- Önce özel yetkili polis (organize işler) harekete geçirildi.
- Sonra
özel savcı Mehmet Berk iddianame hazırladı.
- Mehmet Berk'in dosyasını özel
yargıç Mehmet Ekinci kabul edip yargılamayı başlattı.
- Özel mahkeme
yargıladı ve benim çok önceden yazdığım gibi Fenerbahçe'ye cezayı
kesti.
Amaç; Fenerbahçe'yi başsız bırakmaktı; sonra da gelip sahip çıkıyormuş
havasında ele geçirmekti.
Ama Fenerbahçe direndi.
***
Şimdi yeni bir
operasyon başlatılmış anladığım kadarıyla.
Madem ki özel polis, özel savcı,
özel hakim, özel mahkeme yetmedi o zaman size bir de 'özel hakem'
yollayalım.
O; bulsun bir fırsatını. Fenerbahçe'yi mağlup edecek kararları
imal etsin.
Sonunda Fenerbahçe taraftarı; Fenerbahçe yönetimine kızsın. Aziz
Yıldırım'ı da Aykut Kocaman'ı da protesto edip çekilmeye zorlasın.
Cumartesi
günkü Eskişehir-Fenerbahçe maçını izleyince buna inandım.
Sadece Caner'in
kasten atılması değil; penaltı pozisyonları da.
Alın 1. devrede Sow'un
Eskişehir ceza alanında arkadan kucaklanmasını; omuzlarına açık açık
basılmasını; topa vurmasının engellenmesini...
Eskişehir lehine çalınan
düdük; bunun yanında solda sıfır...
***
FB'liler haklıdır: 3 Temmuz
operasyonu sürüyor.
Göreceksiniz başka hatalar da yapılacak. Ama hep
Fenerbahçe zarar görecek.
Zaten 'karar ertelemesi' adı altında bir damga da
vurdular kulübe.
Böyle bir durumda artık ne Aziz Yıldırım'ı eleştiririm; ne
de Aykut Kocaman'ı.
Artık daha fazla Fenerbahçe daha fazla destek...
Fırat
Aydınus'ların ve arkasındakilerin inadına...
ÖLDÜRÜLSE İYİ
MİYDİ?
İnanamıyorum...
AKP'liler; gazeteci Cüneyt Ünal'ın Suriye
cehenneminden kurtarılmasına çok kızmışlar.
Beşşar Esad'a baskı yaparak
Cüneyt'i alan CHP'li heyete demediklerini bırakmıyorlar.
Lafı evirip çevirip
vuruyorlar.
Halbuki bu konu TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda konuşulmuş.
CHP'liler; orada Cüneyt'i kurtarmak için ortak çalışma teklif etmişler;
AKP'liler reddetmiş.
Gazetecilerin aileleri hükümete baş vurmuş; cevap
alamamış. İnsan hakları örgütleri, sivil toplum kuruluşları, aileler CHP'den
yardım istemişler.
CHP de çok doğru bir kararla bu işte sorumluluk
almış.
Vay sen misin Suriye'ye giden; Cüneyt'i kurtaran?...
İnsaf
efendiler; insaf! Çünkü insaf, imanın yarısıdır.
Beşşar Esad; 'Bu kişi
isyancıların aracsındaydı, tanıyamadık' deyip de Cüneyt'i orada öldürtse
idi...
Siz de bunu öğrense idiniz...
Burada yeri göğü yıkıp Suriye'ye
karşı yaman bir propaganda başlatacakmışsınız.
Demekki derdiniz şunun bunun
canını kurtarmak değil.
Derdiniz Suriye'ye düşmanlık imal etmek.
AKP'li
vekil Şamil Tayyar öyle kızgın ki... Öyle çarpıtıyor ki...
'Esat'ın canı
cehenneme!' diyen CHP'li Muharrem İnce adına da özür dilediler mi?' diye,
soruyor.
Yani; Cüneyt Ünal'ın özür dilenerek kurtarıldığını... Bunun yanlış
olduğunu vurguluyor.
AK'liler için önemli olmayabilir ama İslam Peygamberi
bize hissettirir ki: Bir kişiyinin hayatını kurtaran; bütün insanlığın hayatını
kurtarmış gibi olur.
Sadece Beşşar Esad değil Şamil Tayyar da Hüseyin Çelik
de diğer AKP'liler de inşallah bu ölümsüz gerçeği
hatırlarlar.
ÇOCUĞUNUZ OLMUŞ
Beşşar Esad ne dedi:
'Ben Suriye'nin kuzeyini PKK'ya bıraktım.'
Uzun süredir bunu yazıyordum; ne
yazık ki dediğim çıktı.
Beşşar Esad'ı İsrail-ABD istemiyor; diyerek biz
devirmeye kalkıştık. Bu politikamız sonucunda, Irak'ın kuzeyinden sonra
Suriye'nin kuzeyi de terör örgütünün eline geçti.
Bizimkiler hala
Filistin-Gazze nutukları atıyor.
Onu da yalancıktan; milleti kandırmak
için...
Yorum Gönder