Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç öteden beri kendini devleti yönetenlerin üstünde gören bir anlayış sergiliyor.
Yüksek Mahkeme’nin kuruluş yıldönümlerinde veya yeni bir üyenin ant içme törenindeki konuşmalarında yasama ve yürütme erkine direktifler vermeyi, hatta diğer yüksek yargı organlarını paylamayı, adeta kendine bahşedilen kutsal bir görev sayıyor.
Haşim Kılıç, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı koltuğuna oturduğundan beri Sayıştay gibi anayasa hukukuyla ilgili olmayan sorunları ele alan bir kurumdan.. anayasal konularda kararlar veren yüce bir kurumun başına gelmesi ve başkanlık görevine getirilmesi sürekli eleştirildi.
Haşim Kılıç’ın Sayıştay’dan Anayasa Mahkemesi üyeliğine nasıl geldiği ayrı bir öykü.
Turgut Özal, Cumhurbaşkanı iken Kılıç’ı Yüksek Mahkeme üyeliğine hangi nedenlerle atadı?
Kimine göre Özal; Kılıç’ı eşi başı türbanlı, evine TV almayan kişiliği nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne üye seçti.
***
Başka iddialar da hâlâ belleklerde.
Örneğin Haşim Kılıç’ın Yüksek Mahkeme’ye başkan olabilmek için üyelerden birine -Osman Paksüt’e- başkanvekilliğine getireceğini vaat ettiği hâlâ konuşuluyor.
Başka bir iddiaya göre Özal, Anayasa Mahkemesi’nin bünyesini değiştirmeyi tasarlıyordu.
Göçtü dünyadan. Yıllar sonra Özal’ın tasarılarını gerçeğe dönüştüren bir parti, AKP geldi iktidara.
Anayasa Mahkemesi’nin bünyesini kendi kalıplarına uyacak biçimde değiştirdi ve yeni üyelerin oyçokluğuyla Haşim Kılıç, ikinci kez başkanlığa seçildi.
Kılıç, sonucu kişisel zaferi gibi yorumladı:
“Yeniden başkanlığa seçilmem; benim anayasayı bilmeyen bir başkan olduğumu iddia edenlere en güzel yanıttır!”
İşte böyle bir başkan Haşim Kılıç.
***
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç; görevini aşan siyasal kimi açıklamaları, konuşmaları nedeniyle gündemden düşmüyor.
AKP’ye kimi dava konularında yol gösterdiği iddialarını bir yana bırakalım.
Bu kez WikiLeaks; Haşim Kılıç’ın ziyaret ettiği ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey’i, ilgili olduğu alanın çok dışında kalan “memleket meseleleri üzerinde bilgilendirdiğini” açıkladı.
Büyükelçiyi, Demokratik Toplum Partisi’ni neden kapattıklarından başlıyor bilgilendirmeye.. çorap söküğü gibi arkası geliyor açıklamaların...
Askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasından tutun da parti kapatmalara karşı olduğunu, anayasanın değişmesi gerektiğine kadar ne istersen var elçiye anlatımlarında.
***
WikiLeaks belgesini CHP eski milletvekili, Kılıçdaroğlu’nun harcayarak parti dışına ittiği Şahin Mengü açıkladı.
Tabii gürültü koptu. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın ABD Büyükelçisi’ne bilgi taşıması istifa etmesini gerektirir diyen demeçler yayımlandı.
Açıklama yapması beklenen Kılıç’tan ses çıkmadı.
Sustu üç gün. Eleştirileri sindirmiş olacak ki, açıklamayı gazeteci Fikret Bila’ya yaptı.
“Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak bir büyükelçiye ya da herhangi birine bilgi sunmak, rapor vermek, arz etmek gibi kavramlarla ifade edilebilecek bir konumum ve üslubum olamaz. Bunu onursuzluk sayarım” dedi.
Dedi ama; Büyükelçi Jeffrey’den (veya ABD’den) WikiLeaks belgesine yalanlama gelmediğine göre Kılıç’ın açıklaması tek taraflı bir savunma anlamı taşıyor.
Üstelik Haşim Kılıç, Bila’ya büyükelçiye neler söylediğinin içeriğini de açıklamıyor. Bilgi verdiği konuları özenle gizliyor ve:
Açıklamadaki altı çizilerek okunacak şu ifade:
“…Büyükelçi ile ‘iç ve dış meseleler’ konusunda sohbet ettik…” ifadesi, bir bakıma WikiLeaks belgesinde yazılanları doğrulamıyor mu?
Bu ifade, itiraf gibi savunma diye değerlendirmelere kapıyı aralamıyor mu?
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder