Türk Olmak Büyük Suçtur - Rifat Serdaroğlu

Can Kerkük, Canan Kerkük / Her Söze Kanan Kerkük,
Kalındı Bizden Uzak / Mum gibi yanan Kerkük…
Yıktılar Kalamızı / Sürdüler Balamızı,
Daha Can Boğazdayken / Çektiler Salamızı…
Ah Kerkük Yüzü Ak Kerkük / Her Zaman Yüzü Ak Kerkük,
Ölseydim Düşmeseydim / Men Senden Ayrı Kerkük…
*ABD’nin 2003 Yılında Irak’ı işgalinden bu yana Barzani eşkıyasının Peşmergeleri, ABD korumasında sistemli olarak Irak Türklerini sindirmek, göçe zorlamak, mallarını gasp etmek, adam kaçırarak fidye istemek gibi insanlık dışı işkenceler uygulamaktadırlar.
*Türkmenler işsiz bırakılmakta ve kamuda çalıştırılmamaktadırlar.
*Kerkük’teki bütün devlet daireleri, silah zoru ile Kürt Gruplarının denetimindedir.
*Kerkük, dünya petrol rezervinin % 7,5 una sahiptir.
*ABD işgalinden sonra Irak’ın tümünde ölenlerin sayısı 1 Milyon kişiden fazladır.
*4 Milyon Irak’lı ülkelerinden göç edip gitmiştir.
*Irak bugün dünyanın en tehlikeli  ülkesidir. Elinde silah olanın dediği olur. Devlet otoritesi yoktur.
*Irak Türkleri-Türkmenler silahsız ve savunmasız olarak, Barzani eşkıyasının insafına bırakılmıştır…
*Barzani’nin elini öpmek için önünde dört ayak duran PKK’nın Siyasi kanadı olan BDP Milletvekilleri, bu insanlık suçu karşısında tek laf söylemezler, çünkü onlara göre de Türk olmak büyük suçtur…
Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan, Gazze ve Filistin için “One Minute” şovuyla dünyanın gözü önünde İsrail Cumhurbaşkanına bağırdı. Gazze de yaşanan insanlık dramını dünyaya duyurmak için, Marmara gemisinin oraya gitmesine izin verdi ve 9 vatandaşımızın ölmesine sebep oldu.
Suriye bizim iç meselemizdir dedi. Libya’nın Kaddafi’nin elinden kurtulması ve Nato kuvvetlerinin Libya’yı bombalaması için bekçilik yaptı. Libya’lı muhaliflere, bavullar içinde para gönderdi.
Mısır ve Tunus için canı pahasına uğraştı. Rum-Pontus İmparatorluğu özlemiyle yananlara, Türkiye’nin bölünmüş haritaları üzerinde  basılı olan tişörtlerle ayin yapılmasına izin verdi. Ortodoks dünyasının gönlünü hoş etmek için, yasaları çiğneyerek, Türk Vatandaşı olmayan din adamlarının atanmasına izin verdi. Sözde soykırım anıtının önünde yere Türk Bayrağını serip, onu paspas yapan Ermenistan ile, Azerbaycan’ı incitme pahasına anlaşmalar imzaladı.
Tüm bunları yapan Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan bir tek ne yapmadı biliyor musunuz?
Ellerinde hala şehit Türk Askerlerinin kanı bulunan Barzani’ye Bana bak, benim bir tek soydaşımın canı yanarsa, evini başına geçiririm” demedi!…
Ya ne yaptı; Önce sırayla Bakanlarını gönderdi. Resmi ve özel ticaret anlaşmaları imzaladı. Öyle ya para her şey demekti. Zavallı Türkmenlerde ise para yoktu. En sonunda da Barzani ile karşılıklı oturup saz çaldırıp, türkü söyledi…
Telafer’de Kerkük’te şehit edilen yavruların, anaların dedelerin çığlıkları, vıcık vıcık yağ, ilkellik ve menfaat kokan o şarkılı-türkülü gecede hiç duyulmadı !…
İşte benim Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan ve AKP karşıtı yazılar yazmamın sebeplerinden biri de budur.  Eşbaşkan-Başbakan Erdoğan; “Ben Türk’üm ve  Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünü söyleyene kadar, gücüm yettiği, aklım erdiği ölçüde yazmaya devam edeceğim.
Sevgili Kerküklü kardeşlerim;
Bu Türk düşmanları kalelerimizi yıkabilirler, çocuklarımızı sürebilirler,canımız çıkmadan salamızı da verebilirler.
Fakat asırlardır vatan bellediğimiz bu Türk Topraklarında ki gerçeği asla değiştiremezler;
Bu topraklar çok şeyi örter ama ihaneti asla örtmez ve hesap sorar…

Sağlık ve başarı dileklerimle

Rifat Serdaroğlu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget