Gecenin karanlığında gökyüzünün alev alev yandığını hissettim... Dünyada ve Türkiye’de yaşananlar üzerine yoğunlaşan gündemin dışındaydım.
Olup bitenleri anlamakta zorlanıyordum...
Kaddafi’nin kalesinin düşmesi, Suriye’de yaşananlar üzerine televizyonlarda ahkâm kesenler, yağma ve talan düzenini, adalette eşitsizliği, ortam dinlemelerini, hukukun üstünlüğü ilkesini unutmuşlardı.
Yerimden kalktım, odamın penceresini açıp gökyüzüne baktım...
Ay, dağın üzerinden yavaş yavaş yükseliyordu.
Tekrar yatağa uzandım... Uyumuşum...
***
Erkenden kalktım ve gazetelere göz attım.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan, YAŞ öncesi emekliliğini isteyerek ayrılan emekli Orgeneral Işık Koşaner’in internete düşen ses kaydı “acı itiraf” niteliğindeydi.
Koşaner şöyle diyordu:
“Her yere kontrolsüz mayın döşedik... Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz... Çatışma anında tim komutanı mevzide silahını bırakıp kaçıyor... Eğitim zafiyeti nedeniyle masum erimizi kendimiz vurduk... Sınır karakollarımız hatalı yapılmış... Hantepe de hatalı. Halimiz kepazelik... İnsansız hava aracı skandalında, teşkilat yapımızın yanlış olduğu anlaşıldı...”
Işık Koşaner bazı gerçekleri dile getirmiş... Bunları oturup tartışabiliriz...
Bu ayrı bir konu...
Benim içimi ürperten, Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı’nın konuşmalarının gizlice dinlenmesi, zamanı gelince el altından birilerine verip internet sitelerinde yayımlanması.
***
Eğer devlet, bu ortam dinlemelerinin kimler tarafından yapıldığını ortaya çıkaramıyorsa oturup uzun uzun düşünmemiz gerekmez mi?
Daha önce yurtdışında, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un Belçika’da Türk subaylarıyla NATO karargâhında yaptığı toplantı da dinlemeye takılmıştı.
Kimler yapıyor bu dinlemeleri?
Bugün Işık Koşaner’in tartışma yaratan itiraflarının bir bölümü internet sitesine servis ediliyor...
Biliyoruz ki ikincisi de gelecek...
Çünkü site “varan 2’yi bekleyin” anonsu yapıyor.
Kimi gazetelerin manşetlerine giren bu dinleme kayıtlarına belki yarın bir başkası eklenecek.
Onun için devletin, ortam dinlemesini kimler yapıyorsa ortaya çıkarması gerekmez mi?
***
Başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan dinleme olaylarının üzerine gitmelidir.
Bugün Koşaner dinlenip, konuşmaları gazetelerin manşetlerini oluşturuyorsa, gün gelir Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın konuşmaları da birileri tarafından bir yerlere servis yapılır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Bir ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın konuşmalarının dinlemeye alınması ve yayımlanması insanın içini acıtır.
Acaba o dinlemeyi yapanlar Kandil Dağı’ndaki teröristleri dinleyebiliyorlar mı?
Elbet Türk Silahlı Kuvvetleri’ni eleştireceğiz, içlerindeki “çürüklerin” ve “darbeseverlerin” ortaya çıkarılması için mücadele edeceğiz gazeteci olarak.
Bu ülkenin aydınları, emekçileri, gençleri, yazarları askeri darbe dönemlerinde çok acı çekti, Erdal Eren gibi fidanlar idam edildi.
Deniz, Hüseyin ve Yusuf’un acısını hâlâ unutmadık...
***
Türk Silahlı Kuvvetleri bizim, uzaydan gelmedi.
Elbet hataları oldu.
28 Şubat darbe planları, e-muhtıra...
Koşaner’in dinlenen konuşması gerçekten acı bir itiraftır...
Tamam!
Yalnız bunun bir başka yönü de var... Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e bir mesajdır:
“Dikkat, telekulak seni yakından izliyor!”
***
Bir gece önceyi düşündüm...
Ayın doğuşunu... saydam gövdesi uçan sabahı... Dilsiz bir çağlayanı... Türkiye’nin içinde olduğu durumu...
İçim ürperdi!..
Hikmet Çetinkaya/Cumhuriyet
Yorum Gönder