Yazar, çizer, siyasetçi… İçlerinde Türkiye Futbol Federasyonu ile başkanını öven, yaptırımlarını savunan
tek bir kişi yok!
FB’li ve Beşiktaş taraftarı bir TV yorumcusu ile tartışmaya cesaret edemeyen TFF Başkanı Bay Mehmet Ali Aydınlar…
…FB’nin Şampiyonlar Ligi’ne katılamamasına zevkten dört köşe, hatta amatör kümeye düşmesine şapka çıkaracak kadar koyu bir GS’li Fatih Altaylı ile ekranda uzun uzadıya konuştu.
Birbirini tutmayan açıklamalarının listesi de dün gazete sayfalarında.
Bir örnek: Bay Aydınlar, 19 Temmuz’da Süper Lig ve Avrupa kupalarına hangi kulüplerin katılacağını bildirdiklerini söyledi; 15 Ağustos’ta “Şu an UEFA’nın bize ve kulüplere herhangi bir yaptırımı söz konusu değildir” dedi ve… on gün sonra FB’ye men kararı verdi!
UEFA’nın Türkiye’yi ve Türk futbolunu aşağılayan baskısını sindirdi.
İçeride dışarıda Türk futbolunu savunamadığı kamuoyunun ortak yargısı. Ama Bay Aydınlar; eleştirileri sineye çekiyor; istifa etme erdemini aklının ucundan geçirmiyor.
İşte böylesi aslan yürekli, Türk futbolunu ve UEFA’yı bu denli anlamış bir başkandır Bay Aydınlar!
***
UEFA’nın TFF’yi takmadığını kanıtlayan olayı Bay Aydınlar yaşadı.
TFF’ye FB’ye men kararı aldırdığı gün şike sorumlusu Trabzonspor’u Şampiyonlar Ligi’ne terfi ettiriverdi. Bu oldubitti karşısında Bay Aydınlar ne yaptı dersiniz?
Belki inanmayacaksınız: UEFA’yı aradı: Yana yakıla “Trabzon kararınızı bana önceden bildirmediniz, beni müşkül durumda bıraktınız” dedi.
Bay Aydınlar; men kararına gerekçe olarak UEFA’nın sıfır tolerans ilkesinden söz ediyor.
Ne var ki Bay Aydınlar; UEFA’nın, şikeden iki önemli yöneticisi cezaevine konulan Beşiktaş’ın Avrupa kupalarında yoluna devam etmesine neden göz yumduğunu açıklayamıyorlar.
UEFA, Türkiye’ye 3. dünya devleti muamelesi yaptı.
TFF; gönderdiği mektuptaki; “UEFA’nın amiral gemisi olan bir şampiyonaya şike yapmakla suçlandığı kamuoyuna yansımış, başkanı ve yöneticileri cezaevine konmuş bir kulübün katılması UEFA ve futbol camiası tarafından kabul edilemez” gibi vurgulamalara… TFF, yanıt verme cesaretini de göstermedi.
TFF’nin UEFA’yı; futbol kulübünün başkanı ve yöneticileri cezaevinde olabilir ama; UEFA’nın bağımsız yargıya, AİHM’nin evrensel hukuk kurallarına zerre kadar saygısı varsa; Türkiye’de bir savcının henüz mahkemece doğrulanmayan iddialarını gerçekmiş gibi kabul etmemesi gerekirdi diye hemen karşı mektupla yanıtlaması gerekirdi.
UEFA’nın mektubunda kanıt olarak gösterdiği, “şike suçları ile suçlularının kamuoyuna yansıdığını” içeren sözlerine gelince: Bu, soruşturmanın gizliliğine savcıların ne kadar duyarlı olduğunu ve polisin gizlenen belgeleri medyaya sızdırarak yargısız infaz gerçekleştiğini kanıtlayan, Türk adaleti ve polisi açısından, yüz karası bir olaydır.
TFF kararını onaylamayan birçok AKP’li bakan arasında, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, FB’ye yargısız infaz gerçekleştiğini söyledi. İyi güzel de Sayın Bakan; yargısız infazın kaynağı İstanbul polisi. Polis hükümetin emrinde. FB’ye karşı yargısız infaz belgelerini polis medyaya sızdırırken hükümet neden sustu?
Bugün varılan sonuçta TFF kadar; hükümet de sorumlu. Hele seçimden önce FB’ye gülücükler dağıtan Başbakan RTE’nin, polisin şike araştırmalarını herhalde bildiği halde, soruşturmayı seçimden önce başlatmayıp, seçimden sonraya kaydırması, milyonlarca taraftar oylarını yitirme kaygısına bağlanır elbette!
***
Ali Koç, hiçbir kulübü hatta TFF’yi kırıp dökmeden açıkladı: FB yöneticileriyle futbolcularının hakları olan şampiyonluğu hiçe sayan TFF kararından sonra jurnalcilik ile suçlanan GS ile taraftarları kan kırmızı FB karşıtı Trabzonspor ile Süper Lig’de olaylı maçlar oynamak yerine, Bank Asya Ligi’ni yeğlediklerini kamoyuna duyurdu.
FB’nin kararını aynı gece aynı saatte yorumlayan spor yazarları, örneğin Atilla Gökçe, kulübün Süper Lig’den vazgeçmesine karşı çıktı.
O ve diğer kimileri başvuruyu TFF’nin reddedeceğini söylüyor.
Bu ve olası yorumların gerçeğinde FB’siz ligin tadı tuzu olmayacağı, üstelik kalan kulüplerin maddi açıdan nemalanamayacağı kaygısı yatıyor.
Bu tür düşünenler; ne FB’nin tarihsel geçmişinden kaynaklanan satın alınamaz onuruna, ne de “Şampiyonlar Ligi’nden şike yaptığı iddiasıyla men edilen FB’nin Süper Lig’de nasıl oynayacağına” mantıklı bir açıklama da getirmeden konuşuyorlar.
TFF başvurusunu kimi gerekçelerle geri çevirirse; FB, kongreyi toplayıp Süper Lig’den çekilme kararı almalı.
Para almasa da FB’de kalacağını ifade ederek gerçek futbol ve ahlak adamı olduğunu kanıtlayan Alex dışında, öncelikle başta terbiyesiz Lugano olmak üzere dileyen yabancılar ayrılsın FB’den.
Bir yıl sonra yepyeni öyle bir FB doğar ki...
Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet
Yorum Gönder