Tayyip’in Kürt Raporu - Emin Çöleşan

Tayyip’in Kürt raporunda başka neler vardı? İşte size özeti: “Bugün Doğu ve Güneydoğu sorunu olarak adlandırılan sorun, aslında Kürt sorunudur.

Tayyip’in Kürt Raporu - Emin Çöleşan
SEVGİLİ okuyucularım,  AKP iktidarı 2002yılı kasım ayında işbaşına geldiğinde, sıfır terör devralmıştı. Başka bir deyişle, PKK terörü tümüyle sona ermiş durumda idi.
Bunların döneminde ise kıyametler kopuyor. Her gün şehit cenazeleri kaldırılırken pek çok yere baskınlar düzenleniyor, bombalar ve mayınlar patlıyor, askerlerimiz ve öğretmenlerimiz kaçırılıyor.
Dün yine öğretmenlerimiz kaçırıldı.
Siyasi iktidarın eli kolu bağlı, olanları izlemekle yetiniyor.
Terörle ve ülkenin bütünlüğü için ilk sırada mücadele etmekle görevli olan Türk Ordusu’nun kolu kanadı kırılmış, general ve amirallerin neredeyse yarısı Ergenekon ve Balyoz davalarında içeri tıkılmış.
Bu duruma düşürülmüş bir ordu hangi terörle nasıl mücadele edecek, gerektiğinde nasıl savaşacak, bunu bilmek mümkün değil.
İktidar şimdi işin kolayını buldu:
Ağlaşmak ve acındırmak!
İşte Tayyip’in dünkü sözleri:
Ciğerim yanıyor ciğerim!”
İşte Başbakan Yardımcısı, suikast mağduru Bülent’in yine dünkü sözleri:
“Bunlar (PKK) sırtlanları geçti!”
Burada kendilerine küçük bi anımsatmada bulunmak isterin;
Hükümet ağlama duvarı değil, icraat yeridir.
Sen bir yanda Kürt açılımları düzenleyeceksin, gidip onların liderlerine yalvarıp yakaracaksın. İmralıdaki Abdullah’ın ayağına devletin en üst düzeyde yetkililerini gönderip onunla pazarlık yapacaksın, örgütün önde gelenleriyle aynı görüşmeleri sürdüreceksin ve sonra da Türk milletinin karşısına geçip ağlanacak, kendim acındırma numaraları yapacaksın.
Bunu yemezler. Hem de sen Türkiye Cumhuriyetini bir kez daha küçük düşürmüş olursun.
***
Bugün Türkiye’yi tek adam pozlarında yönetmekte olan Tayyip, 1991 yılında Refah Partisi istanbul II Başkanı idi
Refah Partisi’nde ilk yükselişini yaşamıştı.
Lideri, onu oraya getiren, sonra tu kak ilan edip sırt çevirdiği rahmetli Necmettin Erbakan onun sayesinde nerelerden nerelere yükseldiğini hep inkar etti, hocasına sırt çevirip yok saydı.
İşte bu Tayyip, o dönemde bir Kürt Raporu hazırlatıp partisine sunmuştu. Hazırlayanlar arasında kendisi ile birlikte bazı şeriatçı- Kürtçü kimseler de vardı.
Mehmet Metiner, Altan Tan, Abdurrahman Dilipak, Ali Bulaç…
Şimdi burada sizlere, o raporun en kritik üç cümlesini vereyim, kararı okuyunca siz verin.
“Bugün Güneydoğu’da PKK eliyle sürdürülen Kürt silahlı mücadelesi şehre inmiştir. Devlet, kontrgerillasıyla, özel timiyle, köy korucularıyla, harcadığı trilyonlarca lirasıyla vesaire bu sorunun üstesinden gelinemeyeceğini artık anlamış bulunmaktadır.”
En çarpıcısı ise şu cümleydi:
“Kemalist devletin geleneksel zora ve silaha başvurma yöntemi artık iflas etmiştir.”
Evet, şeriatçı Refah Partisi İstanbul Başkanı böyie diyordu.
Gün geldi iktidar oldu, terör karşısında çaresiz kaldı…
Ve “Kemalist devletin” taktiğini şimdi kendisi uyguluyor.
Zora ve silaha başvuruyor.
Terörle mücadele için polisten oluşan özel ekipler  kuruyor
Kemalist devleti” yok etmeyi başardı ama o devletin yaptıklannı aynen yapıyor!
Bu inanılmaz çelişkileri hiç kimse onun yüzüne vurmuyor, vuramıyor. Ama her zaman söylediğim gibi arşiv unutmuyor.
***
Tayyip’in Kürt raporunda başka neler vardı?
İşte size özeti:
“Bugün Doğu ve Güneydoğu sorunu olarak adlandırılan sorun, aslında Kürt sorunudur. Bugün Doğu ve Güneydoğu, olarak adlandırılan bölgeler, tarihin eski devirlerinde Kürdistan’ olan bölgedir…
Türkiye’de Kürt kimliğinin tanınması ve Kürt kültürünün geliştirilmesi için engelleyici tüm yasaların kaldırılması gerekir.
Kürtlerin yaşadığı bölgelerde Kürtçe öğrenilmesi  ve öğretilmesi gerekir.  Bu haklar Türkiye’de yaşayan diğer halklara da  -Laz,Gürcü, Cerkeş,  Arap vs.-tanınmalıdır.
Türkiye’de dileyen herkes anadili ile eğitim-öğretim  yapabilmelidir.”
Dikkat ediniz, bu sözleriyle hem  çok tehlikeli bir oyun oynamaya kalkışıyor, hem de o gün piyasaya sürdügü fikir ve düşüncelerinin hemen hiçbirini yapmamış, ya da yapamamış durumda…
Çünkü çok güzel bir atasözümüz var:
Bekara karı boşamak kolaydır.
Tayyip’in raporu özetle şöyle devam ediyordu:
“PKK terörünü kınadığımız kadar devlet terörünü de kınamalıyız. Devletle PKK arasındaki çatışmada devletin tarafında yer almamalı, devletin kullandığı ‘Bölücü. Ayrılıkçı, Terörist’ gibi kelimeleri asla kullanmamalıyız.”
Raporunda Kürtlere özerklik konusu da özellikle yer alıyordu:
“Merkezi yönetimin küçülmesi ve yeni parlamentoların (yerel yönetim meclislerinin) oluşması. Türkiye’de demokrasinin tam yerleşmesi için önemli adımlar olacaktır.”
Raporda bir de “İslamiyet” bölümü vardı ve şöyle deniliyordu:
“Güneydoğu’da Refah Partisi’nin diğer partilerden daha şanslı bir yanı var. O da inanç partisi olmasıdır. Müslüman Kürt halkının problemleri ile ilgilenildiğinde, partimiz büyük başarı kazanacaktır.”
Tayyip raporunun esas amacı, raporda da belirtildiği gibi. partisinin Doğu ve Güneydoğu da oylannı arttırmaktı. Bunu önemli ölçüde başardılar. Hatta o kadar ki, bunların döneminde birileri camilerde Kürtçe ezan, Kürtçe hutbe okumaya başladı.
İmamlar belli  yerlerde artık  Kürtçe dualarla namaz kıldırıyorlar…
***
Evet, 2011 yılındayız ve kendisine Türkiye nin “Tek adamı (!)” süsü veren, Genelkurmay Başkanından söz ederken “Genelkurmay Başkanım“, bakanlarından söz ederken “Bakanım” diyebilen bir şahıs şu anda Başbakan!
Ama terör konusunda çaresiz.
Açılım dedi, çuvalladı. Ne yaptıysa başanlı olamadı. Geçmişteki görüşleri kafasında aynen duruyor ama onları bir türlü uygulama aşamasına geçiremiyor… Çünkü başına neler geleceğini iyi biliyor.
Ne diyordu raporunda!
“Kemalist devletin geleneksel zora ve silaha başvurma yöntemi artık iflas etmiştir!”
Baktı ki vaziyet ayva, baktı çaresiz kaldı, baktı ki açılım maçılım fiyasko oldu, şimdi aynı yöntemi kendisi uyguluyor…
Sonunda döndü dolaştı, yine Kemalist devletin kitabına sığınmış oldu!
Ama bir farkla:
Terör konusunda çaresiz kaldıklarını artık kendileri bile itiraf ediyorlar. İşte bir kez daha dünkü sözleri:
“Ciğerim yanıyor, ciğerim!..”
“Bunlar (PKK) sırtlanları geçti!..”
Çok bilmişlerin (!), her şeyi bildiğini zannedip hiçbir şey bilmeyenlerin elinde yok edilen Kemalist devletin ah’ı çıkıyor.
Daha da coook çıkacak.

Emin Çölaşan/SÖZCÜ

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget