ABD ve AB kıskacında kalan Ortadoğu ve Afrika ülkeleri, o bildiğimiz çokuluslu şirketler, sömürü düzeni, kan gölünden beslenenler…
Bu konuyu bilerek sık sık gündeme getiriyorum…
Emperyal ülkeler askeri güçleriyle işgal ettikleri topraklardan çıkmıyor, oralara “demokrasi ve özgürlük” getireceklerini söyleyip ellerindeki medya gücüyle tüm dünya halklarını kandırmayı beceriyorlar.
Irak’ta ve Afganistan’da yaşanan acı bu yüzden…
Oralarda açlık ve sefalet kol geziyor, köktendincilik almış başını gidiyor, dinci terör her gün onlarca can alıyor.
Kimilerine göre Ortadoğu için örnek ülke laik, demokratik Türkiye Cumhuriyet’i…
Denilen şu:
“Türkiye de Müslüman bir ülke… Mısır’ın, Irak’ın, Suriye’nin, Afganistan’ın, Libya’nın da Türkiye gibi olması gerekiyor.”
***
Dikkat ederseniz kimse Suudi Arabistan’ı ağzına almıyor.
Mısır, Irak, Suriye, Libya Suudi Arabistan’dan daha çağdaş ülkeler değil miydi?
Suriye’de kadınlar ister kara çarşaf giyer, ister başı açık gezer, erkeklerle aynı kahvede ve meyhanede oturur içkisini içerdi.
Suudi Arabistan’da öyle miydi?
Yaşam şeriata göre düzenlenmişti, kadınlar ne araç kullanabiliyor ne de tek başına bakkala gidebiliyordu…
Emperyalist güçler, çokuluslu şirketler neden gözlerini Suudilerin topraklarına göz dikmiyordu?
Ortadoğu kan gölüne dönüşünce Türkiye bir süre seyirci kaldı… Libya olayında öyleydi… Bunu Libyalı isyancılar söylüyor, ben değil. Kaddafi kardeşti. ABD ve AB bastırdı, NATO devreye girdi.
Neden değişti Libya’nın ardından Suriye için de AKP hükümetinin tavrı?
Küreselleşmenin güler yüzü vahşi kapitalizm, emeğin en yüce değer olduğunu bilir ve ona göre tüm dünya emekçilerine taşeronları aracılığıyla buyruk verir.
Yoksul ülkeleri sömürür, kan gölünden yeni varsıllar türetir.
***
Türkiye, Deniz Kavukçuoğlu’nun da daha önce değindiği gibi kapitalizmin en ilkel türünün, emek sömürüsünün, sendikasızlaştırmanın en yoğun biçimde gerçekleştiği ülkelerden biridir.
Bugün topluma dayatılan biat kültürünün sarmalı içinde, yoksul daha yoksul, varsıl daha varsıl olurken üniversitelerde bilimsel özgürlük yok ediliyor, daha düne dek “Kardeşim Kaddafi, kardeşim Beşşar Esat” dediği diktatörler bugün lanetleniyor.
Serdar Kızık, Türkiye’deki AKP iktidarının taban tabana zıt politikalarını irdeleyen yazısında ne diyordu:
“Kaddafi kardeşti, NATO operasyonuna ne gerek vardı; bugün AKP, Libya’yı bombalayan ortak gücün unsuru…”
Güneydoğu’da yollara döşenen PKK mayınları, şehit düşen askerlerimiz, çocuklarımız…
***
Peki kimler var PKK’nin arkasında, silah paraları nereden geliyor?
Avrupa ülkelerinde kesilen haraçlardan, uyuşturucudan…
Hollanda, İsveç, İsviçre, Belçika ne yapıyor?
Bildiğiniz şeyleri…
Bir ülke emperyalizmin güdümüne girerse, “tam bağımsızlık” ilkellik sayılırsa, laiklik “laikçilik” olarak tanımlanırsa, bir toplum ölümlere duyarsız olursa, kardeşliğin yerini düşmanlık alırsa olacağı budur…
Gerçekçi olmak gerekir olup bitenleri izlerken!
Bir yurtsever olaya böyle bakar…
Bir dönem bir koyup üç alanları da gördük hep birlikte…
Avucumuzu yalattılar bize!
***
Bugüne gelince…
Müslümanlara “rol model” olarak gösterilen Türkiye, Libya’ya bavulla milyon dolarları taşırken Irak’taki Sünni-Şii çatışmasını, Suriye’deki mezhep çatışmasını, Libya’daki aşiretlerin kardeş kanı akıtmasını aklından çıkarmasın…
Bu bir Büyük Ortadoğu Projesi’dir ve asıl rol model Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika’yı kuşatmasıdır…
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder