“Duyduğunuz Çakalların Ulumasıdır, Safları Sıklaştırın Çocuklar…”

Ülkemiz cangıl ormanına döndü.
İtler havlıyor.
Çakallar uluyor.
Ama aslanlar kafeslere kapatılmış durumda.
Cumhuriyet ve Atatürk devrimleri saldırı altında.
Kurtarıcımız, önderimiz, dünya lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Bebek Katili ile aynı kefeye koyarak kıyaslıyorlar…
Artık ülkemizde Terörist Başı, günde beş vakit ziyaret edilen, yardım istenen bir lider konumuna geldi.
Daha doğrusu getirildi.
AKP iktidarının kurtarıcısı oldu. Yöneticiler, yetkililer, başları her sıkıştığında kapısını çalıyor, yardım istiyorlar. Seçim zamanında saldırıların durdurulması, silahların bırakılması için ricada bulunuyorlar.
Açlık grevlerinin engellenmesini istiyorlar ondan.
Bülent Arınç, açlık grevlerinin APO tarafından sonlandırılması, PKK –AKP dayanışması karşısında gözyaşlarını tutamadı yine.
Şimdi de Milletvekili Yemininden “Büyük Türk Milleti” ve “Atatürk’e, onun inkılâplarına bağlı kalacağıma…” sözleri çıkarılıyor.
AKP, ulusumuzun “Büyük Türk Ulusu” olmasını istemiyor.
Kürtlerin, Ermenilerin, Rumların özerk eyaletlerinden oluşan, parçalanmış, bölünmüş, yamalı bohça, bir küçük ulus istiyor.
AKP ne Meclis’te, ne orduda, ne okullarda, ne evlerde, ne köylerde Atatürk adını duymak istemiyor.
Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti, Türk, Türklük, laiklik, Kurtuluş Savaşı, Kuvayi Milliye, 19 Mayıs, 29 Ekim, 10 Kasım, 30 Ağustos adlarını duymak istemiyor…
Şimdi el üstünde tutulanlar karşı devrimciler… Mandacılar…
Yani Kurtuluş Savaşında Türk ordusunu arkasından bıçaklayanlar, emperyalizmle işbirliği yapanlar…
Seyit Rıza’lar, Sait Nursi’ler, İskilipli Atıf Hoca’lar…
Şimdi el üstünde tutulanlar Arap Şeyhleri, Katar Şeyhleri… Barzani’ler, Talabani’ler…
5 şehit verdiğimiz gün, Genel Kurmay Başkanımız, dünyanın en geri, en ilkel bir ülkesine, Suudi Arabistan’a, “Kral Abdülaziz Madalyası”nı almaya gitti.
Ulus yok artık AKP iktidarında.
Ulus devlet yok.
Özgür vatandaş yok.
Türkiye Cumhuriyeti yok.
Ne var?
Etnik gruplar var.
Kürt var. Ermeni, Rum var.
Cemaat, imam, kul, ümmet var…
Eyaletler var.
Bütün hazırlıklar bir “Türk – Kürt Federe İslam Cumhuriyeti” için yapılmakta…
Çakallar uluyor…
Köpekler havlıyor…

“DİNLEYİN, DUYDUĞUNUZ ÇAKALLARIN ULUMASIDIR.

SAFLARI SIKLAŞTIRIN ÇOCUKLAR,
BU KAVGA FAŞİZME KARŞI, BU KAVGA HÜRRİYET KAVGASIDIR…” (Nazım Hikmet)
Bu kavga özgürlük, demokrasi, tam bağımsızlık kavgasıdır.
Emperyalizme ve yerli ortaklarına karşı yeni yeni 19 Mayıs’lar, 29 Ekim’ler, 10 Kasım’lar yaratmak üzere…
Haydi… İleri…
Ali Eralp

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget