Bir tek dünün yan yana gelmiş ana haberlerine bakarak bile, işin içinden çıkılamayacak “Türkiye nereye?” sorusunda, doğru yanıtı olmayan bir bulmaca ile yüz yüze kalmak olası.. Çukurca’daki terör pususu, bardağı taşıran son damla oldu. Kuzey Irak’taki PKK kamplarını da hedef alan büyük bir askeri operasyon başladı.. Seçim sonrası için yazılan barış senaryoları rafa kalktı.. Savaş, sertlik eksenli stratejiler yaşamsal gerçeklik kazandı.. Bire bir katkımız, irademiz olmayan yeni gelişmeler yumağındayız.
Yadsınamayan tek ortak sonuç, barış projelerinin geçerli olamamasında sorumlularda uzlaşamamak bir yana, yeniden savaşın, çatışmanın ağırlık kazandığı.. AKP’nin yandaşı medya, strateji sözcüleri bile iktidarın yeni bir yola zorlandığını vurgulamalarının ardından, yaşadıklarımız, Türkiye’nin nereye gittiği konusunda akla kara kadar ters sonuçlar çıkarımları yapıyorlar..
Barış projelerinde dağlardaki teröristler için çözüm düşünülmediğinden, işin doğası gereği terörün tırmandığını savlayan en sahibinin sesi sözcüler, zorunlu silahı bırakmayanlara ders verecek polis-askeri güç müdahalesi yanında barışçıl iktidar projelerinden geri dönülmeyeceğini anlatma yarışındalar.. Yine en sahibinin sesi ancak dünya çapında gelişmeler, çıkar ağlarının sözcülüğünü de üstlenmiş olanlar ise terör örgütünün savunma refleksi ile açıklanabilecek eylemler yerine, terör örgütünün maşa olarak kullanıldığı eylemler değerlendirmesi ile söze giriyorlar.. Yaşananlar, Türkiye bütünlüğü içinde PKK siyasetleri ile açıklanabilir değil. Yeni dünya dengeleri içinde, BOP kapsamında Türkiye’nin üstlendiği, Türkiye’ye verilmiş rollerle ilişkili gelişmeler yaşanıyor. Başlayan operasyonun PKK ile sınırlı olması söz konusu bile değil. Türkiye, öngörüldüğü üzere Kuzey Irak’ta, Suriye’de, Arap Baharı bağlantılı gelişmelerin odağında, İslam dünyasında üstlendiği, kendine biçilen projelerin uygulamasının ilk önemli adımları, operasyonlarının odağında.
***
Sabah sabah özel yargı eliyle, hem TSK hem de her türden muhalefet, hele de basının sesini susturmaya yönelik yeni operasyon haberleri.. Dün için en yenisi, en büyüğü Ulusal Kanal, Aydınlık gazetesi, İşçi Partisi çalışanlarına yönelik operasyonlar, yeni gözaltıları, aramalar olanı.. Ergenekon operasyonarı ile gündeme gelen toptancı suçlamalar, yargısız infaz, hukuk ihlalleri düzeninin, uygulamalarının işletilmesinin bir yeni kopyası. Bir tek gözaltına alınan isimler ile ayrıntı bilgi gibi geçen suçlamalar yeni.. Başbakan Erdoğan’ın da adının geçtiği yinelenmiş ağır suçlama içeren kasetler, yayınların tetikleyici olabileceğini çok net çağrıştırıyor. Topluma yaşatılan algılama, travma, güçlü iktidar, ittifaklarına karşı çıkanların gözünün yaşına bakılmayacağı.
Çok sayıda cenaze kaldırılması bağlantılı acılı, gözyaşlı törenlerde siyasetin sivil kadroları ile askerlerin yan yana gelmeleri, ağırıkları aynı içerikte kaçınılmaz buluşulan söylemleri, Milli Güenlik Kurulu’nda sivil-asker karışık oturmanın anlamları üzerine verilen imajlar, yapılan değerlendirmelerden nasıl sonuçlar çıkarılabilir? Askeri operasyonların gücü üzerine övgülü resmi açıklamalarla, yandaş medyadan gelen ağır suçlamalar arasında kalan kamuoyu ne düşünür? Türkiye’nin bütünlüğü, çıkarlarının savunulması gündemli MGK kararlarının içeriği, ağırlığı ne?.. Soluksuz devreye giren ABD Dışişleri, askeri odaklarının belirleyiciliği üzerine ise senaryolar sınırsız.
Siz dünya, ABD medyasında öne çıkan, Türkiye’nin sağlayacağının da vurgulanması unutulmayan Esad’ın gönderilmesi ile Obama’nın iktidarının kurtarılması arasındaki senaryoları ne kadar ayrıntıları ile okuyabilecek konumdasınız? Ergenekon benzeri emekli-muvazzaf tutuklu komutanlar arasında bir ilişki kurma paranoyanız da var mı? Ya da tam tersi, Türkiye’nin AKP iktidarlarında yeni süper güç, yeni Osmanlı İmparatorluğu’na doğru yol aldığına inananlardan mısınız? Kuzey Irak, Suriye’den başlayarak İslam dünyası sorunlarını iç işlerimiz olarak görenlerden misiniz?
Dünkü Başbakan Erdoğan’ın bütün sülalesi, Bakanlar Kurulu üyeleri-eşleri, her alandan popülerlik önde, sanatçıların da toplandığı çok medyatik, dünyaya dönük Somali insani yardım çıkarması görüntülerinin, cenaze kaldırma görüntüleri arasında uzun uzun yer almasına ne diyorsunuz? Somali dramı ile örnek, Afrika önde, dünyanın çoğunluğu ile birlikte acımasız sömüren, bu hale düşüren emperyalist güç odakları, siyasi iktidar sorumluları, stratejik müttefiklerimiz, bu büyük insanlık dramı on binlerle çocuk ölümünde bile arazi vaziyetteler. Türkiye Erdoğan’ın konuşmasından da çıkardığımız üzere Somali’yi kurtaracak proje, yatırımların peşinde, en önünde.. Sadece Türkiye değil, Somali halkı, İslam dünyası sizinle gurur duyuyor.. Papanın İspanya ziyaretinde çok para harcandığı diye gösteri yapan “vergilerimizi harcayamazsınız” diyen insanlıktan çıkmış(!) İspanyollara yuh olsun.
Şükran Soner/Cumhuriyet
Yorum Gönder