Anayasa Uzlaşması Üzerine Hisseli Dersler
Siyasal Bilgiler (Mülkiye) öğrencileri işe girişirken Mümtaz Hoca’nın (Soysal) 40 küsur yıl önce sorduğu soruyu sormuşlar:“Dünyada, anayasa sözünün bu kadar çok kullanıldığı bir başka toplum var mı?”
Olsaydı Başbakan’ın ziyaret programına dahil olur, oradan duyardık.
Ülkemizde lafının bu kadar çok edilmesinin nedeni, acaba anayasanın anasını ağlatmak için midir?
Anadolu’da türküleşmiş atasözüdür:
“Cömertsin derler maldan..
Yiğitsin derler candan ederler…
***
Kurulduğu günden beri AKP, “anayasa” deyip duruyor.
Başbakan’a yol açmak için özel olarak değiştirildi bile..
Kaç maddesini kaç biçime soktu.
Hesabını Anayasa Komisyonu üyeleri bile bilmiyor.
Adliyeyi ve askeriyeyi hizaya getirmek üzere en manidar günü seçip...
Bir 12 Eylül günü koca ülke referanduma bile götürüldü.
Başbakan’ı kesmedi..
Sabah akşam “anayasa” demeye devam ediyor.
Ama nedense, bir kez olsun TV’ye çıkıp da sistemine özendiği ABD’deki gibi konuyu rakibi CHP lideri ile tartışmaya yanaşmıyor.
Yüz yüze gelmek istemiyor.
Kimseye muhatap olmak istemiyor.
Muhalefetin “padişah” benzetmesini belli ki ciddiye aldı.
Padişah gibi oldu.
Kimseyi muhatap almıyor.
TBMM’de anayasa ve İçtüzük gereği kendisine sorulan sorulara bile yardımcıları yanıt veriyor.
Darbelerden sabah akşam yakınan kendisi..
Komisyonunu kurduran kendisi..
Ama gidip muhatap olmak istemiyor.
“Yazılı” ifade verecekmiş.
Demek ki camdan okuma alışkanlık yaptı:
Artık “yazısız” konuşamıyor.
Keşke Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na da görüşlerini yazılı verse de..
Komisyon üyeleri kendisinin her hafta değişen başkanlıkla ilgili görüşlerini
Medyadan izlemek zorunda kalmasa..
Türkiye İçin Mülkiye...
Mülkiye, ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından.“Önce Mülkiye sonra Türkiye” çarpıtılmış şer bir slogandı.
Anayasa hukukçuları 1960 ve 1982 anayasalarına önemli katkılar sağlamıştı.
Siyasal gündemde uzunca bir süredir yeni bir anayasa var.
Ancak Adalet ve Kalkınma Partisi uygun gördüğü hukukçu hocalarla çalışmayı yeğliyor.
Belli kurumlar ve öğrenciler ise tümüyle devre dışı.
Milletvekili seçilme yaşını 18’e indirmeyi savunduğu halde nedense öğrencilerin düşüncelerini alan yok.
Mülkiye öğrencileri bu anlayışın mutlaka aşılacağı, ülkede daha çok anayasa yapılacağı ve sonunda gerçek bir demokrasinin mutlaka kurulacağı inancıyla fakültede “gönüllü seminer” düzenlemişler.
Esin kaynağı biraz da TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “Anayasaya katkı yapmaya pek istekli yok!” sözleri olmuş.
Mesut Gülmez, Kerem Altıparmak, Alev Özkazanç, H. Saim Vural, Dinçer Demirkent ve Murat Sevinç gibi hocaları da onlara öncülük etmiş.
Ortaya, daha önce yüzlercesi çöpe atılan yeni bir anayasa madde taslağı koymak yerine “Anayasa yapım süreci” ile “Temel Haklar nasıl düzenlenmeli” sorusuna yanıt arayan bir “eser” çıkarmışlar.
Mülkiye öğrencileri belki de Başbakan’a ve Uzlaşma Komisyonu’na ilham vermek üzere..
Anayasa konusundaki görüşlerini aralarında konuşup tartıştılar.
Mülkiyeliler Birliği de “Mülkiye Öğrencileri Anayasal Sistemi Tartışıyor” adı altında bu süreci kitaplaştırdı.
Kitap önümüzdeki günlerde TBMM’de Komisyona sunulacak.
Her şey Başbakan’ın memnuniyeti için.
Komisyondaki iktidarın üyeleri Başbakan’ın mutlu olacağına inandığı maddeler ortaya çıkarmak peşinde.
Oysa Başbakan’ın “başkanlık sistemi” tercihi de sürekli değişiyor.
Önce “ABD’deki gibisini” savunuyordu.
Sonra “Fransa’daki gibi- yarı başkanlık” da olabilir dedi.
O da olmazsa..
“Partili cumhurbaşkanı”na yöneldi
Son olarak da telaffuz ettiği “Türk tipi başkanlık!”
F tipi olsa anlaşılır da...
Türk tipi nasıl olacak?
O biraz ortaya karışık görünse de değil.
Başbakan’ın yaklaşımı açık:
Kendin pişir kendin ye!
Yani..
“Tek adamlık olsun da nasıl olursa olsun modeli!”
Tutanaklara Tutunmak
Eser, tutanaklardan oluşuyor.TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda tartışmalar gizli.
Gizliliğin arkasında, “Magazin kurbanı” olmak endişesi yatıyor.
Nitekim endişe doğrulandı.
Geçen hafta evlenmeyi düzenleyen madde görüşülürken, “Her yurttaşın evlenme hakkına sahip olması” önerisine karşı çıkıldı.
Neden mi?
AKP ve MHP’lilere göre, “Her yurttaş evlenme hakkına sahip olmalı” diye bir madde söylemi,
Hem eşcinsel evliliğin önünü hem de örneğin, kadınların köpeklerle evlenmesinin” önünü açar!
Bu haber Saliha Çolak imzasıyla yayımlandı.
Tekzip mekzip edilmedi.
Çünkü bir sayın üye bunu açıkça savunmuştu.
Kutup ayısı tarafından taciz edilen Bahtsız Bedevi sözü yüzünden Başbakan’ı ayıplamıştık.
Özür dileriz.
Meğer, bir milletvekiline göre ülkemizde köpeklerle nikâh kıyabilecek umutsuz kadınlar bile varmış!
Mülkiye Öğrencileri Anayasal Sistemi Tartışıyor adlı yayını, tüm sayın milletvekillerine tavsiye ederiz.
Yorum Gönder