Dünyadaki çoğu devletin aksine ABD’nin kimi eyaletlerinde ölüm cezası hâlâ infaz ediliyor. Bu sefer de 21 Eylül’de Troy Davis’e iğne ile zehir zerk edilerek idam edildi.
22 yıl önce meydana gelen olayda Troy Davis’in gerçekten katil olup olmadığı konusunda ciddi şüpheler var. Onun aleyhine ifade veren dokuz tanıktan yedisi ifadesini geri almasına rağmen karar değişmedi, infaz gerçekleşti.
Ama bu kez Papa 16. Benedict, eski ABD Başkanı Carter, eski bir FBI başkanı, hatta kimi muhafazakâr politikacıların da aralarında bulunduğu milyonlarca kişi bu idama karşı çıktı.Troy Davis idam edildi ama kamuoyunun vicdanında onun gerçek suçlu olduğu kanısında ciddi kuşkular var.
Belki aradan bir süre geçtikten sonra ortaya yeni bulgular çıkacak ve Davis’in masumiyeti, böylelikle ABD’de devletin cinayet işlediği kesinleşecek.
Bir masumun idam edilmesi halinde, artık olayın telafisinin mümkün olmadığı…
İdam karşıtlarının çokça kullandıkları ama aslında marjinal olan bir savdır.
***
Sallandıracaksın üç-beş kişiyi bak bir daha oluyor mu, zihniyetinin hâlâ egemen olduğu bir ülkede Troy Davis olayı vesilesiyle idamı tartışmalıyız derim.Evet, Davis olayında muhtemel olduğu gibi eğer sanık gerçekten suçlu değilse, “devlet eliyle cinayet işlenmiştir” denilebilir. Ama sanık gerçekten suçluysa da infazı başka türlü tanımlamamız mümkün değildir.
İdam, yalnız sanığın suçsuz olma ihtimalinin olduğu hallerde değil, diğer ahvalde de meşru sayılamaz.
İdam, cezanın kendisinden beklenen sonucu vermediği için gayri meşrudur.
Kimi uzmanlar, cezanın asıl amacının caydırıcılık öğesi olduğunu söylerler.
Ama yapılan araştırmalar idamın caydırıcı olmadığını kanıtlamıştır.
Modern çağlardan önce, İngiltere’de yankesicilik suçuna ölüm cezası verilirken en fazla yankesicilik suçu nerede işlenirdi biliyor musunuz?
Ölüm cezalarının aleni infaz edildiği o meydanlardaki törenlerde…
Cezadan maksat mahkûmun ıslah olması ise (ki, bunun ne kadar mümkün olduğu tartışmalıdır) bu da mümkün değildir. Çünkü idam ıslah değil, ifna eder.
***
Devletin, idama bir ibret olarak başvurması gerektiği savını ileri sürenler ise insanları yanıltmaktadırlar. Gerçekten de ünlü yazar Albert Camus’nün bu adı taşıyan eserinde de belirttiği gibi, eğer devlet, idamın ibret olduğu konusunda samimi ise bunu neden alenen meydanlarda yapmıyor da gizlice dört duvar arasında infaz ediyor?Öyle yapıyor, çünkü artık kamuoyu aleni infazdan tiksinti duyuyor.
Kısacası, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, idam, cezanın kendisinden beklediği amacı gerçekleştirmediği için, devlet eliyle işlenmiş bir cinayettir ve meşru değildir.
Ne yazık ki, çağımız dünyasında bile, hâlâ kimi tutucu çevreler devlet eliyle işlenmiş cinayetlerden toplumsal fayda beklemektedirler.
Ülkemizde idam kaldırılmış olmasına karşın, kimi tartışmalarda hemen idamın getirilip konunun göbeğine oturtulduğunu görüyoruz.
ABD’deki son infazı bahane ederek, konuyu burada gündeme getirmemin nedeni de önümüzdeki günlerde tartışmanın yeniden ısınacağını tahmin edip sorunlara devlet eliyle işlenmiş cinayetlerle çözüm aramanın saçmalığını vurgulamak istememdir.
Evet, idam cinayettir ve bunu her vesileyle tekrarda yarar vardır.
Ali Sirmen/Cumhuriyet
Yorum Gönder