Bu adımlar, ülkemizi parçalanmaya götürür

Ankara Barosu Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, TBMM gündeminde olan “anadilde savunma” konusunda önemli uyarılarda bulundu. Feyzioğlu, “Resmi dilin Türkçe olduğuna dair kuralın aşındırılması, yakın-orta vadede üniter devletin parçalanması sonucunu doğurur” uyarısında bulundu.

Anadilde savunma konusunda “soğukkanlı” düşünülmesi gerektiğini belirten Feyzioğlu, Devletin resmi dilinin Türkçe, bunun anlamının yasama, yürütme ve yargı işlemlerinin Türkçe olduğunu anlamına geldiğini belirtti. Resmi dilin Türkçe olduğuna dair kuralın aşındırılması, yakın-orta vadede üniter devletin parçalanması sonucunu doğuracağını kaydeden Feyzioğlu, şunları söyledi:

“Üniter devletten vazgeçilmesi, Türkiye’nin bir veya birden çok bölgesinde özerk devletler kurulması demektir. Bu, ülkede yaşayan herkesin felaketi olacak ve yalnızca sömürgeci zihniyetli emperyal güçlere çıkar sağlayacak bir iç savaş döneminin başlaması anlamına gelir.”

“Ülke yara alır”
“Adalet mülkün (ülkenin) temelidir. Sanık kendini savunamazsa maddi gerçeğe ulaşılamaz adalet gerçekleşemez; ülkenin temeli zedelenir” diyen Feyzioğlu, “Bu sebeple kendini savunacak derecede Türkçe bilmeyen sanığın tercümandan yararlandırılması zorunludur. Esasen bu halde tercümandan yararlanan sanık değil, bizatihi yargı organıdır. Çünkü etkili bir savunma olmazsa, yargı organı, varlık sebebi olan ‘adalet dağıtma’ işlevini yerine getiremez. Bunun sonucunda ülkenin temeli olan adalet sistemi, dolayısıyla ülke yara alır” dedi. Feyzioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“ Üniter devletin korunması, Türkiye’nin bir iç savaşa sürüklenmesinin önlenmesi isteniyorsa; yasama, yürütme ve yargı işlemleri, resmi dil olan Türkçe’den başka dilde gerçekleştirilemez.
Ceza yargılamasında duruşma, sözlüdür ve dinamik bir süreçtir. Şu halde sanığın duruşmayı en iyi şekilde takip edip sürece dahil olabilmesi için resmi dil olan Türkçe’yi hem anlayacak hem kendini ifade edecek kadar iyi bilmesi gerekir. Aksi halde söylenenleri eksiksiz ve hatasız bir şekilde anlayamaz, düşündüğünü eksiksiz ve hatasız bir şekilde ifade edemez. Soruşturma evresinde poliste, jandarmada veya savcılıkta yeterli olan Türkçe bilgisi, dinamik bir duruşmada yeterli olmayabilir
Türkçe bilen, yararlandırılmamalı
Soruna bakış açımız adil yargılanma hakkının evrensel ilkeleri ise sorunun adı, ideolojik çağrışımlar yapan ‘anadilde savunma’ olmamalıdır. Aynı şekilde kendini savunacak derecede Türkçe bildiğini kabul eden, bu kabulü yargılama organının gözlemiyle doğrulanan sanık buna rağmen tercümandan yararlandırılmamalıdır.

Aksi takdirde yargılama dili sanığın arzusuna göre belirlenmiş, resmi dilin Türkçe olması kuralı aşındırılmış olur. Bu nedenle Hükümet Tasarısında yer alan ‘meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilen’ sanığın, sözlü savunmasını başka dilde yapabileceğini öngören düzenleme, yargılama dilinin Türkçe olması kuralının, dolayısıyla üniter devletin aşındırılmasıdır.

Öyleyse her türlü ideolojik söylemden arındırılmış gerçek sorun, sanığın duruşmayı en iyi şekilde takip edip sürece en etkili şekilde dahil olacak düzeyde Türkçe bilip bilmediğinin nasıl tesbit edileceği olmalıdır.

Kötüye kullanım önlenmeli
Duruşmayı kendi ideolojik propaganda zeminine dönüştürmeye kalkışanları önlemek için düzenlemeye ‘Mahkeme tercümandan yararlanma hakkının kötüye kullanıldığını tesbit eder ise tercüman görevlendirmesi yapmayabilir veya yapılmış olan görevlendirmeyi kaldırabilir’ hükmü konulmalı,”

Felakete götürür
Baro Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu, “Sonuç olarak “Üniter devleti aşındıracak her adım, Türkiye’yi bir felakete sürüklemektedir. Adalet mülkün, yani ülkenin temeli ise, adil yargılanma hakkının gereklerinin yerine getirilmesi, sanığa bir lütuf değildir. İnsan haklarına saygılı bir yargılama, ülkeye yapılabilecek en iyi hizmettir. Tercüman konusuna bu açıdan yaklaşılmalı ve çözüm bulunmalıdır. Soruna adil yargılanma hakkının evrensel penceresinden bakıldığı takdirde, üniter devlete zarar vermeyen, tam aksine adil yargılamayı sağlamak suretiyle ülkenin temellerini güçlendiren çözümleri üretmek hiç de zor değildir” dedi.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget