Birleşmiş Milletler, 11 milyon insanın açlık sınırında ölüm riski altında yaşadığını açıklıyor hem de utanmadan. Tüm bu açlığa ve sefalete sadece doğa mı neden oluyor? Elbette hayır. Yapılan kanlı çıkar savaşları, petrol ve madenlere sahip olma ve tek güç olma menfaat hırsı dünyamızı bu hale getiriyor.
Somali tarihine kısa bir bakış atarsak Antik Çağ’da Somali önemli bir ticaret bölgesiymiş. Somali nasıl olmuş da birçok yer altı madenlerine (demir, kalay, bakır doğalgaz yataklarına) sahip bir konumdayken bugünkü haline gelmiş. Güvenlikten yoksun en fakir ülke oluvermiş?
Adı Somali Demokratik Cumhuriyeti iken 1991 de kışkırtmalar ile çıkan iç savaş yüzünden bu hale gelmiş. Uluslar arası tanınan Federal Geçiş Hükümeti kurulmuş ama bu hükümet ülkenin sadece küçük bir parçasını yönetebiliyormuş.
Ülkede mezhepler bizdeki feodal yapı gibi ayrı, ayrı beylilerini sürdürüyorlarmış.
Peki, bu ülkenin bu hale gelmesine kimler sebep olmuşlar?
Türkiye’yi de parçalamak isteyen çok iyi tanıdığımız İngilizler, Fransızlar ve elbette ki Amerika. Özgürlük ve demokrasi adına girdikleri ülkeleri işgal edip sömüren bu faşist kan emiciler. Neden Somali’ye adam gibi bir hükümet kurmuyorlar? Neden insanların orada açlıktan ölmelerine izin veriyorlar? Tek kelime ile onların kendi çıkarları yanında insan değeri yoktur. Tüm bunlar tarihin gerçekleridir. Türkiye’yi halen parçalama peşindeler. Kürt Türk diyerek bizleri birbirimize düşürmek istençlerinin altında bu vardır işte.
Allahtan sağduyulu davranarak onların oyunlarına gelmiyoruz.
Dönelim yine Somali’ye:
Türkiye’nin 3/1 ri kadar sahili olan Somalinin denizlerinde balık kaynarken neden aç kaldıklarına gelince orada da din ile aldatmanın alçaklığı görülüyor. Balık ve deniz ürünlerini yemek bazı mezhepler tarafından yasaklanmış. Cehalete bakın. Açlıktan ölüyorlar ama balık yemiyorlar.
Bizde de hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda bazı gerici yobazlar küçük yerlerde televizyon izlemenin dinen günah olduğunu yayarak izlettirmiyorlardı.
Neyse Somali’den daha fazla bahsetmek istemiyorum nasılsa büyük bir gövde gösterisiyle oraya çıkartma yapıp erzak götürdük, halen de kampanya devam ediyor.
Somali’deki çocuklar açlıktan ölmesinler elbette. Bunu hiç birimiz istemeyiz ama oraya ne kadar yardım edebiliriz?
Zengin Arap ülkelerindeki liderlerin, diktatörlerin sanırım tuvaletlerde musluklar bile altından yapılmışsa o zaman bu yardımları onların yapmaları gereklidir. Başbakan bunun öncülüğünü yapmalıdır bana kalırsa.
Abartılı yardımların bir takım insanlara ranta döneceğini bir yana bırakırsak kendi ülkemizde açlıktan ölen gazilerimiz var, Kübra bebeği unutmadık. Her yıl yüzlerce bebek ve insanımız iyi beslenemediği için veya açlıktan ölüyorlar.
Başbakan bundan böyle yoksulluktan, işsizlikten kırılan kendi ülkesindeki minik Kübraların, Gazilerin ölmemeleri için gayret sarf etmelidir.
Somali’de ki korsanlar, mezhepler kendi halklarını düşünmeyen insan bile denmeyecek adamlara karşı savaş verilmelidir. Verilmelidir de bu savaşı kim verecek?
Ayrıca oralarda ne dolaplar döndüğünü de tam bilemiyoruz.
Bakınız posta kutuma gelen belki birçoğunuz izlemişsinizdir ama izlemeyenler için tekrarlayalım.
Yazıdakileri olduğu gibi aktarıyorum.
Tünay Süer
****************
Somali’de Şok Eden BM Deposu…!!!?
Danimarka televizyonun yayınladığı görüntüler şok etti.
Açlık ve kuraklığın en çok hissedildiği Somali’nin başkenti Mogadişu’da bir depoya giren TV2 televizyonu muhabiri, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı tarafından gönderilen ve dağıtılmayan binlerce ton gıda maddesi ile karşılaştı.
Muhabir ile depo sorumluları arasında ise ilginç diyaloglar geçti…
Şimdi sıkı durun ve izleyin.
Yorum Gönder