Terörle Mücadele Şubesi olmasa ne olurdu halimiz? - Mustafa Mutlu

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerini yürekten kutluyorum:

Dün Ulusal Kanal’ı, Aydınlık Gazetesi’ni ve İşçi Partisi Genel Merkezi’ni bastılar!

Yetmedi; İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bedri Gültekin’in...

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek’in...

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü’nün...
Aydınlık Gazetesi muhabirleri Ruhsar Şenoğlu’nun, Özlem Konur Usta’nın, Mehmet Bozkurt’un, Caner Taşpınar’ın...
Ve Ulusal Kanal muhabiri İlyas Gümrükçü’nün evlerini didik didik ettiler...

Bu yazının kaleme alındığı saatlerde henüz netleşmemişti ama eminim bu “azılı” teröristlerin çoğu hakkında gözaltı kararı da çıkmıştır!

Böylece, “terörle mücadelede kararlı bir adım daha” başarıyla atılmıştır!





***

Şaka bir yana işin cılkı çıktı...

Güneydoğu’da kan gövdeyi götürüyor, PKK gemi azıya almış emniyet müdürlüğü binasını, jandarma karakolunu basıyor, yol kesip askerlerimizi katlediyor... Asker, kelle koltukta terörist izi sürüyor...

İsmi “terörle mücadele” olan polis birimi ise, “Bu mücadeleye nasıl destek verebilirim” diye kafa yoracağına, tek silahları kalem ve kamera olan gazetecilere hadlerini (!) bildiriyor!

Yani eli tüfekli, beli bombalı terörist ortalıkta cirit atarken, ne ilginçtir ki tamamı muhalif olan gazetelere, televizyonlara baskın ardına baskın düzenleniyor ve gazeteciler teker teker kodese tıkılıyor!






***

Peki; dün mekânları basılan medya kuruluşlarının ve gazetecilerin suçları ne?

Arama gerekçesine göre, Ergenekon Terör Örgütü’ne destek vermek...

İyi de Terörle Mücadele Şubesi, PKK ortadayken ve oluk oluk kan dökerken, hâlâ yasal olarak sadece bir “iddia”dan ibaret olan sözde terör örgütü Ergenekon’a neden bu kadar kafayı takmış durumda?

Yoksa asıl amaç “terörle mücadele” falan değil de “muhaliflerle mücadele” mi?

Ve dünkü baskınların gerekçesi, iddia edildiği gibi; bu medya kuruluşlarının, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile zamanın KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında yıllar önce yapılan telefon görüşmeleriyle ilgili haber yapmış olmaları mı?

Eğer öyleyse...

Bundan Terörle Mücadele Şubesi’ne ne?
Sözüm ona demokratik bir hukuk devletinde, medyanın hangi haberi yapıp, hangisini yapamayacağına ne zamandan beri polis karar veriyor?

Mustafa Mutlu/VATAN

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget