Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, müthiş (!) bir açıklama yaptı!
Uçaklara SÖZCÜ’yü niçin almadıklarını anlatırken şunları söyledi:
“Gazete olarak kabul ettiğimiz her gazeteyi uçağa alıyoruz, gazete
olarak kabul etmediklerimizi almıyoruz! Bu takdir şirket yönetimine
aittir!”
Temel fıkrası gibi değil mi?
Ama gıdıkla da gülelim dedirten türden!..
* * *
Hamdi Bey’i bu köşenin okurları artık çok iyi tanıyorlar.
Okurlarımız, Hamdi Bey’in milli havayolumuzla iştiraki bulunan
şirketleri AKP’nin çiftliği gibi kullandığını, eş, dost, akraba, hemşeri
ve yandaş doldurduğunu, böylece THY’yi Topçu Hava Yolları haline
getirdiğini biliyorlar.
Son açıklamasıyla Hamdi Bey’in bir özelliğini daha öğrenmiş olduk.
Meğer gazetecilik konusunda da çok yetkinmiş!
Baksanıza “Gazete olarak kabul ettiğimiz her gazeteyi uçaklarımıza
alıyoruz, kabul etmediklerimizi almıyoruz! Bu takdir bize aittir” diyor.
İlahi Hamdi Bey!
Gazete olarak kabul etmediği SÖZCÜ’nün 300 bin civarında seçkin okuru olduğunu bilmezden geliyor.
SÖZCÜ’ye duyduğu tepkiyi dile getirirken, değerli okurlarımıza hakaret
ettiğini, onların tercihlerini aşağıladığını fark etmiyor.
Her SÖZCÜ okurunun aynı zamanda bir THY yolcusu olduğunu, onların da
diğer yolcular gibi gazete tercih etme hakkının bulunduğunu unutuyor.
SÖZCÜ’yü küçümsermiş gibi yaparken, aslında ne denli önemsediğini itiraf etmiş oluyor.
* * *
Hamdi Bey’e bu köşeden birçok soru yönelttim.
THY ve yan şirketlerine eş, dost, akraba, hemşeri ve AKP’lileri doldurduğunu isimler vererek belirttim.
Milli havayolumuzla iştiraklerini, adeta “torpilli personel deposu” haline getirdiğini belgeledim.
Atamalarda diploma, bilgi ve beceriye dikkat edilmediğini örneklerle gözler önüne serdim.
Bunları yaparken hakaret etmedim, kişilik haklarına saldırmadım, sadece sorularıma cevap bekledim.
Ama cevap yerine, Hamdi Bey’den temel fıkrası dinledim!
* * *
Sevgili okurlarım,
THY Eylül ayında, kumarhaneler kenti Las Vegas’ta düzenlenen bir törenle
“En İyi Web Sitesine Sahip Havayolu” ödülünü aldı. Yarışmayı IMA
(Internet Marketing Association-İnternet Pazarlama Derneği) adlı bir
dernek düzenledi. Derneğin kurucusu ve Yönetim Kurulu
Başkanı Sinan Kanatsız adlı genç bir Türk.
Şimdi Hamdi Bey’e soruyorum:
Türk Hava Yolları bu yarışmaya “sponsor” oldu mu?
Sponsorluk gereği bu derneğe para verdi mi?
THY’nin ödülü bu yolla geldi mi?
* * *
Durun daha bitmedi. Sırada bir başka ödül var.
THY geçen yılı bir milyar lira zararla kapatmış, ancak Hamdi Bey, bir
dergi tarafından “Yılın Yöneticisi” ödülüne layık görülmüştü.
Yine soruyorum:
Sizi “Yılın Yöneticisi” seçen derginin sahibinin hazırladığı televizyon programlarına THY sponsor oldu mu?
THY bu kişiye 50 adet bedava yurtdışı uçuş bileti verdi mi?
Bu kişinin erkek kardeşi 2 yıllık eğitim enstitüsü mezunu olmasına ve
İngilizce bilmemesine karşın, halen THY Manchester Müdürlüğü görevini
sürdürüyor mu? Müdürünüzün aylık 4 bin pound olan ev kirasını milli hava
yolumuz ödüyor mu? Sayın müdürünüz, masraflarını THY’nin karşıladığı
makam aracı kullanıyor mu?
* * *
Hamdi Bey, bunları toplumun gerçekleri öğrenme hakkı adına soruyorum.
Hakaret etmiyor, kişilik haklarına saldırmıyor, kimseyi aşağılamıyor, sadece soru yöneltiyorum.
Sizden Temel fıkrası değil, cevap bekliyorum.
(Not: Daha önceki yazılarımda adı geçen Tugay Şişman’ın, TGS’de
çalışan torpilli Şişman’larla bir akrabalık bağının bulunmadığını,
ayrıca Sabiha Gökçen Havalimanı’nda çalışırken iş akdinin 17.8.2012
tarihinde feshedildiğini öğrendim. Bilginize sunuyorum.)
Yorum Gönder