Cumhuriyet’e kaç koldan saldırı yapılıyor son günlerde?
Üç-dört koldan...
Bir yandan dönek takımı, iktidar yalakaları, dinciler, öte yandan kendilerini “ulusalcı” diye yutturan gizli faşistler.
Aslında hepsinin şecerelerini biliyoruz.
Oldum olası Cumhuriyet gazetesine düşmandırlar.
Uğur’un eşi, CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu 19 yıl sonra “İçimden Geçen Zaman”ı (um:ag Yayınları) yazdı.
Güldal Mumcu, kitabını çocukları Özgür ve Özge’ye adadı.
Arkadaşımız Işık Kansu kitabın özetini yazdı Cumhuriyet’te.
Bir gazeteci, bir köşe yazarı bu kitabın özetini okuyarak Cumhuriyet’i kimlere hizmet etmek için eleştirir?
Devlet içindeki derin güçlere, çetelere, yabancı ajanlara, tetikçilere...
Eli kanlı devlete, gladyoya...
Bu denli açıktır bu.
Çünkü öldürülen, düşünceleri sizden farklı bile olsa bir insandır.
Eğer vicdanınız körelmemişse olayın üzerine giderseniz, cinayetin aydınlatılmasını istersiniz.
***
Gördüm ki bazı meslektaşlarımız köktendincilerin, çetelerin, 90’lı yıllarda Hizbullah’ı mesken tuttuğunu ya bilmiyorlar ya da bilmek işlerine gelmiyor.
Uğur Mumcu, Musa Anter, Necip Hablemitoğlu, Mehmet Sincar, Savaş Buldan, Hrant Dink ve öteki cinayetlerin aydınlatılması için çaba gösterecekleri yerde, Özge Mumcu’nun deyişiyle topu taca atıyorlar.
Atsınlar bakalım!
90’lı yıllarda Hizbullah’ın Güneydoğu’daki varlığını, faili meçhul cinayetleri hiçbir gazete yazamazken Cumhuriyet 10 gün boyunca birinci sayfasından verdi.
Aydın Engin Batman, Diyarbakır ve Mardin’de bir hafta kalıp, yaşananları tüm ayrıntılarıyla yazmıştı.
Bunları uzun uzun anlatmama gerek yok...
Önce Güldal Mumcu’nun kitabını okuyun ve Türkiye’nin 19 yıl önceki fotoğrafını görün.
Cumhuriyet gazetesi laik demokratik cumhuriyeti cehenneme çevirenlerle mücadelesini sürdürürken sağlı sollu çamur atarak yolunu kesmeye çalışanlara bir çift sözüm var:
“Siz işinize bakın...”
***
Türkiye’nin daha aydınlık, daha demokratik, daha özgür günlere kavuşması için herkes üzerine düşen görevi yapsın.
Unutmayın, laik demokratik cumhuriyet hepimize gerekli.
Bakın komşularımızda neler olup bitiyor...
Bağdat, Erbil’e saldırmaya hazırlanıyor; köktendinci devşirme militanlar “Suriye’de din devleti kuracağız” diyorlar...
Bitmedi!
İsrail, Gazze’yi vururken, istediğini alırken, AB’nin ve ABD’nin kılı kıpırdamıyor.
Şöyle gidin bakın Antakya yöresinde neler olup bitiyor...
İngiliz, ABD, İsrail ajanları, El Kaide ve Taliban militanlarını göreceksiniz.
Şu eski faşo, şimdilerde sözde “Atatürkçü-ulusalcı” gazeteci kılığındaki istihbarat elemanlarına gelince...
Unutmayın bir gün gerçek yüzünüz ortaya çıkacak, saklanacak delik arayacaksınız...
***
Cumhuriyet bu tür saldırılara alışıktır...
Cumhuriyet laik demokratik cumhuriyeti, demokrasiyi, özgürlükleri savunur, köktendinciliğe karşı çıkar...
Attığı manşetler ortada, yazarlarının yazıları köşelerinde.
İsteyen istediğini yazar...
Gazeteyi okursunuz okumazsanız, o ayrı bir konu...
Ama gazeteci, faili meçhul cinayetlerde “topu taca atmaz”, olayın aydınlatılması için çaba harcar...
Ha Uğur Mumcu, ha Hrant Dink, ha Musa Anter, hiç fark etmez...
Umur Talu dünkü “Devlet Sırrı Dediğin Tarihin Kara Kutusu” başlıklı yazısında ne diyordu:
“Cinayeti, sabotajı çözmeden hiçbir darbe ve hazırlığının kodunu devletin hiçbir sırrını çözemezsiniz!”
İşte böyle “topu taca atan” beyler!
Anladınız mı?
Yorum Gönder