Meclis’te kim ırkçı kim ambargocu? - Mehmet Faraç

Meclis’te kim ırkçı kim ambargocu?
AKP hükümetinin Öcalan’la yürüttüğü “diyalog” BDP’yi de ne yazık ki iyice pervasızlaştırdı... Onlar, AKP’nin tüm bu yakınlaşmasını Anayasa değişikliğinde, BDP ve Kürt seçmenin desteğini almak için yaptığının farkında bile değiller...
Hükümet her zamanki gibi derin hesaplar uğruna Kürtlerin ağzına bir parmak bal çalarken, tam da bu aşamada kimi BDP’lilerin gerçek kimliği de ortaya çıkıyor!.. Hem de “Türkiye partisi olma” iddiasını toptan çürüten bir ırkçı anlayış kendiliğinden deşifre oluyor...
TBMM’de Birgül Ayman Güler’in çıkışıyla başlayan ırkçılık tartışmaları giderek büyüyor... Hem siyasetteki dönekler hem de medyadaki işbirlikçi yıkım ekipleri Ayman’a koro halinde saldırırken, Kurtuluş Savaşı’nı “Rumlara yönelik etnik temizlik” diye tanımlayan Hüseyin Aygün’ü görmezden geldiler.
Medyanın bu ikiyüzlü davranışı kimi BDP’lilere de cesaret verdi... Örneğin her fırsatta “kardeşlik”ten söz eden Sırrı Sakık, “Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz” şeklinde çok vahim bir konuşma yaptı.
Asıl işi silah ticareti olan AKP’nin Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ise daha da ileri giderek gümrük memurluğuna soyundu!.. İçten, “Diyarbakır’a girmeniz için abdest almanız lazım” diyerek cumhuriyetin bir kentini babasının çiftliği ilan etti!..
Unutmayın; Ahmet Türk de, iki yıl önce “Kürt sorunu konusunda görüşleri nedeniyle bölgeye bile giremez“ diye bir yazarı hedef alırken, medyada yalnızca Ruhat Mengi isyan etmişti...
Türk’ten sonra Sakık ve İçten’in söyledikleri de ırkçılık ve ayrımcılığı körüklüyor!.. Bir ulusun bireylerini ötekileştiren ve ambargo koyan bu zihniyet ne yazık ki kardeşlikten “barış”tan en çok söz edenlerin bilinçaltındaki gerçek kimliklerini de deşifre ediyor.
Unutulmasın ki, kimsenin nasıl Güneydoğu insanını küçük görme hakkı yoksa birilerinin başka etnik kimlikleri ötekileştirme, aşağılama ve yurttaşlara bölgesel ambargo koyma hakkı da olamaz...
Hükümet İmralı ile ne yaparsa yapsın kimi BDP’liler ve AKP’li vekillerin ırkçı söylemleri “barış” ve “çözüm” yoluna dinamit yerleştirmek ve kitlelerin öfkesinwi çekmekten ileri gidemez...  

Baykal’ın bölünme uyarısı!..
Hüseyin Aygün’ün yarattığı krizin ardından “Sorun yok, konu kapandı” diyen kimdi?.. Tabi ki Gürsel Tekin... Adıyaman Milletvekili Salih Fırat bu açıklamadan birkaç saat sonra istifa edince Tekin hem gülünç duruma düştü hem de siyasetteki krizlerin “ben bitti deyince, bitti” anlayışıyla çözülemeyeceğini öğrenmiş oldu...haberguncel.blogspot.com
Anayasa’dan “Türklük” kavramını da çıkartmaya hazırlanan AKP, İmralı takiyesiyle BDP’lileri yanına çekerken ana muhalefet partisi ise söylem ve eylem karmaşası yaşayarak arada eziliyor!..
Örneğin CHP’nin Anayasa değişikliği için masada niçin ısrarla durduğunu kimse anlayamıyor... Belli ki, CHP “4 artı 4”te olduğu gibi bu konuyu da oldu bittiye getirerek, kendisine kesinlikle oy vermeyecek kesimlere göz kırpmak istiyor!..
Ancak tüm CHP’liler, Ahmet Türk’le kol kola olan Sezgin Tanrıkulu’nun bu konuda Kılıçdaroğlu üzerinde baskı kurduğunu da biliyor.
O Tanrıkulu değil miydi ki, üye olmamasına rağmen Anayasa komisyonu toplantısını basan ve kendi vekillerinin aleyhine konuşma yapan zat!.. 30 Kasım 2012 tarihli Aydınlık bu skandalı şöyle duyurmuştu:
“AKP’nin Anadilde savunma ile ilgili tasarının ele alındığı TBMM Adalet Komisyonu’nda, ilginç bir durum yaşandı. CHP’li üyelerin komisyona sunduğu muhalefet şerhindeki itirazlara, CHP milletvekilleri karşı çıktı. Sezgin Tanrıkulu ile Binnaz Toprak komisyon üyesi olmamalarına rağmen toplantıya katıldılar. Tanrıkulu ve Toprak’ın, komisyonda CHP’nin itirazlarına karşı çıkarken, AKP ve BDP’nin görüşlerine yakın görüşler savunmaları dikkat çekti.”
Koca CHP, BDP’lilerle dirsek temasını yürüten birkaç vekilin hırsları nedeniyle tabanda ciddi erozyon yaşarken ne yazık ki partide inanılmaz bir suskunluk yaşanıyor!.. Deniz Baykal’ın dünkü Aydınlık’ta yer alan şu sözleri ise hem uyarı niteliği taşıyor hem de tehlikeyi haber veriyor:
“Birisi Türkiye’yi ben yöneteceğim, Meclis’i istediğim zaman fesih edeceğim diyor. Bunu yaparken de Türk Milleti lafını çıkartıyor. Burada İmralı’nın şantajı var. AKP bunu BDP ile yapacak. Yapılan tartışmalar CHP’yi uçuruma götürür, böler.”  

Erdoğan kaosu gördü!..
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) 400 civarında muvazzaf ve emekli komutan, “Ergenekon” ve “Balyoz” davaları nedeniyle tutuklu bulunuyor...
Bu operasyonlar Deniz Kuvvetleri’ni neredeyse çökme noktasına getirmiş... En son Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner’in istifası şok etkisi yarattı.
Anlaşılıyor ki, TSK’deki istifalar “haksız tutuklamalara” bir tepki olarak büyüyecek... Nitekim dünkü Aydınlık’ın manşetinden de anlıyoruz ki, istifalar bu kez Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda ciddi sıkıntılar yaratıyormuş. Çünkü son bir ayda savaş pilotlarının yüzde 15’i istifa etmiş!..
Saygı Öztürk de birkaç gün önce Sözcü’de konuyla ilgili şunları yazmıştı:
“Pilotlardan 80’inin ayrılmak için ilgili makamlara başvurduğu bildirildi. Başvurular 28 Şubat’a kadar devam edecek. Bu sürede, sayının daha da artması bekleniyor.”
Kamuoyunda, “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarındaki tutuklama ve yargılama yöntemlerine bir duyarlılık ve tepki oluşuyor... “Sahte belge” üretimi iddiaları, “uyduruk CD”ler, telefon ve bilgisayarlara “sehven” yüklenen bilgi ve belgeler TSK’nın tüm kademelerinde de rahatsızlık yaratıyor...
Bir yandan 400’den fazla subayın tutuklu olması diğer yandan bu operasyonlara tepki nedeniyle istifaların artması yalnızca TSK’de kaosa yol açmıyor, hükümeti de paniğe sevk ediyor. 
Yoksa Erdoğan durup dururken, “Başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimizin hiçbirisine ‘terör örgütü mensubu’ demek affedilemez. TSK bir örgüttür ama terör örgütü değildir“ diye açıklama yapar mıydı?..
Belli ki, “Yahu Genelkurmay Başkanı’nı niye içeri alıyorsun arkadaş. Tutuksuz yargıla” diye açıklama yapan Erdoğan, terör tehdidi ve Suriye krizi sürerken, TSK’deki istifaların yaratacağı paniği ve kaosu çok net görmüş... Geç de olsa!..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget