Savaş lordları susturulmalı - Rıza Zelyut

Daha önce de yazdım:
1989'da Almanya'ya ilk gidişimde gördüm ki PKK; bu ülkeyi esir almış. PKK militanları; bellerinde silahla rahat rahat dolaşıyorlar da Alman polisi onları görmüyor bile. Öyle ki bizim orada vereceğimiz konferansları bile engellemeye kalkıştılar.
Buradaki PKK'lılar; Kürt kökenli insanlardan 'Savaş Vergisi' adı altında zorunlu para topluyorlar. Kimse buna itiraz edemiyor. Alman hükümetleri de bu hukuksuzluğu el altından destekliyor.
Sadece bu kadarla da kalmıyor PKK... Avrupa'daki birçok gece kulübü bile bunlara para kazandıran bir yapıya çevrilmiş.
Bunun dışında PKK; başta Almanya olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşlarına sızmış bulunuyor. Medyada da bunlar etkili. Görüldüğü gibi PKK, Avrupa ülkelerinden istediği biçimde yayın yapabiliyor.
Avrupa'nın her ülkesinde binlerce PKK'lı terör eylemlerini destekleyen gösteriler yapıyor, siyasetçileri baskı altına alıyor.
Yani; Avrupa'da; hatta Avustralya'da bile PKK'nın mali gücünü oluşturan; siyasi ve ideolojik destek yaratan ekipler var. Bu ekiplerde çalışan binlerce insan; PKK teröründen besleniyor. Bunlar; Avrupa'da krallar gibi yaşıyorlar. Türkiye ile savaştıklarını söyleyerek her yerden bol bol para çıkartan bu savaş ağaları; çatışmanın bitmesini asla istemiyorlar. Çünkü PKK biterse bunlar da biteceklerini iyi biliyorlar.
Bu gerçeği Avrupa devletleri de biliyor amma hiç bir devlet PKK'lı oldukları kesin olan bu kadrolara dokunmuyor.
İşte Türkiye; bundan sonra dış politikada da terörü besleyen bu kanalları kurutacak biçimde yeni bir taktikle hareket etmelidir.
Başbakan Erdoğan; İsrail'e gösterdiği tepkiyi; PKK terörünü besleyen Avrupa Birliği ülkelerine de göstermelidir.
Üstelik; Türk hükümetinin elinde; Avrupa ülkelerinin PKK'yı besleyen, güçlendiren tavırları ile ilgili pek çok belge de bulunmaktadır.
Öyleyse hükümet; önce Avrupa Birliği olmak üzere; PKK destekçisi ülkelere karşı daha net, daha sert bir politika geliştirmek zorundadır.
Eminim ki Avrupa'dan PKK'ya para; militan ve moral aktarılmasaydı bu örgüt çoktan çöker giderdi.

YA ABD
Bugün PKK Kuzey Irak'tan silah ve militan devşiriyor ve o bölgede de barınıyor. Geçmişte; Kuzey Irak'taki Kürt aşiretlerini PKK'ya karşı kullanma girişimleri hep başarısız oldu. Bundan sonra ise bu tür beklentilerin hiç şansı yok. Öyleyse; Barzani-Talabani ikilisine bel bağlayarak Kuzey Irak'taki PKK'yı etkisizleştirme tavrı, kendimizi kandırmak olur. Hükümet; artık bu ikiliye karşı da dişini göstermelidir.
Bölgeye uzaktan kumanda eden ABD ile de  daha gerçekçi pazarlık yapma zamanı gelmiştir. Türkiye bu konuda ABD'den destek isteme ve bu desteği alma hakkına sahiptir. Sadece bu konuda ABD Başkanlarının (Bush ve Obama) verdiği sözlerin yerine getirilmesini istemek ve bunda ısrarcı olmak bile yetecektir.
Ben tahmin ediyorum ki Türkiye; 'Ya biz ya onlar!' mesajı verdiğinde ABD; Türkiye'yi tercih edecektir.
Başbakan Erdoğan; Türkiye'nin ABD için vazgeçilmezliğini görerek böyle bir mesaj verebilirse, ABD'den olumlu karşılık bulabilecektir.
Bunun  denenmesinin ne mahsuru olabilir ki?
Nasıl olsa biz ABD ne istiyorsa yapıyoruz; onlar da bizim bir isteğimize evet desinler; yeter...
- - -
Tekrar hatırlatıyorum:
PKK'nın bir ayağı; uluslararası arenadan aldığı mali ve psikolojik destektir. Türkiye; bu desteğin terörü yüceltmek olduğunu öncelikle Avrupalılara göstermek zorundadır. Eğer Avrupa'da PKK takibe alınırsa; örgüt Türkiye'de daha sakin kalmak gereğini duyacaktır.
Dikkat: Türkiye; taviz verdikçe PKK daha fazlasını istedi. Terörle topyekun mücadele başlatmazsanız; onu şekerle kandırmanın mümkün olmadığını acı biçimde öğrenirsiniz.

Rıza Zelyut/GÜNEŞ
   30 Eylül 2011

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget