Halkın
Anayasal hakkı olan sağlık hizmetini, “sektör” haline getirip,
“Sağlıkta Dönüşüm” olarak tanımlayan ve bunu uluslararası tekellere
pazarlamaya çalışan AKP, yandaşlarını da hiç ihmal etmiyor. Sağlık ta
kıdemi, liyakatı geçin… Bir tarikatın mensubu olmak ya da öyle görünmek
önemli göreve gelmenizde daha etkili. Tabii AKP’li bakanın kardeşi olmak
da aylık maaşınızın 16 bin 250 lira olmasının yolunu açıyor.
Karadeniz
bölgesindeki atamalar başta Trabzon olmak üzere Yavuz Selim Vakfı’nın
onayından geçiyor. İllerin kamu hastaneleri yöneticileri, şube
müdürleri, hastane müdürleri vakıfta yapılan toplantılarda belirleniyor.
Vakfın, Sağlık Müdürlüğü’nde kurduğu yapılanmanın en Trabzon’daki
tepesinde Halk Sağlığı Müdürü Köksal Hamzaoğlu var. Kendisi vakfın
Mütevelli heyetinde. Bu bile olayların boyutunu göstermeye yetmez mi?
Hastanede
görevli 35 yıllık bir doktorun maaşı 2 bin lira. Döner sermayeden
aldığı payla birlikte eline 4 bin lira geçiyor. Bazı branşlarda döner
sermayeden aldığı miktar biraz daha artabiliyor. Emekliye ayrılması
durumunda eline ancak 1.900 lira geçecek. Sonuçta, Sağlık Bakanlığı
yandaşların yüzünü güldürürken çoğunluğu ise mutsuz hale getirdi.
Aynı kişiye üç ayrı görev
Hastane
başhekimliği, yardımcılığı, hastane yöneticiliği maaş yönünden hayli
çekici hale getirildi. Sağlık Bakanlığı’nda görevli müsteşar
yardımcıları, genel müdürler, kurum başkanları, daire başkanları 4-5 bin
lira olan maaşı değil, kağıt üstünde başhekimlik, hastane yöneticisi
gösterilerek 10-12 bin lira maaş almaları sağlanıyor.
Örnek
verelim: Müsteşar Yardımcısı Dr.Yasin Erkoç aynı zamanda Sincan N.Körez
Devlet Hastanesi Başhekimi. Müsteşar Yardımcısı Dr. İsmail Demirtaş Gazi
Mustafa Kemal Hastanesi Başhekimi, Dr. Hakkı Yeşilyurt Ulus Devlet
Hastanesi Başhekimi, Müsteşar Yardımcısı Doç.Dr. Turan Buzgan Etimesgut
Devlet Hastanesi Başhekimi. Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Hakkı
Öztürk, bu genel müdürlüğün yanı sıra Yönetim Hizmetleri Genel
Müdürlüğü’nü de yürütüyor. Bunlar yetmiyor Yenimahalle Devlet Hastanesi
Başhekimi olarak da gözüküyor. Hakkı Bey yorma kendini o işleri
yapabilecek başkalarının bulunduğunu da unutma…
Hepsi kağıt üstünde başhekim
Genel
müdürler Prof.Dr. Ali Coşkun Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi
Başhekimliğini de yürütürken, diğer genel müdür Dr. İbrahim Şentürk
ise hastane yöneticiliğinden maaş alıyor. Yüksek maaşlılar arasında
kurum başkanlarından Mustafa Aksoy’u da aynı zamanda başhekim, Saim
Kerman’ı da hastane yöneticisi olarak görüyoruz.
Kurum başkan
yardımcılarından Ercan Şimşek, Orhan Koç, Erkan Çiçek, Ahmet Çakır,
Muhammet Örnek, Orkun Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Doğan Demirel’le
de başhekimlik sözleşmesi yapılmış.
Daire başkanları Abdulkadir
Özbek, Hüseyin Fazıl İnan, Duygu Cengiz, Muzaffer Akkoca, Bilgehan
Karadayı, Turan Yamaç, Yavuz Elbaş, Bekir Keskinkılıç, Yasin Akar, Sema
Zergeroğlu, Berrak Başara, Banu Ayar, İkbal Gültekin, Ünal Hülür,
M.Mahir Ülgü, Kaan Karakaya, Osman Karakaşlı, Erol Koç, Ferzane Mercan,
Zafer Kalaycı, Hüseyin Özbay Hamza Yuvacı, Alaaddin Dilsiz, Arif
Kapuağası, Ertuğrul Eğin, Hasan Güler, Abdullah Öztürk, İsmail
Serdaroğlu, Hasan Öncül, Adem Kucur, Sedat Gülay, Sümeyye Mungan, Kanuni
Keklik, Ahmet Özlü, Ebru Aydın, Seher Musa Onbaşıoğlu, Yavuz Uyar,
Murat Gültekin, Banu Ekinci, Bahadır Sucaklı, Nazan Yardım, Hüseyin
İlter, Yıldırım Cesaretli, Sertaç Polat, Emre Yatman, Muhammet Bayram,
Murat Yeşilbaş, Murat Bilbay, Kemal Kulan, Hasan Başkaya, İsmail Kaya,
Abdullah Şeker, Cemil Akarslan, Merve Akın, Kemal Özgür Demiralp, Aziz
Alper Biten de yüksek maaş alsınlar diye başhekimlik, hastane
yöneticiliği gibi görevler için sözleşme imzalamış..
Kamu
Hastaneleri Kurumu Başkanı Hasan Çığır, yanına Hasan Aslanoğlu’nu,
Mustafa Ağca’yı, Engin Uçar’ı, Haluk Yılmaz’ı, Hakan Tırhış’ı, Barış
Uğur Oğraşangil’i, Fatih Göksel’i, Mustafa Bolkan’ı, Gülçin
Sarıyıldız’ı, Oğuz Sarıyıldız’ı, Ali Elmacıoğlu’nu, Serkan Seven’i,
Altuğ Narlı’yı, Namık Özbek’i almış. Ama onlar da yüksek maaş alsınlar
diye her biri Ankara’daki değişik hastanelerle başhekim yardımcısı
sözleşmesi imzalamış.
O görevi yapmadan maaş alıyorlar
Öyle
bir saadet zinciri kurulmuş ki müsteşar yardımcısı, genel müdür,
yardımcıları, kurum başkanları, daire başkanları asli görevlerini
yapıyor ama maaşını daha yüksek olduğu için sözleşme yaptığı hastaneden
alıyor. Sanki o görevleri yapacak kimse yokmuş gibi aynı anda iki
koltuğu birden işgal ediyorlar.
Kağıt üzerinde başhekim, yardımcısı,
hastane yöneticisi olanların asıl görevi bakanlıkta olduğu için bu kez
başka kişi hastane başhekimliği, yardımcılığı ve hastane yöneticiliği
görevini fiilen yürütüyor. Onlar da iki koltuğu birden işgal etmiş
oluyorlar. Buna kadrolaşma, saadet zinciri değil de siz ne dersiniz?
Yorum Gönder