Adım adım karşı devrim - Hasan Pulur

Yaşadığımız günlerin değerini, önemini bilin... Değer yargılarının altüst edildiği zamanı yaşıyoruz.
Bunun adı “devrim”dir, bir devrime karşı yapıldığı için “karşı devrim”dir.
* * *
Üç örnek...
“1950’de Demokrat Parti iş başına gelir. İsmi üzerinde ülkeyi tek partili dönemden farklı olarak demokrasi kurallarına göre yönetecektir; yargı bağımsızlığı kurumlaştırılacak ve korunacaktır. Ancak kısa bir süre sonra gerçek ortaya çıkar: Muhalefet partisinin Genel Sekreteri Kasım Gülek 1952 yılında yapılacak yerel seçim nedeniyle Bilecik’tedir. İktidar partisi, CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’in bu yöredeki seçim çalışmalarından rahatsız olur ve Adalet Bakanı R. Nasuhioğlu Bilecik Savcısı rahmetli Fahrettin Oğuz’a telefon eder ve Kasım Gülek’in tutuklanmasını ve hemen Ankara’ya gönderilmesini ister. Savcı aynı görüşte değildir, bir ara telefondaki ses çizmeden yukarı çıkarak savcıyı paylar:
- Sen ne biçim savcısın?
Erdemli ve onurlu savcı bu günlere bile örnek olacak bir davranış içinde, ‘benim görevim bitmiştir’ der ve telefonu bakanın yüzüne kapatır. Olaya tanık olan yargıç adayı ve şimdi Yüksek Mahkeme Yargıtay Onursal Üyesi (emekli) Kemal Gür’e dönerek:
- Evladım benim gibi yapmaya hazırsan devam et. Yoksa adaleti rencide (incitmek, küçük düşürmek) edersin...” (X)
* * *
İkinci örnek...
İki binli yılların sonu, bir Yargıtay başkanı, adalet yılının açılış konuşmasında der ki:
“Hâkimler cüzdanlarıyla, vicdanları arasında kalmıştır.”
* * *
Üçüncü örnek, iki gün öncesinden...
“Yargıtay Tetkik Hâkimi Celal Çelik, Türk yargısının ‘hukukun üstünlüğü ve halka adalet dağıtmak ülküsünden giderek uzaklaştığını’ belirterek görevinden istifa etti.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nde görev yapan Tetkik Hâkimi Celal Çelik, istifasını yönetim kurulu üyesi olduğu YARSAV’da düzenlediği basın toplantısında açıkladı. Yargıtay’da gelinen durumu sert ifadelerle eleştiren Çelik, Yargıtay üyelerinin ve daire başkanlarının hak etmedikleri şekilde görev yerlerinden alınarak farklı dairelerde görevlendirildiklerini anlattı. 40 yaşında olduğunu ve emeklilik süresini doldurmak için önünde 10 yılı bulunduğunu ifade eden Çelik, ‘İki kızım var, ekonomik olarak ayrılmanın zorluklarını bilerek istifayı göze aldım’ diye konuştu.
Çelik, Yargıtay’da 20 civarında hâkim ve savcının yakın zamanda aynı gerekçelerle emekliye ayrılacağını söyledi. Türk yargısının hukukun üstünlüğü ve halka adalet dağıtma ülküsünden uzaklaştığını vurgulayan Çelik, ‘Türk yargısında, kişi hak ve özgürlüklerine değer katması gereken karar ve gerekçeler ile yargıçlar ve savcılar yönünden saygın duruş söz konusu olması gerekirken biat, bedelli ikbal beklentileri, blok oy uygulamaları, koltuk ve yaranma hesaplarının varlığı midelerimizi kaldırmıştır” dedi. (XX)
* * *
İşte “karşı devrim” budur.
1950’li yıllarda CHP’li Kasım Gülek’i tahliye eden hâkim “beyaz” diye gazetelerin birinci sayfalarından, manşetlerden düşmemişti.
Ya bugün istifa eden Celal Çedik’e gazetelerin gösterdiği itibar?!
Sütunlarda, iç sayfalarda yer bulabilmek için kendilerini ne kadar da zorlamışlardır.
————————
(X) Çetin Aşçıoğlu Yargıtay onur üyesi, Doğru ve Güvenli Yargılanma Hakkımız Var.
(XX) Cumhuriyet, 27.09.2011

Hasan Pulur/Milliyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget