O 24 Kişi Ne Yapacak? - Ali Sirmen

TBMM Başkanı, 24 anayasa hocasına davet yapmış.
İsabetli kişileri seçmiş, çağırmış, iyi yapmış.
İyi yapmış yapmasına da, o 24 kişi ne yapacak?
“Böyle de soru olur mu, tabii ki toplanıp sivil yeni bir anayasa yapacaklar” demeyin!
Çünkü, değil ülkenin en iyi 24 uzmanı, dünyanın en büyük allameleri bir araya gelse, anayasa yapmaya yetmez.
Anayasa yapmak için siyasal irade, toplumsal mutabakat gerek.
Bunların ayrı ayrı varlıkları da yetmez.
Toplumsal mutabakatı, siyasal alana yansıtacak ve ona uygun uzlaşmacı, katılımcı bir anayasaya can verecek bir siyasal irade gerek.
Bir ülkede anayasa zaten var ise, son kapsamlı anayasa değişiklik reformunun üstünden henüz bir yıl bile geçmeden, önce hocaların toplanmasına karar verilmiş ise, eski anayasa da onun referandumla değiştirilmiş hali de işe yaramıyor denmek istenmektedir.
Şimdi iktidar da birçok çevre de, hep aynı özlemi dile getiriyor:
- Bize yeni sivil bir anayasa gerek.
Haklılar.
Yeni anayasa gerek.
***
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, Kürtlerin etnik kimliğine saygıyı pekiştirmeli.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, dil, din, inanç eşitliğini mutlaka sağlasın.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, yalnız Kürtlere değil, aynı zamanda Türklere de her türlü özgürlüğü ve demokratik hakkı sağlasın.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, demokrasinin kurallarına bağlılığın güvencelerini getirsin.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, kuvvetler ayrılığı ilkesine saygılı olsun, yargı bağımsızlığını yaşama geçirsin.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, Genelkurmay Başkanının vesayeti yerine Başbakanın sultasını ikame etmesin.
Bu öyle bir anayasa olmalı ki, hem askeri hem sivil vesayeti reddetsin.
Ne dersiniz, böyle bir siyasi irade var mı şu anda TBMM çoğunluğunda?
Yargı bağımsızlığını ayaklar altına alan düzenlemeyi bir yıl önce yapanlar, şimdi yargı bağımsızlığını sağlayacak bir anayasa yapmayı düşünürler mi?
“Üst kurumların bağımsızlığı biz istediğimiz için var” diyen kafa, demokratik anayasa yapma iradesini izhar edebilir mi?
Tüm egemenliği en çok oyu alan kuruluşun mutlak hakiminin elinde toplama konusunda yıllarca çaba harcamış, mesafe almış olanlar, şimdi birden demokrasiye çark edebilirler mi?
Eğer siyasi iradenin kafası değişmeyecekse, 16 kez tadil edilmiş anayasa ile de pek de ala idare ediyoruz, yenisine ne gerek var?
O beğenmediğimiz 12 Eylül Anayasası’nın haklı olarak eleştirilen maddelerindeki değişiklik bile, bizi daha fazla demokrasi yerine daha fazla yürütme diktasına götürüyorsa, yeni bir anayasa kim bilir nelere yol açar…
Yeni anayasaya bel bağlayanlar, onunla Kürt sorununa çözüm bekliyorlar.
Onlar, yeni anayasanın Kürtlere özgürlük getireceğini umuyorlar.
Peki ya Türkler?
Onların da demokrasiye, bağımsız yargı önüne çıkabilmeye hakları yok mu?
Kürt’e özgürlük getirirken, Türk’ü pas geçen anayasa, demokratik sivil olur mu?
TBMM Başkanı’nın çağırdığı 24 hoca, bütün kaygıları giderecek nitelikte bir anayasayı yapacak yetkinliktedir.
Ama onlar tek başlarına yetmez; hazırlayacakları metin de, kişisel öneriden öte bir kıymet ifade etmez.
Hem Kürt’e, hem Türk’e özgürlük getirecek,
Hem askeri hem sivil vesayeti elinin tersiyle itecek,
Hem Kürt’e hem Türk’e bağımsız yargı güvencesi verecek,
Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nin olmadığını hukuk devletinin temelini atacak,
Yeni bir anayasayı toplumsal mutabakatı da sağlayarak oluşturacak siyasal irade varsa, o 24 hocanın çabası bir işe yarar, yoksa hiçbir işe yaramaz.
Şimdi siz söyleyin bakalım:
- Bugünkü Meclis çoğunluğunda böyle bir irade var mı? Yok diyorsanız, o zaman şu sorunun yanıtını verin:
- O takdirde, o 24 kişi toplanıp da, ne yapacaklar?

Ali Sirmen/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget