Şikeye Şike mi Karıştı... - Orhan Erinç

Şike ve teşvik primi iddiaları ile başlayan süreç her gün biraz daha hukuktan uzaklaşıldığı kadar hukukun kötüye kullanıldığı bir dönemi de simgeliyor.
Torba yasa kavramı kapsamında değiştirilen ceza hukuku kuralları, nasıl “torba dava” dönemini başlatmışsa, spor yöneticilerimiz de benzer bir uygulamayı şike ve teşvik primi konusundaki kararlarında gerçekleştiriyorlar.
***
Yazıla yazıla gazete okumaya ya da söylene söylene radyo, televizyon izleyip dinlemeye başlayan çocukların bile öğrendiği bir kural var: “Soruşturma gizlidir. İddianame, mahkeme tarafından kabul edilmeden, soruşturma dosyasındaki belgeler yayımlanamaz. Üstelik mahkemenin kısıtlama kararı da varsa.”
Ama televizyon tartışmalarında şaşkınlıkla izliyoruz. Teknoloji konusunda yetenekli olanlar bilgisayarlarından, olmayanlar da önlerine koydukları yüzlerce sayfalık dosya içeriği fotokopilerinden, istedikleri bölümleri, suçlu haline dönüştürdükleri kişileri zora sokmak için okuyuveriyorlar.
***
Sonunda iş geldi, yeni bir yayın yasağına dayandı.
Soruşturmadaki şüphelilerden birinin avukatı, Basın Yasası’nın 3’üncü maddesindeki “…başkalarının şöhret ve haklarının korunması ile yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanmasıyla, adil yargıyı etkilemeye teşebbüs eden yayınların yasaklanmasını” istemiş, mahkeme de isteği kabul etmiştir.
Basın Yasası, adı üstünde, sadece basılı yayın organları için geçerli bir yasadır. Bu nedenle radyo ve televizyonlar için de geçerli kılınabilir mi sorusu bir kez daha havada kalmıştır.
Aksi gibi, anılan madde bir yasak düzenleyici madde değil, basın özgürlüğünü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesine koşut biçimde tanımlayan maddedir.
Ayrıca anayasanın 28’nci maddesi de “yayın yasağı” konulmasını şöyle sınırlamaktadır:
“Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirlenecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayın yasağı konamaz.”
“Kanunla belirlenmiş bir sınır var mı?”
- Yok.
Peki, “yayın yasağına uymama” diye özetlenebilecek bir suç tanımı ve cezası var mı?
- O da yok.
“Yasak gerekçesi anayasayla örtüşüyor mu?”
- Hayır.
***
İtirazım; soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesi, dosyadaki belge ve varsa kanıtların ortaya dökülmesi sağlansın anlamına gelmiyor.
Zaten yayımlanması yasak olan belge ve bilgiler için ayrıca yayın yasağı konulmasını ve dayanaklarını bir kez daha gündeme getirme zorunluğunu duyduğumu yansıtmak istiyorum.
***
Şike ve teşvik primi konusundaki soruşturma ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Avrupa Futbol Federasyonları Birliği’nin (UEFA) uygulamaları son gelişmelerle farklı duruma geldi.
TFF ve UEFA, kulüpleri ayrı ayrı değerlendirirken, soruşturma birbirleri aleyhine şike yaptığı ya da teşvik primi verdiği iddia edilen kulüplerle yöneticilerini bir arada değerlendiriyor.
İddianame henüz hazırlanmadığı için nasıl bir sonuç çıkacağını bilemiyoruz.
Ancak federasyonun da UEFA’nın da konuyu kurumsal bir yaklaşımla ele aldıkları söylenemez.
FB Teknik Direktörü Aykut Kocaman’ın “Şampiyonlar Ligi’nde yoksak niye Süper Lig’deyiz? Süper Lig’de devam edeceksek niye Şampiyonlar Ligi’nde değiliz?” soruları karmaşayı açıkça ortaya koyuyor.
Bizde ayrıcalıklı davranmak anlaşılabilir de Avrupa’nın göbeğindeki UEFA’nın benzer yaklaşımı sergilemesini anlamak pek kolay olmuyor.
Şikeye şike karıştığı iddialarındansa geçilmiyor.
***
Zafer ve Şeker bayramlarınızı içtenlikle kutluyor, gönlünüzce geçmesini diliyorum.

Orhan Erinç/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget