Deniz Feneri Savcılarını atacaklar - Saygı Öztürk

Deniz Feneri e.V’nin Türkiye ayağını soruştururken, soruşturmaları ani bir kararla ellerinden alınan Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişleri tarafından yürütülen soruşturma sonuçlandı. Müfettişler, savcılar hakkında “dava açılması” önerisinde bulundu. Ancak, dava açılıp açılmayacağına HSYK’nin 2. dairesi dosyayı inceledikten sonra karar verecek.
3 savcının gündeminde, Kanal 7 televizyonunda, evlerde yapılacak aramanın önceden nasıl sızdığını ortaya çıkartmak vardı. Ancak, soruşturmaları elinden alındı. Yerlerine görevlendiren iki savcının ise konunun henüz detayına inemedikleri öğrenildi.
İşte görevden alma belgesi
Yaklaşık 3 yıldır yürüttükleri soruşturmanın, 4 satırlık bir yazıyla ellerinden alınması, savcıları şoke etmişti. Bir savcının yaşanan olaylardan sonra üzüntüsünden ağladığı da Adliyede de hala konuşuluyor.
Deniz Feneri soruşturmasını, üstlerden gelen istek doğrultusunda Ankara C.Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş görevden aldı. Soruşturmadan niçin el çektirildiklerine ilişkin gerekçe de gösterilmedi. O yazıda sadece şunlar yazılıydı:
“Cumhuriyet başsavcılığımız tarafından 2008/2111 sayılı dosylada soruşturmayı yürütmek ve muktezaya bağlamak üzere Cumhuriyet savcıları Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş görevlendirilmişlerdir. Bu nedenle; uhdenizde bulunan 2008/2111 sayılı soruşturma dosyasının Cumhuriyet savcıları Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş’a tutanağa bağlanmak suretiyle devredilmesi, rica olunur.”
Arama yapılacağı nasıl sızdırıldı?
Deniz Feneri e.V soruşturmasında gözden kaçırılmak ve unutturulmak istenen konulardan birisi de, ev ve işyerlerinde arama yapılacak kişilere “arama yapılacağı” bilgisinin nasıl verildiğidir. İşte, bu konuda edindiğimiz bazı yeni bilgiler:
Beşir Atalay’ın İçişleri Bakanlığı döneminde Koruma Müdürlüğü görevini yapan ve halen bu görevi Atalay’ın yanında sürdüren Emniyet Müdürü Ali Karabağ, 14 Eylül 2010 tarihinde, Kırıkkale’nin AKP’li Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı telefonla aradı. Korkmaz ise bu konuşmanın hemen ardından, Kanal 7 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’i aradı.
Mustafa Çelik’in mahkeme kararıyla telefonları dinleniyordu. Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ile genel müdür Mustafa Çelik arasında geçen konuşma edindiğimiz bilgilere göre şöyle:
Veli Korkmaz: Çok önemli ve acele bir şey var.
Mustafa Çelik: Hayırdır ne oldu?
Korkmaz: Sabit telefonunu ver.
Çelik: Buradan konuşalım. Ne var.
Korkmaz: Önemli, önemli. Sabit telefonunu ver.
Çelik: Söylüyorum 212 …..
Sabit telefonla ilgili dinleme kararı olmadığı için, Korkmaz ile Çelik arasında nasıl bir konuşma geçtiği bilinmiyor. Ancak, yapılan telefon “detay sorgusu”nda, Mustafa Çelik’in, Veli Korkmaz’la yaptığı konuşmanın hemen ardından Zekeriya Karaman’ı aradığı belirlerdi.
Bir gün sonra arama kararı
Bu telefon konuşmalarından bir gün sonra şüphelilerin iş ve ikametgahlarında yapılacak aramalar için mahkemelere karar verdi. C.Savcılarına göre, şüpheliler, arama yapılacağını önceden öğrenmiş oldu ve buna göre de önlemlerini aldı.
Bu konuda, bazı şüphelilerin “Veli Korkmaz ile Mustafa Çelik arasındaki telefon konuşması 14 Eylül’de yapılmış. Oysa o tarihte arama kararı yok. Dolayısıyla Veli Korkmaz’ın arama yapılacağını öğrenmesi mümkün değil” diye kendilerini savundukları öğrenildi. Bu durumu araştırdığımızda ise şöyle bir tablo ortaya çıktı:
Arama kararı verilmesi için Ankara C.Savcıları İstanbul’a yazıyı kurye ile gönderdi. Yazının, Emniyet görevlileri tarafından C.Savcılığı’na teslim tarihi ise 13 Temmuz. Yani, arama kararı verilmesinden iki gün önce arama kararı verilebileceğini bazı görevliler biliyor.
Değerlendirmelere göre, Savcılıklara gönderilen yazının içeriğini bilen bir Emniyet mensubu, durumu İçişleri Bakanının koruma müdürü Ali Karabağ’a bildiriyor. Müdür de, Kırıkkale Belediye Başkanına, Başkan da Mustafa Çelik’e aktarıyor. Böylece arama yapılacağı zinciri diğer kişilere de ulaştırılıp önlem almaları sağlanıyor.
“Bakan gideceği zaman, başkanı arardık”
Savcılar değiştikten sonra, “Köstebek” suçlamasına” muhatap olanlardan Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, “Mustafa arkadaşımdır. Zaman zaman konuşuruz. Arama yapılacağına ilişkin bir şey söylemedim” diyor.
Emniyet müdürü Ali Karabağ ise ifadesinde, “Bakan Bey Kırıkkale’ye gideceği zaman, Belediye Başkanı Veli Korkmaz’ı arar bilgi verirdim” diyor. Konuşma 14 Temmuz’da yapıldığına göre o gün bakanın programında Kırıkkale olup olmadığı hem bakanlıktan, hem de Kırıkkale Valiliği’nden öğrenilebilir. Henüz, bu bilgilerin alınmadığını, hatta sorulmadığını öğreniyorum.
Bir şeyi daha öğreniyorum: Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, 3 savcının soruşturmadan alınmasını Adli Yılın açılış töreninde eleştirdi. Konuşma kitapçılığında ise bu bölüm yer almıyor. Eğer, savcılardan soruşturmalar alınıyor ve bunun için bir dakika bile konuşulmuyorsa vay yargımızın haline…

Saygı Öztürk/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget