2 bayram: biri kırgın diğeri neşe! - Necati Doğru

Kaç yılda bir olur bilmiyorum. Dün iki bayram aynı güne denk geldi. Yazarlar bayramlarda okurlarıyla bayramlaşan yazı yazıyorlar. Dün yazı günüm değildi, kutlayamadım. 30 ağustos Zafer  ve Ramazan bayramınız kutlu olsun.
Gerçekten anlamlı!
Hani “olmaz” denir ya!
Rastlanmadık!
Ölçüsü bulunmayan!
Kalıba uymayan!
Zafer Bayramı’nın tarihsel olarak birinci dereceden sahipleri sayılan askerlerin bir bölümü hapisteydiler. Birliklerinin başında, tören kıtalarının önünde bayram çoşkusunu yaşamaları beklenirken yaşayamadılar.

Askerler küskündüler.
Aileleri hüzünlü...
Zafer Bayramı kırgınlık taşıyordu.
Ramazan Bayramı gösteriş saçıyordu.
İki bayramı aynı gün yaşıyorduk.
Biri gücenme doluydu.
Dargınlık yüklüydü.
Diğeri birbiriyle yarış edercesine yapılan toplu iftarların manevi iklimiyle sevinç doluydu.
Ramazan gösterişli geçmişti.
Propagandaya alet edilmişti.
Allah, kullarına; bir iftar sofrası açacağın, bir sahur yemeği sunacağın zaman dostlarını, akrabalarını, zengin komşularını çağırma çünkü onlar da seni çağırırlar, karşılığını almış olursun. Bir iftar  sofrası açtığın zaman; yoksulları, sakatları, körleri, topalları çağır; onların sana verecek bir şeyleri olmaması daha iyi çünkü sen doğru isen ve kalbin temizse kıyamet gününde zaten mükafatını alacaksın diyordu.

Xxx

Toplu iftar sofraları!
Allah sözü  dinlemiyordu.
Nüfuzlular çağırılıyordu.
Belediye başkanları!
Başbakan, bakanlar!
Bildik, tanıdık zenginler!
Baş masalarda ağırlanıyordu.
İftarda teşvikler konuşuluyordu.
Ve TV’lerden canlı yayınlar yapılıyordu. Din kurallarına göre, toplu iftar sofraları esasen hiç gösterişe çıkmadan yoksula vermek için kurulurdu.  Çünkü yoksula vermek Allah’a ödünç vermekle eş tutulurdu. Bu yıl toplu iftar sofraları rastlanmadık boyutta abartıldı.
Siyasetçi baş köşeye çağrıldı.
İbadet bu mudur?
İnanç bunun neresinde?
Sorulmadı, sorgulanmadı.
Gösteriyle iftarlar açıldı.
Yemek çeşitleri sayıldı.
Üstüne tatlılar sıralandı.
Gösterişle sofralardan kalkıldı.
Dini Bayram’a göterişli gelindi!
Milli Bayram acılara verildi.

Xxx

Ve Ramazan’a Somali katıldı.
Çokça manevi edebiyat yapıldı!
Veren el, alan el kıyaslandı.
Veren el üstündür denildi.
“Veren el, alan elden yukardadır” diye bir söylendi, iki söylendi, üç söylendi ve hemen her gün başbakan, cumhurbaşkanı, belediye başkanı, bakanlar tarafından defalarca söylendi.
Kalplere seslenildi.
Zengin olmayı bekleme!
Fakirken vermeyen.
Zengin olunca hiç veremez.
Türkiye, Somali’deki fakirlik üzerine cömertlik oklarından yağmur yağdırdı. Somali’deki fakirlik, bu cömertlik oklarının önünde eğilir ve gerisin geriye kaçar diye umud edildi. Ediliyor. .
Veren el üstündür.
Özellikle gösterişle verirsen!
İlla ki, TV’den yayınlarsan!
Dün iki bayram aynı güne denk geldi. Zafer Bayramı kırgınlık yüklüydü: Uyandırdığı duygu buydu. Ramazan, “veren el….” cömertliğiyle sevinçlerle gelmişti. Bu yıl ramazan çok sevildi fakat Bektaşi’nin dediği gibi “madem bu kadar seviliyor, bitti diye neden bayram yapılıyor” soru işareti olarak kaldı!
İki bayramınız da kutlu olsun.

Necati Doğru

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget