Planı daha 1978'da yapmışlardı bile.
Sağ-sol diye ikiye böldükleri ülkede, iki tarafa da silah vererek çatışmayı körüklediler.
Darbeci alçaklar; kendi yarattıkları terörü gerekçe yapıp demokrasiye silah çektiler.
Baş terörist Kenan Evren 12 Eylül 1980'de darbe yaptığında, bu haberi dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter'a ileten CIA Ankara İstasyon Şefi Paul Henze; 'Bizim çocuklar başardı' diye sevincini de aktarmıştı.
Sorun elbette ki terör değildi. Amaç; terörü gerekçe gösterip Türkiye'de yeni bir insan tipi yaratmaktı. Amerikan çıkarlarına göre davranan ve buna da din üzerinden iman eden bir toplum hedeflenmişti. Bunun için de gerici düşüncelerin din adı altında topluma dayatılması, kabul ettirilmesi gerekiyordu. Bu amaçla Kuran kurslarını, imam hatipleri yaygınlaştırmak; Diyanet İşleri'ni kuvvetlendirmek, camileri daha da yaygınlaştırmak ve tarikatlerin önünü açmak planlandı ve bu plan uygulandı.
İSLAMCI DARBE
Din ve Siyaset isimli kitabımda (1996) gösterdiğim gibi; 12 Eylül darbecileri; Türkiye'de sivil görüntülü bir din devleti kurmak için darbe yaptılar. Bu yolla Türkiye'yi solculardan kurtaracaklar; komünizmi önleyeceklerdi. Kenan Evren bu amaçla meydanlarda elinde Kuran ile nutuklar attı.
Bir tür Muaviye siyaseti uyguladı.
Bu gericiliğin ve kıyıcılığın adını da Atatürkçülük koydu.
Darbeciler; Türkiye'nin ekonomik yönetimini tarikatçi Turgut Özal'a teslim ettiler. Özal; tarikatçileri önce ticarete, sonra sanayie sokacak kapıları açtı ve onları büyük paralarla buluşturdu. Böylece, tarikatler/cemaatler eliyle Türkiye'yi geriye doğru değiştirme operasyonu hızlandırıldı.
Sonunda yüzlerce insanın katili Evren gerici bir darbeyi İslami görüntü altında meşru hale getirdi.
TÜRK ÇİĞNENDİ
Bu süreçte; toplumun tarihsel kimliği olan Türk kimliği hızla aşındırıldı. Bu kimlik eleştirildi; hatta faşist, ırkçı kimlik olarak lanetlendi. Milli kimliğin yerine din kimliği yerleştirildi. Böyle olunca; toplumu yönetmek çok daha kolay hale gelmişti.
Bu yüzden; bazı yüzeysel solcuların sandığı gibi 12 Eylül darbecilerinin ideolojisini Türk-İslam sentezi değil sadece ve sadece sözde İslam oluşturdu.
Bu İslam, Hz. Muhammed'in felsefesinden kaynaklanan İslam değil; Hıristiyanlığa biat etmiş bir uyduruk İslam'dır.
12 Eylül İslamı; ABD'ye hizmet ettiğinden ona Türk Kimliği isimli kitabımızda (2007) biz 'Amerikan İslamı' dedik. Bu İslam anlayışı; ABD'ye destek olduğu için biz onu 'Ajan İslam' olarak da isimlendirdik.
AKP'NİN BABASI
Türkiye'yi adil bir düzen isteyen solculardan ve sömürgecilere karşı çıkan milliyetçilerden temizlemeyi hedef alan Kenan Evren; bu iki kanadı cinayetlerle, yargı ile, ekonomik ve siyasal yaptırımlarla çökertti. Bunun yerine Milli Görüş denilen dinci çizginin önünü açtı. Kenan Evren'den sonra da darbeci paşalar; operasyonlarla (28 Şubat işi gibi) bu çizgiyi mazlum ve mağdur duruma düşürüp bile bile bunlara iktidar yolunu açtılar.
Yani; bugünkü AKP iktidarı 12 Eylül darbesinden sonra kurgulanan siyasetin pırıl pırıl çocuğu olarak doğdu ve iktidara geldi.
AKP de 12 Eylül darbecilerinin uygulamalarını olduğu gibi devam ettiriyor. Hatta daha da kuvvetlendirerek.
Bakın bu hükümetin kontrolündeki HSYK'ya... Bakın özel yetkili mahkemelere. Bakın Başbakan Erdoğan'a... Başımızda bir demir yumruk...
Yaşı yetmeyenler bilsinler ki; bugünkü siyasi ortam ile 12 Eylül'deki siyasi ortam birbirine çok benziyor. Darbe sonrasında Kenan Evren'in tavrı ile bugünün başbakanının muhalefete tavrı arasındaki sıkı ilişkiyi de izninizle göstermiş olayım. 12 Eylül'ün yarattığı siyaset; 12 Eylül darbesini şimdi TBMM eliyle yaşatıyor.
Hani bunlar darbecileri yargılayacaktı, ne oldu? Bu yakıcı gerçeği kimse dile getiremiyor. Çünkü 12 Eylül sürüyor.
Rıza Zelyut/GÜNEŞ
Yorum Gönder