Tabletle ilgili mail yağıyor. Destekleyenler kadar karşı çıkan da var, koşul öne süren de. Görünen o ki, önümüzdeki ayların en önemli tartışma konularından birisi bu olacak.
M. Gözaydın’ın, yazılarımıza gönderdiği bilgi notunun devamı aşağıda. Ayrıca başta MEB olmak üzere çok farklı kurum ve kişilerden de benzeri bilgi notları geldi. Hepsi de çok çarpıcı. Onları da sizlerle paylaşacağız. Çocuklarımız tablet bilgisayarlarda ya porno izlerse diye paniğe kapılanlar da var, sınavda kopya çekerler diyen de. Dahası var: Parasız kalan ya kendininkini ya da başkasınınkini çalıp satarsa?..
En önemlisi de öğretmenlerimiz. Onlara da verilecek mi? Hem de öğrencilerden en az bir ay önce!
İşte tüm bu soruların ve daha fazlasının cevabı bir sonraki yazıda:
- Nerede üretilecek?
Tablet üretmek hiç zor değil. Çin’de şu anda yüzlerce imalatçı firma var. En iyisini bulmak şart. Buzdolabı üretmek de çok kolay. Bakın Türkiye’de onlarca vitrin buzdolabı üreten firma var. Onlar da pekala normal buzdolabı üretebilirler. Ama yapmıyorlar. Bir şeyi iyi üretebilmek için ARGE ve teknoloji birikimi ve VOLUME yani büyük miktar lazım. Bakın hâlâ Arçelik’in yanına bir 3. veya 4. firma çıkmadı. Arçelik ithalatla bile rahatça rekabet ediyor. Sebep malum. Bu tabletler ithal edilmeye başlayınca yerli firmalar da kendilerine bir strateji tespit edeceklerdir. Belki de imalatı düşüneceklerdir. Bunun müzakere zamanı şimdi değil. Teknoloji eskimeden uygulamaya geçmek şart. -
- Dünyaca ünlü markaların bile iç donanımı hep Çin’den geliyormuş?
Dünyaca ünlü markalar da yalnız iç donanımı değil tamamını Çin’de yaptırıyor. Bunlar HP, SONY, TOSHİBA. Japonlar bile Çin’de yaptırıyor, hatta şimdi ucuz işçilik nedeniyle Vietnam’a geçmek üzereler.
- Yani bu çerçeveden bakıldığında MEB bir yerde bir fabrika kurup ya da kurdurtup milyonlarca bilgisayar üretebilirmiş?
Ben buna “bekâra karı boşamak kolay” diyorum. MEB yalnızca 16 milyon tablet için fabrika kurarsa, bunu 5 yıldan evvel kuramaz. Bu 5 yılda da tablet demode olur, fabrika elinizde çöp diye kalır.
- Zaten çok basit bir teknoloji, montajı da o kadar zor değil?
Hepsi çok doğru. Ama şu soruyu hiç kimse sormuyor: Nerede düzenli bir pazar, kime satacaksınız, kiminle rekabet edeceksiniz? 16 milyon için fabrika yapılır mı?
- Bu işi devlet mi, birkaç firma mı, yoksa adil koşullarda gerçekleşecek bir ihale ile belirlenecek firmalar mı üstlenmelidir?
Çok güzel bir soru. Ürün özel bir üründür. Kalite fevkalade önemlidir. Sadece kalifiye firmalar davet edilmelidir. Zaten Türkiye’de 5-6 firma var. Hepsi çağrılmalıdır. Hepsinden teklif alınmalıdır. Kalite konusunda çok özel tedbirler konmalıdır. Kalite, fiyattan daha önemlidir.
- Yeni kurulan bir firma veya devlet bu işi ne kadar becerir?
Beceremez.
- Stok olmadan bu iş nereye kadar gider?
Devlet dağıtırsa zaten gelen tableti dağıtır. Stok diye bir dert yoktur.
- En önemlisi her yıl değişen teknolojiye karşı eldeki tabletler nasıl yenilenir?
Çok güzel bir soru. Onun için bu tablet dağıtım işi en hızlı bir şekilde yapılmalıdır. Tabletin ömrü 5-8 yıl arasındadır. Hatta ilk 10 milyon dağıtıldıktan sonra yeni bir teknolojiye geçilebilir.
- Büyük alkışlarla getirilen Bilişim Sınıfları ve FATİH Projesi’nin akıbeti de ortada?
Devletin her şeyi bilmesi beklenmemelidir. Gördüğünüz gibi Bilişim sınıfları da 10 yıl olmadan daha doğru dürüst kullanılmadan demode olmuştur.
- Bilgisayarlar da asla okulun ve öğretmenin yerini dolduramaz.
Kimse böyle bir iddiada bulunmuyor. Ancak hakikat şu ki öğretmenler hem Türkiye’de hem ABD de işsiz kalacakları korkusu yaşıyor. Amerika’da öğretmen sendikaları online eğitime muazzam karşı. Bu yüzden 60 milyon K12 öğrencinin ancak 1 milyonuna online eğitim veriliyor.
- Yazılımı kim yapacak?
Yazılım konusunda MEB tam 15 yıldır çalışıyor. Çeşitli ihaleler yapıldı. Özel şirketler de milyonlarca dolar para harcadı.
- Yazılım boşluğunu Bakanlığın kendisi mi dolduracak yoksa yıllardır bir işe yaradığı görülmeyen döküntü yazılımlar mı?
İşin en zor kısmı yazılım!
- MEB bu konuyu da hafife alıyor? Ya da birilerinin gazına geliyor.
İnşallah öyle değildir.
- Yazılımlar dışarıdan alınsa bile donanımlı denetleme ekiplerinin olması gerekir.
Yazılımların yurtdışından alınması bahis konusu olamaz. Bütün yazılımlar MEB tasdiki ve müfredata uygun olmalıdır.
- Sistem tıkandığı noktada, 24 saat hizmet verecek, cıva gibi mühendisler ve öğretmenler olmadan yarı yolda kalınır.
Doğru söze ne denir!
Özetin özeti: “Avrupa’da benzer uygulama var mı?” diyen de var, “Onlarda yok diye biz de mi yapmayacağız!” diyen de...
Abbas Güçlü/Milliyet
Yorum Gönder