Anayasa Drajesi - Rifat Serdaroğlu

Draje:
Yutmayı kolaylaştırmak üzere, şeker-çikolata gibi özel tatlı maddelerle kaplanmış ilaç tableti.
1 Ekim 2011 de açılacak olan TBMM’nin sürekli gündeminin “Yeni Anayasa” çalışmaları olacağı belli olmuştur. Bu çalışmalar ve TBMM’de oluşacak olan “Uzlaşma Komisyonu’nun” gerçekleştireceği taslak değişiklikler hakkında önümüzdeki günlerde uzun uzun konuşacağız.
Bugün, yeni Anayasa hazırlıklarının perde arkasını, bu konudaki öngörümüzü, AKP+BDP’nin  TBMM’de  olacak  işbirliğini ve yeni Anayasa’nın üzeri şeker ve çikolata ile kaplanıp, Türk Milletine nasıl yutturulacağı hakkındaki düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz.
Başbakan Erdoğan, son Amerika seyahati öncesi, MİT-PKK görüşmelerinin açığa çıkması üzerine gazetecilere şöyle demişti;
“Bölücü terör örgütü ve siyasi uzantıları(BDP), geçmişte olduğu gibi(!) bizden iyi niyet ve anlayış(!) beklemesinler. Habur anlayışı bitmiştir.” (Geçmişteki iyi niyet ve anlayışı bir açıklasalar da öğrensek)
Amerika dönüşünde ise;
“Terörle mücadele ederiz, siyasi kurumlarla da müzakere ederiz. Müzakerenin iki ayağı var,  İmralı ve dağ kadrosunu unutmamak şart.(BDP zaten TBMM’de)
Yine Amerika ziyareti öncesi BDP Eşbaşkanı;
KCK operasyonları devam ediyor. TBMM’yi boykot etmekle ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkmıştır, meclise katılmamızı beklemesinler.”
Amerika ziyareti sonrası
“1. Ekim’de Meclis’e katılacağız ve mücadelemize devam edeceğiz…”
Hem Başbakan Erdoğan’da, hem de BDP’li milletvekillerinde ki bu ani fikir değişikliğinin sebebi ne olabilir sizce?
Esas Eşbaşkan Obama,
“Değerli dostum Erdoğan, siz neler yapıyorsunuz? Kavganın sırası mı? Siz 326 milletvekiline sahipsiniz, biri Meclis Başkanı olduğundan oy kullanamıyor, kaldı 325.  Yeni Drajeli Anayasa’nın Türk Halkına yutturulması, yani kabul ettirilmesi için halkoyuna gidilmesi şart. CHP ve MHP bu değişiklikleri görünce nasılsa kaçacaklar. Kim sana yardım edecek? Kim senin milletvekili eksiğini tamamlayacak? Bizim Barzani’nin çocukları değil mi? Öyleyse bu kavga niye?
Lüzumsuz yere kavga edip hem Türk Ordusunu sevindirmeye ve önümüzdeki oylamayı da 1 Mart Tezkeresine döndürmeye ne hakkınız var?  Siz Türkiye’ye dönüşte beyanlarınızla görüşme kanallarını açın, İmralı ile bitme aşamasına gelen görüşmeleri de tamamlayın. Ben Kuzey Irak’taki adamıma talimat veririm, BDP’liler de Meclise girerler. CHP ve MHP’yi boş verin, eğer çok direnirlerse, yeni bir kaset furyası ikisini de darmadağın eder nasılsa” demiş olabilir mi sizce?
Bence olamaz. Başbakan’daki ve BDP’ deki yüzseksen derece dönüş mevsim değişikliğinden olmuş olabilir. Eğer böyle bir şey olsaydı, bizdeki özgür ve cesur basın mutlaka yazardı !…
BDP+PKK+İmralı’nın, yeni Anayasa’da istedikleri değişiklikleri biliyoruz.
AKP ve Başbakan Erdoğan’ın “Öcalan ile görüşen devleti” , İmralı ile yaptığı görüşmelerde bunlardan hangilerini kabul etti? Yol haritası beraberce hazırlandığına göre, elbette ki bazı talepler kabul edildi. Üzerleri şeker veya çikolata ile kaplanacak maddeler şunlardan hangileri?
*Bir devlet çatısı altında, siyasal egemenliğin değil ama(O daha sonra) yönetim yetkilerinin bir bölümünün yerel seçilmiş temsili yapılara devri, olabilir mi?
*Türkiye’deki tüm yerel birimlerde, vergi koymak dahil, meclis sistemi örnek alınmalıdır, olabilir mi?
*Salt “Etnik” ve “Toprak” temelli özerklik anlayışı yerine, kültürel farklılıkların özgürce ifade edildiği bölgesel ve yerel bir yapılanmayı kurmak, olabilir mi?
*Kürtlerin halk olarak tanınması ve eşit statüye(Draje Anayasa’sına, Türkiye Cumhuriyeti iki eşit halktan oluşur maddesi konulması) kavuşturulmaları, olabilir mi?
*”Bayrak” ve “Resmi Dil” tüm Türkiye Ulusu için geçerli olmakla birlikte her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleriyle(ikinci bayrak-ikinci dil) demokratik öz yönetimi oluşturması, olabilir mi?
*Demokratik özerklik modelinde, İl Valileri hem merkezi hükümetin hem de bölge yürütme kurulunun aldığı kararları uygulamakta görevlidir. Bakanlıkların taşra teşkilatları da aynı prosedüre tabi olacaktır, olabilir mi?
Sayın Başbakan, siz cesur bir insansınız, kimden korkuyorsunuz. Siz konuşunca,  dünya tir tir titriyor. Obama’ya bile, “seçimde sıkıntın olursa haber ver, gelip birkaç yerde konuşma yapayım” demişsiniz.
Siz ki, Libya’ya savaş gemilerini gönderirken TBMM’ye bile sormadınız, önce gemiler gitti, karar sonra alındı. Suriye Lideri Esad ile önce kardeş olup, sonra savaşacak hale gelirken millete mi sordunuz ki, bu Drajeli Anayasa’yı millete soracaksınız?  Her şey millete sorulur mu? Bakın Piri reis gemisini bir emrinizle, Akdeniz’e “Mavi Yolculuğa” gönderdiniz. Kimseye sormayın, sizden büyük var mı? Siz “tak” emredin, millet “şak” yapsın.
Susmak, kaçak güreşmek sizin gibi bir başpehlivan’a yakışır mı?
Ünlü atasözümüzü bilirsiniz; “Gizli gizli öpüşen, açık açık doğurur.”
PKK Lideri Öcalan ile mutabakata varılan anlaşmayı lütfen siz açıklayın. Nasılsa örgüt yakında tüm görüşmeleri açıklayacak. Her şey gün ışığına çıkacak. Delikanlılık sizde kalsın…
Sağlık ve başarı dileklerimle

Rifat Serdaroğlu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget