Sıfır Sorun mu Dediniz? - Hikmet Çetinkaya

Zaman zaman aklıma hep aynı soru gelir:
“İnsanlık onuru nedir?”
Benim güzel yurdumun insanı bunu oturup düşünür mü?
Laiklik kavramının ne olduğunu bilmeyenler, nasıl bir demokrasi ve Türkiye istiyorlar? Demokrasisi ve özgürlükleri geliştirilmiş bir Türkiye mi, yoksa tarikat şeyhlerinin, din pazarlamacılarının özlemini duyduğu bir Türkiye mi?
Ulusal devlet kavramını “faşizm” olarak gören bir siyasal iktidar, Mustafa Kemal Atatürk’ün “tam bağımsızlık” kavramından ne anlıyor?
Olup bitenleri irdelediğimizde, emperyalizmin kolları arasında sıkışmış, komşularıyla ilişkileri bir türlü belli bir düzeye ulaşmamış Türkiye var bugün karşımızda.
Mustafa Kemal Atatürk kısacık yaşamında Türkiye’de Cumhuriyet Devrimleri’nin temelini attı; ulusal, çağdaş, tam bağımsız bir çizgiyi yaşama geçirdi.
Oysa günümüz Türkiyesi’nin fotoğrafı ortada.
***
Laik demokratik Cumhuriyetin temelleri ikinci “tek adam” döneminde sarsılıyor, gazetelerde ve televizyonlarda siyasal iktidarı öyle ahım şahım eleştirmeyen meslektaşlarımız bile işlerinden olurken yandaş, candaş, dindaş medya, toplumu etkilemek için her yola başvuruyor.
Cumhuriyet Devrimleri’nin kazanımları gözlerimizin önünde yitip giderken feodal yapı, aşiretler ivme kazanıyor; terör birdenbire büyük kentlere iniyor, insanlar korku içinde yaşıyor.
Kan gölünden beslenen terör örgütünün amacı bu zaten!
Pervari’de beş askerimizin şehit düşmesi…
Dört genç Kürt kadınımızın öldürülmesi…
Sahada futbol maçını izleyen polis eşi kadınımızın, kocasıyla birlikte alçakça katledilmesi…
Terör can almayı sürdürüyor…
Çünkü terör örgütünün halkı sindirme yöntemi var…
***
Aşiret topluluklarına bürünmüş, feodal yapının kırılmadığı bir Türkiye var gözlerimizin önünde.
Devlet ve terör örgütünün liderleri PKK ve KCK üst düzey yöneticileriyle görüşmeler yaparken Türkiye neden 90’lı yıllara dönüyor?
ABD bizim müttefikimiz mi?
Öyle diyorlar!
Bugüne dek PKK’yi Kuzey Irak’ta koruyup kollayan, istihbarat bilgilerini saklayan ABD’nin, kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye’nin “tek adam”ını kullandığı apaçık ortada.
İyi ki Cumhuriyet var, ben bu gazetede özgürce yazıyorum düşüncelerimi…
Cumhuriyet’ten Bahadır Selim Dilek, “Stratejik derinlik Türkiye’yi dış politikada çıkmaz sokağa soktu” derken haksız mı?
Komşularımızla “sıfır sorun” politikasının Türkiye’yi nereye getirdiğini bilmeyen yok. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun yaklaşımı, dış politikanın uygulamasının temelini oluşturdu.
Yıllarca Suriye’deki baskıcı rejimi görmezden gelen, vize sorununu çözümleyen, “Schengen değil, Şamgen” diyerek AB’ye sert mesajlar veren AKP iktidarı, bununla yetinmeyip Fenerbahçe’yi Aziz Yıldırım’la birlikte Suriye’ye götürmemiş miydi?
***
Arap Baharı’ndan sonra ne oldu?
Müslüman Kardeşler’in istediği…
Suriye’de ayaklanmalar başladı, ABD siyasal iktidara rol biçti:
“Haydi koçum, şu Suriye’yi hizaya getir!”
Suriye’yle dostluk bitti, düşmanlık başladı.
NATO kapsamında görünse de füze kalkanı olası bir çatışmada Türkiye’yi hedef haline getirmeyecek mi?
İşte bu süreçte azgın, eli kanlı PKK, eylemlerini hızlandırdı, kentlere indi, Ankara’da Kızılay’ın göbeğinde kanlı eylem yaptı…
Demek ki Türk istihbaratı önceden bilgi alamıyor…
***
ABD ve kimi Avrupa ülkeleri PKK’yi destekleyip Türkiye’nin tümlüğünün bozulmasını istiyor bu arada…
İşin ilginç yanı, Başbakan Erdoğan BM’de yaptığı konuşmada Suriye ve İsrail’i ağır dille eleştirirken topraklarında PKK’yi barındıran Irak’a hiç değinmedi, buna ne dersiniz?
Türkiye’de kurulacak füze rampalarına gelince!
O bir başka güne kaldı…

Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget