Değişmeyen Gerçek; Gericiliğin Kalesi - Orhan Bursalı

Bir siyasi parti, doğası gereği, toplum içinde propagandasını yapar; insanları parti programı içinde örgütlemeye çalışır, üye kaydeder, miting, panel, toplantı yapar. Hepsi yasaldır. Zaten siyasi partilerin var oluş gerekçesi de budur, halkı örgütleyerek oy almak ve iktidara gelmek.
Ama kazın ayağı öyle değil… En azından sol partiler için!
İktidarda olan güçler, sol partilerin örneğin üniversitelerde etkinliklerini “terör”, “ortalığı karıştırma faaliyetleri” olarak nitelendirme peşinde.. Bunu da Zaman vb. gibi, ebedi ve ezeli sosyalist düşmanı dinci medya aracılığıyla yapıyorlar..
Sözü geçen “abone gazetesi”, örneğin TKP’nin faaliyetleri konusunda, polisteki fikirdaşlarının hazırladıkları bültenleri gazete manşetlerine çekiyorlar (13 Eylül 2011). Neler mi diyorlar?
“Ele geçirilen dokümanlara göre, üniversite olaylarında başrol oynayan TKP’nin, taraftar kazanması için üniversite teşkilatlarını profesyonelce kullandığı belirlendi. Polis tarafından ele geçirilen belgelerde, TKP’li gençlerin üniversitelerde taraftar avına çıktığı dikkat çekiyor..”
***
Gazetedeki bu suçlamayı görünce, ülkeyi yöneten bütün gerici, anti komünist iktidarların ülkede sola karşı ebedi ve ezeli suçlamaları gözümün önünden geçti.
1960’ların sonlarına doğru bir sol derginin bürosunu polis basmış, orada kim varsa ertesi gün polis tarafından gazetelere servis edilmiştik! Sonraları Aydınlık ve diğerleri sürekli basıldı; iktidarların bu alışkanlığı neredeyse her dönemde sürdü!
1999 Şubatı’nda, Amerikalıları protesto eden gençlik, gerici, sürülerinin palalı, bıçaklı saldırısına uğramıştı; o gün Kanlı Pazar’ı yaratan saldırganlar, bugün biraz terbiye edilmiş olarak, yukarıdan aşağıya, türlü çeşitli ve pek çok katmanda iktidardalar!
Onların bir kısmı yine Kanlı Pazar düşüncesinin ve ideolojisinin sürdürücüleri olarak faaliyetteler. O günün solcularından bazılarının, “pozitif deneyim” kazanmış ağabeyler olarak, Kanlı Pazarcılar ile birlikte bugün el ele solcu düşmanlığı yaptıklarını da kenar notu olarak anımsayalım!
***
Solcular her zaman hukuk dışı, gizli, yasadışı, terörist, karıştırıcı-kışkırtıcı vb. olarak gösterildi ya…
Aradan 50 yıl geçti, bugün de değişen bir şey yok!
Solculara kan kusturan 141-142 maddelerin ortadan kalkmış olması önemli değildir onlar için… Solcular her zaman kafalarına polisin, MİT’in ve devletin bütün gücünün inmesi, ezilmesi gereken kişiler, gruplar ve partilerdir..
141-142 yoksa, bugün terör yasaları var! O olmasa başka şeyler bulunurdu.
Hukuk, insan hak ve özgürlükleri önemli değildir; solcuları ezeceksen, yasal veya hukuki olması gerekmez, solcuları içine sokacakları bir şeyleri mutlaka bulup çıkartırlar!
Solcular partiler olarak anayasal koruma altında faaliyet gösterseler bile, önemli değil, onlar her zaman yasadışıdır! Bu nedenle ki Zaman adlı iktidar gazetesi, yasal bir partiyi, “Üniversitelerdeki kulüpler aracılığıyla eylemlerini yasal faaliyet üzerinde temellendirmeye çalışan” olarak niteleyebiliyor. Yani partiyi meşru, yasal görmüyor! Partinin üye kaydetmek, panel düzenlemek vb. bütün faaliyetlerini yasadışı olarak nitelendiriyor.. İşçi Partisi de yine Ergenekon hortumunda, yok edilmek isteniyor.
Sahi, iktidarda “gelmiş geçmiş en büyük demokrasi” var, değil mi!!
***
Muhalif ve aktif eylem halinde olan (yazı yazan, haber yapan, kitap yazan, yorumda bulunan, HES’lere karşı çıkan, halkı örgütleyen, iktidarın kararlarını protesto eden…) herkes, teröristtir ve başı ezilmelidir!
Hopa’da, insanlar, doğa katliamını protesto ettikleri için “gizli – terörist örgüt” mensubu diye 100 günü aşkın zamandır içeridedir. Onlar bizzat iktidar başı tarafından eşkıya olarak nitelendirildi! İktidarın olağanüstü savcıları, bugüne kadar görülmemiş bir hukuksuzluk içinde, sınır tanımaz dokunulmazlıkları ve hukuk pervasızlıkları içinde, insanlara eziyet etmekle meşguller…
Bu konuyu ayrıca yazacağım…

Orhan Bursalı/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget