On kişiden 9'u 'laiklik' istiyor

TESEV'in KONDA’ya yaptırdığı araştırmaya göre halk Atatürk ilkelerinin anayasada kalmasını istiyor.

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) dün Ankara’da Anayasaya Dair Tanım ve Beklentiler başlıklı raporunu açıkladı. KONDA Araştırma Şirketi tarafından 29 ilde 2699 kişiyle yapılan görüşmelerin ışığında hazırlanan raporda öne çıkan sonuçlar şunlar:

Atatürk ilkeleri korunmalı

Görüşülen kişilerin yüzde 82.3’ü yeni anayasının temel ilkeleri arasında “Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliğine yer verilmesi” gerektiğine inanıyor. “Kendinizi hangi kimlikle tarif edersiniz” sorusuna yüzde 28.2 ile ‘Atatürkçü’ yanıtı veriliyor. Tercih edilen diğer kimlikler ise ülkücü (4.7) , milliyetçi (15.1), muhafazakâr (15.6), İslamcı (18.9), demokrat (7.2), liberal (0.9), ulusalcı (1.8), sosyal demokrat (5.6) ve sosyalist (2.1) şeklinde sıralanıyor.

On kişiden 9’u ‘laiklik’ istiyor

Toplumun yarısı (yüzde 50.6) laikliğin anayasadaki haliyle aynen muhafazasını isterken yüzde 40’ı “Devletin tüm dinlere aynı mesafede olacağı şekilde yeniden tanımlanması” gerektiğini düşünüyor. Her on kişiden sadece biri laikliğin anayasadan tamamen çıkarılması görüşünde.

Bununla birlikte görüş alınan kişilerin yüzde 84’ü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, hükümetten bağımsız ve tüm din ve mezheplere hizmet verecek şekilde reforme edilerek yerini korumasını istiyor. Yine görüşülenlerin yüzde 76’sı da ‘kamu çalışanları dahil’ başını örtmek isteyen herkesin örtünebilmesi gerektiğini düşünüyor. Toplumun yüzde 46.3’ü din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin seçmeli olması gerektiğini düşünürken bu dersin zorunlu kalması durumunda içeriğinin tüm din ve mezhepleri öğretecek şekilde değiştirilmesini talep edenlerin oranı yüzde 77 çıkıyor.

‘Düzeni bozmadan reform’

Çelişkili görünen tabloyu, KONDA’nın sahibi Bekir Ağırdır şöyle yorumladı:

“Türk halkı radikal adımlardan yana değil. Düzen bozulmadan sistemin reforme edilmesinden yana. Bu yapılırken devletin müdahalesinden değil, ‘hakem’ rolünü üstlenerek tarafsız kalmasından yana. Yani laiklik korunurken Diyanet ve din dersleri reforme edilsin, örtünmek isteyen engellenmesin, cinsel yönelime karışılmasın görüşünde.”

Bunun tek istisnası ise ‘mahalle baskısı’ halleri. Görüşülen kişilerin yüzde 85’i “Ait olunan kültürel grup içinde baskıya maruz kalan vatandaşların hakları için devletin müdahale etmesi gerektiğine” inanıyor.

Yerelde anadili formülü

Ağırdır’ın tanımladığı psikolojiyi teyit eden bir başka alan Kürt sorunu ve anadili tartışmaları. Ankete katılanların yüzde 73’ü temel eğitimin yalnızca Türkçe verilmesini istiyor, yüzde 27 de “herkes anadilinde eğitim alabilir” düşüncesinde. Ama soru, “Yerel yönetimler anadilinde veya yerelde insanların konuştuğu dilde eğitim ve kamu hizmeti için yetki sahibi olsun mu” şeklinde yöneltildiğinde, olumlu bakanların oranı yüzde 40’a yükseliyor.

Görüşülenlerin yüzde 56’sı yurttaşlık tanımı konusunda mevcut anayasadaki ‘Türk kimliği’ ifadesinin aynen korunmasını isterken yüzde 35’i tüm etnik kimliklere yer verilmesinden, yüzde 9’u ise hiçbir kimliğe yer verilmemesinden yana.

Öncelik adalet ve eşitlik

Son dönemde yapılan tüm kamuoyu yoklamalarında olduğu gibi TESEV’inkinde de anayasada en fazla olması arzulanan ilke ‘haksızlığa karşı adalet’ (yüzde 65.1) isteği. İkinci sırada ise ‘Türk, Kürt, Sünni, Alevi gibi farklılıklar arasında eşitlik’ (yüzde 50.4) talebi geliyor. Bu taleplerle paralel, görüşülenlerin yüzde 84’ü “Cumhurbaşkanı, hükümet, ordu dahil hiçbir kurum yargı denetimi dışında bırakılmamalıdır” ifadesine katılıyor. Yüzde 77’si anayasaya “Yargı devleti değil bireyi korumakla yükümlüdür” ifadesinin konmasını isterken; yüzde 70’lik bir çoğunluk da “Dersim, 6-7 Eylül, Sivas Madımak ve Uludere olaylarının mağdurlarından özür dilenmesi ve/veya onlara tazminat ödenmesi” talebinde bulunuyor.

Başkanlığa hayır, parlamentoya evet

Başbakan Erdoğan ve AKP’nin ‘başkanlık’ sistemi arayışına geçit vermeyen araştırmada, “Ülke yönetiminde en büyük güç kimde olmalı” sorusuna, katılanların yüzde 56’sı Meclis yanıtını veriyor. Sadece yüzde 23 yetkinin ‘cumhurbaşkanında’ olmasını istiyor. Görüşülenlerin yüzde 61’i, şiddet eylemi ile açıkça ilişki durumu hariç partilerin kapatılmamasını isterken üçte ikisi de milletvekili ve belediye başkanlarının seçmenlerin belli bir oranının imzasıyla azledilmesi uygulamasını istiyor.

Zorunlu askerliğe devam

Görüşmelerde halka zorunlu askerlik uygulaması da sorulmuş. Zorunlu askerliğin aynen korunmasını isteyenlerin oranı yüzde 70. Her on kişiden üçü ise profesyonel askerliğe geçilmesi, vicdani ret hakkı ya da askerlik vazifesinin sosyal hizmetle yerine getirilmesini tercih ediyor.

Ne sağcıyız ne solcu

İktidara talip muhalefet partilerinin dikkate alması gereken bir bulgu da “Kendinizi siyasi görüş olarak nerede tanımlarsınız” sorusuna verilen yanıtlarda yatıyor. Soruya ‘sol’ ve ‘ortanın solu’ diyenler yüzde 17; ‘merkez’ diyenler yüzde 15; ‘sağ’ ve ‘ortanın sağı’ diyenler yüzde 32 iken, ‘hiçbiri’ diyenler hepsinin üzerinde yüzde 37 çıktı. Kendini sağ-sol siyasi skalanın dışında gören bu kesim içinde başı çekenler ise yüzde 40’lık oranla kimliğini ‘Atatürkçü’ diye tanımlayan kesim.

***

Başkanlık sistemi arzusundaki Başbakan Erdoğan, ülkemizden Atatürk’ün tüm izlerini silmeye çalışan bakanlar ve diğer iktidar odakları ile seçim kampanyasında kitleleri çekecek slogan arayışındaki muhalefet partileri bu araştırma sonuçlarını dikkatle incelemeli.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget