Bayramı Kutlamak! - Erdal Atabek

En çok toplu iftar yemekleri aklımda kalacak.
Birbiriyle yarışan toplu iftarlar… Beş bin kişi. On bin kişi. Yüz bin kişi.
Televizyonlar orada. Haberlere çıkılıyor. Guinnes Rekorlar Kitabı yarışmaları gibi.
Oruç, Tanrı için yapılan ibadet değil midir?
Gösterişe dönüşen ibadetlere ne demeli acaba?
Sağ elin verdiğini sol elin bilmediği iyilikler nerede kaldı?
İslam kesiminin gösteriş merakına din bilginleri ne diyor?
Biz, her kesimin gösterişini eleştiriyoruz.
Çocuklarımızın marka düşkünlüğünü önlemeye çalışıyoruz.
Kapitalizmin tuzağına düşmenin adı “çağa uymak” mı oldu?
Dinin sadeliği, alçakgönüllüğü gibi erdemleri unuttuk mu?
Bu mudur ibadet? Bu mudur inanç? Bu gösteriş mi? Bu yarış mı?
Üzerinde durulması gereken saptamalardır bunlar.
***
Ramazanla en çok ilgilenenler arasında uluslararası şirketler de vardı.
Coca-Cola’nın iftar sofraları reklamları bir ay boyunca sürdü. Pepsi-Cola ise yanıtını Hülya Avşar’lı reklamlarla verdi. İftarınızı kola ile açın. Tatlınız için Algida devreye girer. Dr. Oetker de aşurenizi yapar.
Allah kabul etsin.
Kapitalizmin şirketleri her şeyi kendi amaçları için kullanır.
“Kutsal para” uğruna her şey yapılır, her şey satılır.
Yeter ki sen hiç sınır tanımadan al al al!
Sen satın almazsan dünya batar.
Altında gene sen kalırsın.
***
Bu arada Afrika kıtası diye bir yer keşfettik.
Afrika kıtasında Somali diye bir ülke keşfettik.
Somali’de açlıktan ölen çocuklar olduğunu anladık.
Elimizde avucumuzda ne varsa vermeye koştuk.
Başbakan’ımız gitti. İşadamlarımız gitti.
Ajda Pekkan’ımız gitti. Sertab Erener’imiz gitti. Nihat Doğan gitti.
Açları doyurup geldiler. İçimiz rahatladı.
Afrika’yı köle yapan, pamuk plantasyonlarında köle olarak çalıştıran Amerika ise Libya’nın petrollerinin peşindeydi.
Neyse, o işi de hallettik.
Daha geçen yıl sarmaş dolaş olduğumuz Kaddafi’nin başına Nato bombaları yağdırıp petrolü Batı dünyasına vermeyi başardık.
Sıra dünkü kardeşimiz Esad’ı devirip Suriye’yi özgür ve demokrat bir ülke yapmaya geldi.
Suudi Arabistan zaten özgürdür ve ileri demokrasiyle yönetilmektedir.
Afrika tamam. Ortadoğu tamam.
İçerisi zaten çoktan ileri demokrasiye geçmişti.
Güllük gülistanlık bir memleket olmuştu.
***
Her gün üç beş general tutuklanıp içeriye atılıyor. Ordu tamam.
Yargı zaten tamamlanmıştı.
Üniversiteler tamam.
İş dünyası tamam.
Medya tamam. Basının tamamı tamam da az buçuğu kaldı.
CHP’nin iki tutuklu milletvekili bu bayram da içeride.
Prof. Mehmet Haberal hastane hastane dolaştırılıp canıyla uğraştırılıyor.
Mustafa Balbay içeride adalet bekliyor.
Bu bayramı da böyle geçirecekler. Kardeşlik, dostluk, barış bayramı ya.
Geriye, bir araya toplaşıp gettolara tıkılacaklar kaldı.
Onun da zamanı geliyor.
Orada ne halleri varsa göreceklerini sananlar yanılır.
Onlara halleri iyice gösterilecek.
Onlar da yola gelecekler.
Böylece içerisi tamam. Dışarısı da tamamlanıyor.
Daha ne kaldı?
Ha, artık bayram kutlamaları yapılabilir.
***
Bayramınız kutlu olsun!…

Erdal Atabek/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget