Bir dizi fotoğraf… Kimileri yürekleri dağlıyor… Kimileri acı ve hüzün veriyor…
Kadınlar, bizim kadınlarımız.
Kimi zaman adına “töre” denilen vahşete teslim… Kimi zaman 15’inde gelin, 16’sında anne…
Kimi okula gidiyor, çoğunluğu gitmiyor…
Bekir Coşkun, Erzurum’daki kadınları yazdı…
HES’lere karşı direnen, kucağında bebeyle, yaşlısıyla, genciyle, çığlık çığlığa dozerlerin önüne kendilerini atan kadınlarımızı.
Yaşlısıyla genciyle…
Onlar ne diyordu:
“Dereler bizim!”
Türkiye’nin dört bir yanında başladı bu eylem…
Köyceğiz’den Rize’ye, Hopa’ya uzandı…
Bir çığlık dalga dalga yayılıyor…
Yazı masamın başında Bekir’in yazısını bir kez daha okurken kadınlarımızı düşünüyorum…
***
Ve aklıma Sivas’ta Madımak Oteli kıyımında babasını yitiren arkadaşım Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok’un başına gelenler geliyor.
Zeynep, Doğuş Üniversitesi’nde Kurumsal İletişim Birimi Sorumlusu olarak görev yapıyordu. Sivas kıyımına ilişkin açıklamalar yaptı, yazılar yazdı.
Sonunda ne oldu?
Çalıştığı eğitim kurumundan kovuldu…
Çalışma arkadaşları, öğrenciler sustu, biz sustuk!
Medya bu kez olayın üzerine gitti…
Toplumsal Bellek Platformu olayı sahiplendi…
Toplumsal korkunun vardığı nokta buydu işte.
Susmak, tepki koymamak!
Bu gibi olaylar benim güzel yurdumun insanını pek ilgilendirmez…
Tıpkı terör olaylarında olduğu gibi.
Unutkandır…
***
Toplumsal Bellek Platformu’nun yaptığı açıklamayı okuyorum, Zeynep’in başına gelenleri düşünürken.
Açıklama özetle şöyle:
“Hangi kurum tarafından alınırsa alınsın, bir kişinin siyasi görüşleri nedeniyle işine son verilmesi siyasal bir karardır.
Hangi kurum olursa olsun, bir cinayeti, katliamı sorgulayan ve sorgulanmasına yol açan açıklamadan sonra bir kişinin işine son verilmesi, o kurumun mantığı da katliamı yaptıranların mantığıyla örtüşüyor demektir.”
Zeynep, Cumhuriyet’te yazıyor…
Edebiyattan sinemaya dek kültür konularına değiniyor.
***
Sivas katliamının peşini bırakmıyor, bırakmayacak…
İşten atılıyor, kovalanıyor olsun!
Kadınlar yılıyor mu Erzurum’da, Karadeniz’de Köyceğiz’de…
Tekmelenen, horlanan kadınlar.
Hepsi çığlık çığlığa…
Zeynep ve Zeynep’ler de susmayacak…
Doğru bildikleri yolda yürüyecekler hep birlikte.
Zeynep’le Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan bir süre önce Ankara’da bir açıklama yapmışlardı…
Bilim ve Kültür Merkezi’ne dönüştürülen Madımak Oteli’nin girişindeki anı bölümünde diri diri yakılan 33 aydın, şair, sanatçıyla birlikte iki saldırganın adlarının yazılmasına tepki göstermişlerdi…
“Olay, babalarımızı yok sayıyor!”
***
Bunu söyleyen Madımak’ta diri diri yakılan iki şairin kızlarıydı…
Zeynep, Doğuş Üniversitesi’nden kovulduktan sonra şu açıklamayı yaptı:
“Çalıştığım ‘eğitim’ kurumundaki görevime Sivas katliamı ile ilgili açıklamalarım sakıncalı bulunduğu için son verildi. Düşünce ve ifade özgürlüğü için ortam yaratması beklenen üniversitelerimizin geldiği son durum da bu! Bir eğitim kurumu sıradan bir vatandaşın adalet arayışı için yaptığı çağrıdan ‘rahatsız’ olabiliyor. İşte korku imparatorluğunun gücü.”
***
Korku imparatorluğu… Zeynep… HES’lere karşı direnen kadınlarımız… Töre vahşeti… Kaçırılan öğretmenlerimiz, azgınlaştıkça can çekişen PKK’nin sivilere yönelik silahlı saldırıları…
Canınızı yakıyor mu bunlar?..
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder