Türkiye-Suriye Dostluk komitesinin daveti üzerine Suriye’ye iki günlük bir ziyarette bulunduk. MSP’li eski adalet bakanı İsmail Müftüoğlu, CHP eski milletvekilleri Fuat Çay ve Bayram Meral, yazar Yılmaz Dikbaş, İskenderun Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı, Prof. Cüneyt Akalın, Türk Ocakları İstanbul şubesi başkanı Cezmi Bayram, Prof. Semih Koray, Prof. Caner Karavit, Bengütürk televizyonundan Murat İde, Meltem televizyonundan Muharrem Bayraktar, Ulusal kanal’dan Fikret Akfırat, Cumhuriyet’den Ümit Zileli, İskenderun gazeteciler cemiyeti başkanı Sehmus Aslan ve internet medyasından İlk Kurşun ve Güncel Meydan temsilcileri bağımsız gazetecilerden Banu Avar, Bartu Soral, Mete Akıncı, Faik Bulut ve Yeniçağ’dan da ben heyetteydik. Ayrıca CNN, NTV, Habertürk ve Foks kanallarının temsilcileri de vardı.
***
Sorumuz şuydu: “ABD Suriye’ye müdahale edecek mi veya Türkiye’nin müdahale etmesini sağlayabilecek mi?”
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Faysal Miktat, öncelikle yakın zamana kadar gelişen Suriye-Türkiye ilişkilerinin bölge ülkeler için örnek teşkil edecek derecede ileri olduğunu, açılan yeni sayfa ile Arap dünyasında ülkenizle ilgili önyargıların da ortadan kaldırıldığını, bu olumlu gidişin birçok devleti rahatsız ettiğini anlattıktan sonra “Sıfır sorun politikasına da duygusal olarak bağlıydık ama sıfır sorundan bir şok durumuna geldik. Bunu tasavvur dahi etmiyorduk. Arap halkları da bunu beklemiyordu. Şimdi El Cezire gibi kanallar ve Türkiye’deki medyanın önemli bir kısmı Türkiye ile Suriye arasında sorun varmış gibi göstermeye çalışıyor. Halbuki biz Türkiye’nin öneriler varsa bunları görüşmeye hazır olduğumuzu bildirmiştik. Devlet Başkanımız Beşar Esat da, buradaki bir televizyon sohbetinde ’Türk kardeşlerimizin yüreğinde, beyninde olanı bilemiyoruz ama gelsinler bize izah etsinler’ dedi. Biz Suriye olarak Türkiye’nin güvenliği için çaba sarf ettik. Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden hiçbir girişime Suriye hizmet etmez. Suriye, laikliğin, dini hoşgörünün merkezidir. İslâmın ve Hıristiyanlığın bütün mezhep ve tayfaları Suriye’de vardır. Reformlarla da Suriye’yi örnek ülkeye dönüştüreceğiz. 6 ay içinde yeni siyasi partiler yasası çerçevesinde kurulacak partilerin katılımıyla, halkın bütün kesimlerini temsil edecek bir parlamentoya sahip olacağız. Hakimlerden ve âkıl adamlardan oluşacak bir üst kurul, partilerin kuruluşunu düzenleyecek. Batı, bizim bu reformları yapmamızı istemiyor.. El Kaide gibi İhvanı Müslimin gibi terör gruplarını destekleyerek bu süreci kesmek istiyorlar..” dedi.
Miktat, “NATO’nun veya genel olarak Batı’nın askeri müdahaleyi gündeme alması bir deliliktir ama bu tür delilikleri her zaman yaptıklarını biliyoruz. Obama iktidarının Bush iktidarından hiçbir farkı yok. Hatta Obama izolasyon içindedir. ABD’yi yöneten Yeni Muhafazakârlar, Obama iktidarında da en büyük güçtür. İşte Libya’daki durum. Orada büyük katliamlar yaşanıyor, basın duyurmuyor. Diyelim ki Kaddafi onların söylediği gibi kötü kişidir! Kaç kişi öldürtmüştür. Kaddafi, Libya’da NATO’nun öldürdüğü kadar insan öldürmemiştir” ifadelerini kullandı.
***
Banu Avar’ın Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Faysal Miktat’a sorduğu soru da Avrasya hareketinin Suriye’ye müdahale planlayan Batı’yı frenleyip frenleyemeyeceği çerçevesindeydi.
Miktat şöyle cevep verdi: “Suriye’ye müdahale bizi dayanışmaya götürür. Kendi gücümüzle direnmeye hazırız. Şüphesiz böyle bir müdahale olursa çok farklı güçler hareket geçecektir ama Suriye’de iktidar ve muhalefetiyle herkes bir bütün olur.
Suriye’nin elinde bilinen ve bilinmeyen çok önemli kozlar var. Evet bazı bölge ülkeleri ABD ile ortak hareket eder ama bunlar şunu bilir ki Suriye’ye verilen zarar kendilerine verilmiş zarardır. Biz zayıf bir devlet değiliz. Batı ile birlikte hareket edenler bunun karşılığını görecektir ama bu ülkeler Suriye düşerse sıranın kendilerine geleceğini bilmektedir.
Rusya ve Çin de Batı’nın askeri müdahalesine kesinlikle izin vermeyecektir.
Rusya ve Çin, Suriye’yi korumak için değil kendi çıkarlarını korumak için müdahaleye izin vermeyecektir.”
Arslan BULUT/YENİÇAĞ
Yorum Gönder