi olur.”
Ülkeyi yönetenler bu kadar basit sakıncaları göremeyecek durumda mı? Yoksa amaç, BDP ve PKK’yı memnun etmek mi?

 Öğretmenlerimiz!

Bugün, Atatürk’ün, Millet Mektepleri Başöğretmenliği’ni kabul etmesinin 84. yıldönümü... O nedenle aynı zamanda “Öğretmenler Günü.” Bu anlamlı günde öğretmenlerimizin hal -i pür melali nedir, diye merak ederseniz... Buyurun Eğitim - İş’in 1776 öğretmenle görüşerek yaptığı araştırmanın sonuçlarına...
Öğretmenlerimizin yüzde 68’i bankalara, yüzde 32’si şahıslara borçlu iken kredi kartı borcu olanların oranı yüzde 71.
Her yıl düzenli olarak otel, pansiyon vb yerlerde tatil yapabiliyorum, ifadesine hayır yanıtı veren öğretmenlerin oranı yüzde 81... Düzenli olarak tiyatro ya da sinemaya gidemeyenlerin oranı ise yüzde 87.
Mesleğinin itibarının azaldığını düşünenlerin oranı yüzde 95, MEB’in uyguladığı politikalardan şikayetçi olanların oranı yüzde 86, atama, yükselme ve yer değiştirmelerde torpilin belirleyici olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 76.
Öğretmenlerimizin bir önemli şikâyeti de Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci velileri ve öğrencilerin şikâyetlerini dinlemek üzere kurmuş olduğu Alo 147 hattı. Her gün yüzlerce isimsiz şikâyet sonucu haklarında derhal soruşturma başlatılması, savunma hakkının neredeyse hiç tanınmaması... Bu hattın hizmete girmesiyle öğretmenlere yönelik şiddet olaylarının artması Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır”... Tayyip Erdoğan’ın, “Hem fazla ücret alıyorlar hem de çok tatil yapıyorlar” dediği öğretmenlerimizin 2012 Kasım’ındaki halleri aynen böyle. “Eser” sahiplerini kutluyoruz!

 AKP iktidarı TSK’nın Osmanlı döneminde uygulanan modele göre yapılandırılmasını istiyormuş.
Nasıl yani? Genelkurmay Başkanı’nın adı “Yeniçeri Ağası” mı olacak?
Haldun Ertem

 Toki

Gündeme CHP’li Aykut Erdoğdu getirdi. KC Grup adlı şirket TOKİ’yi 60 milyon lira zarara uğratmış... 12 milyon geri alınmış. 48 milyon ortada yok. Şehircilik Bakanı ve eski TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar:
- Burada dolandırıcılık var.Bu benim zaafımdır. Kim suçluysa cezasını çeksin, ben de dahil” diyor.
Ama ortada ceza çeken kimse yok... 48 milyonu paylaşan birkaç “talihli” ile ödeyecek olan 70 milyon enayi var...
Erdoğan Bey istifa mı etsin? Yok canım... 48 milyoncuk için istifa edilir mi? Eğer bir CHP’li belediyede bunun onda biri kadar yolsuzluk veya yolsuzluk söylentisi olsa başkanından muhasebecisine kadar bütün kadro çoktan hapsi boylamıştı. Ancak Erdoğan Bey “Dolandırıcılık var, bu benim zaafım” dediği halde bir soruşturma bile yok. Demek parayı götürenler yabancı değil. Bize de düşen “afiyet olsun” demektir...

 AKP’li Hüseyin Çelik,
 Patriotlarla ilgili, “yabancı asker gelecek ama tetik bizde olacak” demiş. İyi de sizin
tetiğiniz kimde olacak!
Fahrettin Fidan

 Chobani

Ünlü danışmanlık firması Ernst & Young’ın düzenlediği Yılın Girişimcisi 2012 yarışmasını, Chobani Yoghurt’un kurucusu Hamdi Ulukaya kazandı...
Mülkiyeli kardeşimiz Hamdi Ulukaya 2005 yılında eski bir yoğurt fabrikasını satın alıyor, 5 işçi ve 1 kamyonla işe başlıyor, aradan geçen 7 yılda ABD’nin en büyük yoğurt firması oluyor.
Chobani Yoğurt gelirinin yüzde 10’unu hayır işlerine ve sponsorluğa harcıyor. 2012 olimpiyatlarında ABD’li sporcuları destekleyen firmalar arasında yer alıyor...
Chobani’nin başarısının bize faydası var mı? Bize yok Yunanistan’a var. Çünkü Chobani ABD’de “Greek Yoghurt” diye satılıyor...
Söz açılmışken...
Yoğurt Türkçe bir sözlüktür... Yoğmak’tan gelir...
Yoğmak kalınlaşmak, donmak anlamındadır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget