SEVGİLİ okuyucularım,bugün önce sizi birkaç ay geriye götürüp belleklerinizi biraz tazeleyeceğim.Bildiğiniz gibi Türkiye’de 12 Haziran seçimleri yapılacaktı.Parti başkanları ve doğal olarak Tayyip,yurt gezilerini sürdürüyor ve her yerde mitingler düzenleniyordu.
Bu bağlamda Tayyip,31 Mayıs 2011 günü Artvin’in Karadeniz kıyısındaki şirin ilçesi Hopa’da bir miting yapacaktı.
Her Tayyip mitinginde olduğu gibi,bu miting öncesinde de çevre il ve ilçelerden Hopa’ya çok sayıda polis getirildi…
Hopa’da iktidar açısından olumsuz belirtiler ortaya çıkmaya başlamıştı.Ahalinin büyük bölümü Tayyip’i protesto etmeye hazırlanıyordu.
Tulum eşliğinde horonlar çekiliyor,Tayyip’le ilgili olumsuz pankartlar duvarlara asılıyor,sloganlar atılıyordu.
Takviye gelen polisler önce pankartları indirdi ve gerilim iyice tırmanmaya başladı.
Miting alanının üstünde üç polis helikopteri sürekli uçup olanı biteni gözetliyordu.Bütün yollar polis tarafından kesilmişti.
Üstelik çevre il ve ilçelerden çok sayıda AKP’li bindirilmiş kıta Hopa’ya otobüslerle getiriliyordu.
Sonunda olaylar başladı.
Yüzlerce polis protestoculara gaz bombası atıyor,biber gazı kullanıyor,panzerlerden su sıkıyordu.Protestocular ise polise taş ve sopalarla direniyordu.Bu kadar polis ve bu kadar polis aracı Hopa’ya nasıl getirilmişti,herkes bunu merak ediyorduHerkes aynı şeyi soruyordu:
“Sonuçta Tayyip seçim mitingi yapacak.İyi de,bu kadar polisin,bu kadar polis aracının burada işi ne? Devlet bu kadar parayı Tayyip’in seçim mitingi için nasıl harcıyor?”
***
Olaylar giderek büyüdü.
Metin Lokumcu isimli emekli bir öğretmen caddeye yığılıp oracıkta öldü.
Koruma polisi Servet Erkan,Tayyip’in otobüsünden aşağıya düşüp ağır yaralandı.
Çıkan olayları durdurmak mümkün olmuyordu.Polis uyarı ateşi açıyordu.
Bu gergin ortamda Tayyip kürsüye çıkıp konuşmasını yaptı.Sonra konvoy,Tayyip’in helikopterine doğru yöneldi ve beyefendi Hopa’dan helikopterle ayrıldı.
Geride bir ölü,bir ağır yaralı koruma polisi ve çok sayıda yaralı kalmıştı.
İçişleri Bakanlığı çıkan olaylar konusunda soruşturma başlattı.Artvin ve Hopa’ya çok sayıda müfettiş gönderildi.
Olayımızın ilk bölümü böyle.Bunları size anımsatmak için yazdım.
Şimdi gelelim elimdeki belgelere!
***
Sevgili okuyucularım,Tayyip özellikle seçim öncesinde Türkiye’nin dört bir yanını dolaştı,mitingler düzenledi.Onun her mitingine araçlarıyla birlikte çevre illerden çok sayıda polis ve jandarma getiriliyordu.
Bu işin maliyeti çok büyüktü.
Onca güvenlik gücünü iller arasında gezdireceksen,bu işin bir bedeli olmalı.O genç insanlara yemek verip karınlarını doyuracaksın,yatacak yer bulacaksın,belki yüzlerce araç için akaryakıt harcamaları yapacaksın.
Hep düşünmüşümdür,acaba değirmenin suyu nereden geliyor diye! Çoğu zaman demişimdir ki
“Devletin demek ki çok büyük parası var!”
Şimdi bakalım ve görelim,o suyun nereden geldiğini belgelerden öğrenelim.
Elimde iki adet karar var.İkisinde de üç aşağı beş yukarı aynı sözler yazıldığı için sadece birini size iletiyorum:
“Türkiye Cumhuriyeti Artvin İl Özel İdaresi.Karar tarihi 8 Temmuz 2011.
Hopa Kaymakamlığı’nın yazısı doğrultusunda Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Haziran 2011 genel seçimleri kapsamında Hopa’da gerçekleştirdiği Açıkhava toplantısı(seçim mitingi) ile Sarp Hudut Kapısı Gürcistan tarafında yapılan açılış törenine katılmak üzere 31 Mayıs 2001 Salı günü Hopa ilçesine ziyarette bulunmuştur.
Ziyaretle ilgili olarak ilçede emniyet tedbirleri kapsamında çevre illerden gelen takviye kolluk kuvvetlerinin iaşe(yeme içme),iskan(kalma) akaryakıt ve diğer giderlerinin ödenmesi için Hopa ilçesi Köylere Hizmet Birliğine 269.070 TL ödenek aktarılmasına… oybirliği ile karar verildi.”
Yazının altında İl Genel meclisi Başkanı Hasan Temiz ile Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu’nun imzaları var.Karar hep oybirliği ile alınmış.İl Genel Meclisi üyesi olan bir Allah kulu çıkıp “Böyle rezalet olmaz,ben bu uygulamaya karşıyım” diyememiş…Çünkü korku dağları bürümüş.
Ve böylece Tayyip’in miting masrafları Köylere Hizmet Birliği tarafından ödenmiş.Başka bir deyişle bu paralar Hopa köylüsünün,en son aşamada da Artvin halkının cebinden çıkmış.
269 bin Törkiş lira!..
Az para değil yani.
***
Tayyip’i protesto etmek kolay değil.Başınıza iş açılır.Dahası,iliniz veya ilçenizde böyle bir protesto eylemi olursa,il ve ilçe yöneticilerinin tamamı,derhal görevden alınır.
Hopa olaylarından sonra görevden alınanlar şunlar:
Artvin Emniyet Müdürü Muhsin Armağan.Hopa Emniyet Müdürü Fatih Ünlü.Artvin İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Nasif…
Ve son olarak Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu.
Tayyip affetmiyordu!
***
Şimdi burada kurcalanması gereken önemli sorun şu:
Tayyip bu gezileri normal zamanlarda da sürdürüyor.Ancak seçim öncesinde Türkiye’nin dört bir yanını gezdi.
Her adım atacağı yere çevre il ve ilçelerden çok sayıda jandarma ve polis gönderiliyor.Toplamı belki onbinlere varan güvenlik güçleri,gittikleri yerde doğal olarak yatırılacak,yedirilip içirilecek..
Gönderilen panzerlerin,helikopterlerin,öteki araçların korkunç bir akaryakıt maliyeti var.
Bu paralar bugüne kadar nereden ödendi,nereden ödeniyor?
Genel bütçede bu işler için ödenek olmadığı anlaşılıyor.
Ama devletin tümünü ele geçirmiş olan hükümet,bu harcamaları çeşitli yollardan karşılamasını biliyor!
İşte Hopa İlçesi Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından ödenen,Tayyip’in mitingi uğruna köylünün yolundan,suyundan,öteki hizmetlerinden kesilen paralar!
Bu paralar Tayyip’in gittiği yerlerde nereden,nasıl ve hangi kaynaklardan ödendi? Tayyip ve AKP’nin elde edeceği siyasi rant karşılığında halkın cebinden toplam kaç trilyon çıktı?
Bunları hiç kimse bilmiyor.
Olay ciddidir ve çok önemlidir.
Muhalefet partileri bu konuyu gündeme getirmeli,Tayyip’in her mitingi öncesinde ve sonrasında yapılan harcamaların nerelerden karşılandığını Türk milletinin gözleri önüne sermelidir.
Emin Çöleşan/SÖZCÜ
7 Eylül 2011
Yorum Gönder