GEÇEN gün Alev Coşkun da yazdı; İmralı temasları dolayısıyla anayasa hukukunun belki de en gülünç tartışmasını başlatan bir söz gündeme geldi: “İmralı’yla hükümet değil devlet görüşü-yor” dendi.
Diyenler devletin ve hükümetin en yüksek mevkilerinde oturanlar olmasaydı gülüp bir yana atardınız bu komik sözü.
Demek, görüşenler devlet yönetiminde dolaylı dolaysız hiç sorumluluk taşımayanlarmış, öyle mi?
Demokratik hukuk devletinin düzeninde böyle bir şey olabilir mi?
Genellikle, parlamenter sistemlerde devlet başkanı sorumsuzdur. Bizim anayasa bu ilkeyi dolambaçlı biçimde koyar: Bizde, yürütme gücüne sahip olup da sorumluluk taşımayan bazı işlemleri tek başına yapabilecek tek kişi Cumhurbaşkanı’dır. Ancak, bu işlemler anayasa veya başka yasayla “belirtilmiş” olmalıdır. Cumhurbaşkanı’nın bu işlemler dışındaki bütün kararları başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; onlardan başbakan ve ilgili bakanlar sorumludur. Anayasa böyle diyor; meğer ki, bilinmeyen bir yasa hükmü Cumhurbaşkanı’na böyle bir istisna tanımış olsun.
Kısacası, şöyle ya da böyle, devlet işi olup da sorumlusu belli olmayan iş olamaz. Ne yani, “devlet başkanı, Apo’yla görüştü” mü diyeceğiz?
Yargı gibi yürütme organına müdahale tanımayıp bağımsız olması gereken bir devlet işlevinde bile hükümete düşen bir sorumluluk yok mu? Adalet Bakanı niçin var? Anayasaya göre Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na başkanlık etmesi ve müsteşarının o kurulun tabii üyesi olması nedendir?
Mahkemelere, yargıçlara emir ve talimat vermek, tavsiye ve telkinde bulunmak, görülen davalara ilişkin beyanda bulunmak için mi?
Hayır, adalet hizmetinin daha iyi görülebilmesi için.
İki yanlı bir buluşma olmalı bu. Hizmetin yavaşlığında usul kurallarının etkisi varsa, tutukluluğun yargısız infaza dönüşmesi kamuoyunda tepki yaratıyorsa, böyle kusurlar kritik ve ivedi ulusal savunma görevlerini bile aksatıyorsa, bu durumu yargı mensuplarına duyurma ya da yasa değişikliği gereğini onlardan siyasilere aktarma gibi amaçlar ancak meşru ve yararlı kılabilir bu buluşmayı.
İçli dışlı hesaplarla Türkiye’yi zayıflatma amacı değil.
Mümtaz Soysal/Cumhuriyet
Yorum Gönder