Bu gün 24 Kasım, ananızın ak sütü gibi hak ettiğiniz öğretmenler günüdür.
UNESKO önerisiyle pek çok ülkede 5 Ekim öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.
Ülkemizde ise büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e, 11Kasım 1928 tarihinde verilen “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanının, 24 Kasım 1928 tarihinde “Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin” yayınlanması ile resmileştirildiği gün, öğretmenler günü olarak kabul edilmiş ve Atatürk’ün 100. Doğum yıl dönümü olan 1981 yılından beri de resmen kutlanmaya başlanmıştır.
Bu günün amacı, bu yüce mesleği seçenleri onurlandırmaktır.
Bu onurlu gününüzü karınca kaderince kutlamaya çalışırken gönül isterdi ki;
-Ülkemde, öğretmenlere gereken önem verilmektedir.
--Ülkemde, öğretmenlerin maddi ve manevi bütün sorunları çözülmüştür.
-Ülkemde, öğretmenlere gereken saygı fazlasıyla gösterilmektedir.
-Ülkemde, öğretmenler Atatürk ilke ve devrimleri ışığında eğitim vermektedir.
Diyebilseydim.
Ne yazık ki diyemiyorum.
-Binlerce öğretmen adayı atama beklerken,
-Öğretmenler ekonomik sıkıntı içinde görev yaparken,
-36 öğretmen adayı işsizlikten bunalıma girip intihar ederken,
-Resmi kutlamaların, laik Türkiye Cumhuriyetinin öğrenmenlerine yakışır bir şekilde yapılması yerine, camilerde mevlüt okutularak yapılacağı haberleri medyada yer alırken,
-“Öğretmenlerin ruhuna fatiha” manşetleri yazılı medyada atılırken,
Sizleri onurlandıran bu gününüzü buruk bir şekilde kutlamak durumunda bırakılıyoruz.
Ülkesine hizmet etmek, ailelerinden ham bir şekilde teslim aldıkları çocukları us (akıl) ve bilimin ışığında çağdaş bir insan olarak yetiştirmek için okuyup bu yüce mesleği seçen öğretmenlerin, halledilmeyen sorunları gün geçtikçe artmaktadır.
Hiçbir iktidar öğretmeler layık olduğu değeri vermemektedir.
Yazımı, 24.Kasım.2010 tarihinde öğretmenler gününü “Öğretmenlerimi Arıyorum” başlığı ile kutladığım yazımın son paragrafları ile bitirmek istiyorum.
“Bana A B C’yi öğreten,
Ülkemin onuru kurtuluş savaşını, göğsü kabararak anlatan,
Coşkuyla Mustafa Kemal Atatürk ve devrimlerini benimseten,
Modern giyimiyle alnı açık, başı dik Atatürk’ün kızı olduğunu söyleyen,
Hurafeler yerine, bilimim gerekliliğine inanan,
Bağımsızlığın büyük bir erdem olduğunu söyleyen,
Herkes tarafından örnek gösterilen,
Biz öğrencilerin gözünde adeta devleşen,
Atatürk ilke ve devrimlerinin, ödünsüzce savunuculuğunu yapan,
Her koşulda, her zorluğu göze alarak gerçekleri dile getiren,
Öğretmenlerimi, büyük bir özlemle arıyorum.
Ülkeme ışık saçan Köy Enstitülerinin mimarları, efsane Milli eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’u arıyorum.
Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ümü arıyorum.
Bu duygularla;
Hala ülkemin bir köşesinde Cumhuriyet öğretmeniyim diyebilen, Cumhuriyet öğretmeni olarak görevlerini onurla tamamlayıp emekli olan, tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü yürekten kutluyor, saygılar sunuyorum.”
Bunlar, öteden beri sizin hakkınızda içten duygularım.
Sevgili Öğretmenlerim.
Gününüz kutlu ve mutlu olsun. 24.11.2012
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder