Ak ve Pak Alınlılar - Rifat Serdaroğlu

Dünyanın, gerçek demokrasi ile yönetilen hiçbir ülkesinde “Adam çalıyor ama, çalışıyor be kardeşim, çalışsın da varsın çalsın” düşüncesi yoktur. O ülkelerde ki insanlara, “Türkiye’de yaşayanların en az %50 si böyle düşünür” deseniz, size  “delirmiş” gözü ile bakarlar..
Çünkü gerçek demokrasiler de yaşayanlar bilirler ki, namuslu ve dürüst olmak, insan olmanın gereğidir. Kamu görevi üstlenen kişilerin namuslu, dürüst ve çalışkan olmaları ise bu işin olmazsa olmaz şartıdır.
Ülkede oy veren iki kişiden biri böyle düşünüyor ise, ülkeyi yönetenler de çıkar;
“Benim alnım tertemiz, ben bu temiz anlımı senin lekeli ve lanetli dudaklarına öptürtmem” deyiverir!…
Gerçi alın da, keyif de Başbakan’ın. İstediğine öptürür, istemediğine öptürmez.
Örneğin, Ana Muhalefet Liderine öptürmez ama, El-Kaide Lideri Hikmetyar’a hem öptürür, hem de dizinin dibine çöker. MHP Genel Başkanına öptürmez ama  gider tarikat reisine hem alnından öptürür, hem de onun  avucunun içini öper!..  Keyif işte…
“Kel Başa, Şimşir Tarak” diye boşuna söylememiş atalarımız. Demokrasi anlayışı oturmamış, kendini hala vatandaş olarak değil de, tebaa olarak gören bir topluma “Gerçek Demokrasi’yi” hazmetmiş bir Başbakan yakışır mı, elbette ki yakışmaz.
Ya hangisi yakışır;
*“İktidara gelir gelmez, dokunulmazlıkları kaldıracağım” deyip sonra sözünü unutan bir Başbakan,  yakışır mı?
*Ülkenin birliğinden ve bütünlüğünden sorumlu olması gerekirken, Ana Muhalefet Liderine ağır hakaret içeren  “Lekeli ve Lanetli ağız” suçlamasını yapan bir Başbakan,  yakışır mı?
*Mavi Marmara Gemisine yapılan saldırı için, “ İsrail suçlu  9 insan öldürdü tamam da, ya bile bile o insanları ölüme gönderenler suçlu değil mi” diyenleri yerden yere vuran ama aynı konuda;
Gördüğüm şeyler hiç de hoş değildi. Çok çirkin şeylerdi. Organizatörün Gazze’ye yardım götürmeden önce İsrail’le uzlaşma yolunu seçmemeleri faydalı sonuçlar doğurmayacak şekilde, otoriteye başkaldırmaktır. İHH’nın politik bir amaç güdüp gütmediğini söylemek kolay değil” diyen Fethullah Hoca’ya karşı “dut yemiş bülbüle” dönen bir Başbakan, yakışır mı?..
*Herkesi  “İsrail’in Avukatı” olmakla suçlayan ama, Sami Ofer  ile otel odalarında gizlice görüşüp,ülke limanlarını pazarlayan, sonra da bu görüşmeyi inkar eden bir Başbakan, yakışır mı?
*Türkiye ve İsrail’i neredeyse bir “çatışma ortamına” getirip, üstüne üstlük, “Yahudi Cesaret Madalyası” alan bir Başbakan,  yakışır mı?
*Şimdi İsrail düşmanlığına soyunup, Suriye sınırımızı 49 yıllığına İsrail’e peşkeş çekmek için TBMM yi gece yarılarına kadar çalıştıran bir Başbakan,  yakışır mı?..
*Esas amacının ABD nin bölgede ikinci bir İsrail Devleti yaratmak istemesi ve bunun için de  Kuzey Irak’ı üs seçmesi, Barzani’yi ve PKK’yı kullanması, burada bir Kürt Devleti kurmak istemesi açıkça belli olan Büyük Ortadoğu Projesine Eşbaşkan olan bir Başbakan,  yakışır mı?…
*Suriye ile vizeleri kaldırıp, “Şamgen’i” kuran, Devletin Resmi uçağıyla özel olarak akşam ziyaretine Şam’a giden, sonra da Suriye yönetimini
Baasçı-Düşman” ilan eden bir Başbakan,  yakışır mı?…
*Suudi Arabistan’daki insan hakları ihlallerini görmezden gelip, bu konuda tek kelime edemeyen, fakat sıra Suriye’ye gelince  “aramızda kan bağı var, Suriye’deki insan hakları ihlallerini görmezden gelemeyiz” diyen bir Başbakan,  yakışır mı?
*Benim alnım tertemiz deyip, kendisinin servet artışını, çocuklarının düğünlerinde hediye edilen “Takı’lara” bağlayan bir Başbakan, yakışır mı?…
*Avrupa’da “Yüzyılın en büyük yardım soygunu” adı verilen ve gerek suçlarını kabul edip Almanya’da hapse giren, gerekse de henüz tutuklu bulunan zanlıların tamamına yakınının ya arkadaşı, ya dostu, ya da akrabası olan bir Başbakan, yakışır mı?…
*Savcı ve Hakimlerle “Dama Taşı” gibi oynanmasına ses çıkarmayan bir Başbakan, yakışır mı?
* “Sokakları eylem alanı haline getirtmem” deyip, ülkenin orta yerinden kaçırılan Askerleri ve Devlet Memurlarını iki ayı aşkın bir zamandır bulamayan bir Başbakan, yakışır mı?…
*PKK Terör örgütünün ev sahibi ve hamisi, binlerce vatan evladının canına kasteden örgütün suç ortağı Barzani ile, karşılıklı olarak saz çalıp, türkü söyleyen bir Başbakan,  yakışır mı?…
*Ülkenin Cumhuriyet ve Demokrasiye bağlı, Atatürk sevdalısı koskoca bir camiasını, sırf inançlarından dolayı aşağılamaya kalkan bir Başbakan, yakışır mı?…
Yakışmaz diyorsanız, gereğini yapacaksınız. İnsanları uyaracaksınız. Sizin gibi, bizler gibi düşünenleri bir araya getirecek siyasi organizasyonlara destek vereceksiniz. Demokrasiyi, Lâik Cumhuriyeti, Çağdaşlığı, Atatürk İlke ve Devrimlerini bulunduğunuz her ortamda savunacaksınız. Bunun için illa ki, sağcı veya solcu olmaya gerek yoktur. İnsan olmak, vatansever olmak yeter de artar bile…
Yakışır diyorsanız, benden size koca bir aferin. Bir de gazete kâğıdından tayyare, gazoz kapağından madalya, huniden başlık, haydi kumda demokrasicilik oynamaya. Yakışır, yakışır…
Not: Değerli mücadele adamı ve dostum Bekir Öztürk’ün “Millet mi? O da kim? AKP nin Yargıya Müdahale Sicili ve Deniz Feneri Karartması” adlı eseri Togan Yayıncılıktan çıktı. Tüm kitapçılarda bulunabilir. Herkese ve özellikle gençlere tavsiye ederim..
Sağlık ve başarı dileklerimle

Rifat Serdaroğlu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget