Sağ olsun bir okurum (Malatya Arguvan Belediye
Başkanı Hüseyin Taştan) hatırlatma yazısı gönderdi.
TRT Haber kanalında izlemiş.
Araştırdım.
Okurumun yazdığı doğru.
Meclis Taksi Programı diye “vatandaş ile bakanların kaynaşıp kucaklaşmasını” anlatan
yeni, rahatlatıcı, izleyiciyi yormayan bir yayın başlatıldı.
Bakan taksi şoförü oluyor.
Yola çıkıyor.
Halktan yolcu buluyor.
Yolcular, bindikleri taksinin şoförünün bakan olduğunu bilmiyorlar.
Yolda giderken sohbet başlıyor. Şoförle yolcular hayattan, olaylardan bahisle
tatlı-tatlı sohbete dalıyorlar. Sonunda yolcular “Aaaaa siz
filan bakansınız…” diyor.
İşte bu programın ilki yayınlandı.
İlk şoför Bakan; Gümrük ve Tekel Bakanı Hayati
Yazı olmuştu.
Ne güzel!
Bakanda kibir yok.
Üstünlük taslamıyor.
Kendini halktan biri gibi hissediyor ki, şoför tebdili kıyafeti
içinde halkıyla bütünleşip sohbeti koyulaştırıyor.
Xxx
Biz biliyoruz.
Bir şoförün bir oğlu olabilir. Oğlan okur, diploma alır. Okumaz
meslek edinir.
Askere gider, döner.
Bir kıza sevdalanır.
Evlenmek ister.
Şoför babalar, “Evladım, sen evlenmek istiyorsun,
çok güzel ama önce evin olacak… Adı bile evlenmek… Sana kira ya da mülk bir ev
bulmalıyız…” diye oğluna öğüt verir. Nitekim şoför
Bakan Hayati Yazıcı da aynısını düşünmüş. Başbakan’ın, meclis
Bakanı’nın “şahitlik yaptığı” ve İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı’nın “nikahı kıydığı” görkemli,
gösterişli törenle oğlunu evlendirdikten sonra; gelinle-damadın yerleşeceği evi
de düşünmüş.
Fakat ev tamam değil.
İnşaat henüz bitmedi.
Xxx
Gümrük ve Tekel Bakanı’nın yeni evlenen oğlu ve gelini “evlerinin tadilatı” bitinceye kadar İstanbul’un en lüks ve
pahalı otellerinden Swiss Otel’in rezadansında (1 artı 1 dairesinde) ayda 5 bin
Euro ödeyerek kalıyor.
Bu yüksek bir para.
Bakan oğlunun lüks otelde aylardır konaklama parasını Bakan
ödemiyor.
Zengin, varlıklı enişte var.
Adı Abdullah Çeker.
Lüks otel parasını o ödüyor.
İşadamı, zengin, varlıklı Abdullah Çeker, ne iş yapar? Ne vergi
verir? Ben yüksek vergi verenler listesine baktım Abdullah Çeker adına
rastlamadım.
Demek ki, gizli zengin.
Xxx
Abdullah Çeker, devletle, bakanlıklarla, belediyelerle, devlet
bankalarıyla, TOKİ ile doğrudan ve dolaylı olarak yaptığı bir işi var mı?
Sihirli sopa dokunuyor.
Bakan oğlu, aylardır lüks otelde konaklıyor. Bu sihirli sopa, her
bakan da var. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in oğlu
da THY’nin ortağı olan bir Amerikan şirketinde müdür olmuş. Meclis Taksi
Programı’nda bir sonraki “şoför bakan” da Ömer Dinçer
olacaktır!
Onların babası bakan!
Ellerinde sihirli sopa var.
Rabbim onlara “para vermeden” Swiss
Otel’in lüks dairesinde kalın, THY’nin ortak şirketine “sınava
girmeden” müdür olun dedi. Diplomalı işsiz gerçek şoför çocukları
dertlerine yansın!
Tayyip Adaleti böyle!
(uyan borusu)
Bir bakan anısı!
Yıl 1934, o dönemde Milli Eğitim Bakanı Abidin
Özmen'dir. Atatürk'ün yaverlerinden biri, yanında iki çocukla makama
girerler. Atatürk'ten gelen mektup şöyledir: "…. size iki
fakir ve kimsesiz çocuk gönderiyorum. Bu çocukları, uygun göreceğiniz, bir
liseye (parasız yatılı olarak) kaydını yaptırın..." Bakan Özmen, bu 2
çocuğu Haydarpasa Lisesi'ne paralı yatılı olarak kaydını yaptırır. İkisi için de
üçer yıllık paralı yatılı makbuzlarının veli ve ödeyen hanesine; Mustafa
Kemal Atatürk'ün ismini yazdırır. Kısa bir notla makbuzları da zarfa koyar,
Atatürk'e yollar. Notun içeriği şöyledir: "Arkasında Cumhurbaşkanı Atatürk gibi
biri bulunduğu için; bu çocukları fakir ve kimsesiz olarak kabul etmeme, hem
yasalarımız, hem de mantığımız izin vermedi. Çocukları Haydarpaşa Lisesi'ne
paralı yatılı olarak kayıtlarını yaptırdım. Üçer yıllık okul taksitlerine ait
makbuzları ekte takdim ediyorum..." Bu ülkede böyle bakanlar da
vardı.
Yorum Gönder