İsrail’in Gazze saldırısı 2008’le eş tutularak değerlendiriliyor hep.
2008’de de İsrail, ABD seçimlerinden bir ay sonra ve kendi
seçimlerinden bir ay önce Gazze’ye saldırmıştı.
Başbakan Erdoğan da böyle değerlendirdiği için Netenyahu’ya şu mesajı veriyor: “Bilesin ki 2012’nin şartları, 2008’in şartları gibi değildir.”
Bu teze sarılanlara göre İsrail bu zamanlama ile ABD yönetimini
baskılamayı ve kendi seçimlerine de siyasi malzeme üretmeyi hedefliyor!
Kuşkusuz İsrail’in böyle bir hedefi vardır elbette ancak Gazze’de İsrail’in hedeflerinden ötesi sahneleniyor!
TÜRKİYE-MISIR, İRAN’IN YERİNE OYNUYOR
Peki, o zaman hedef ne?
Hemen belirtelim: Suriye’de çarpışanlar şimdi de Gazze’de çarpışmaya soyunmuşlardır!
Suriye’de İran-Irak-Suriye cephesiyle karşı karşıya gelen
Türkiye-Suudi Arabistan-Katar cephesi, Gazze’de yanlarına bu kez Mısır’ı
da almaya çalışarak yeni bir cephe açmaktadırlar.
Bu o kadar açıktır ki, Zaman yazarı Ali Bulaç haklı
olarak şu uyarıyı yapmaktadır: “Eğer Filistin direnişinde Türkiye ve
Mısır, İran’ın yerini almak istiyorlarsa, maddi karşılığı olmayan
retoriklerin ötesinde İran’ın direnişe sağladıklarının fazlasını
sağlamaları beklenir.” (Zaman, 19 Kasım 2012)
Bulaç ikinci bir uyarı daha yapmaktadır: “Hangi yönetim bu işe
bulaşırsa, eninde sonunda ya Batı ve İsrail’e avantaj sağlamak isterken
kendi kamuoyuyla karşı karşıya gelir, meşruiyetini kaybeder; ya da Batı
ve İsrail ile bizzarure çatışmaya girer.”
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi FHKC’den Adil Smara da meseleye
aynı yerden bakıyor ve Gazze’de Türkiye-Mısır ekseni kurulmaya
çalışılmasını “Müslüman Kardeşleri Gazze’ye yerleştiren köprü” olarak
değerlendiriyor.
ERDOĞAN’IN İŞİ HAMAS’I DURDURMAK
En iyisi İsrail’in Gazze’ye saldırısından hemen önce meydana gelen kimi olguları sıralayalım:
1) Katar Şeyhi El Tani 23 Ekim’de sürpriz bir şekilde Gazze’yi ziyaret etti. İran’ın Fars Haber Ajansı, El Tani’nin
bu ziyarette Hamas liderlerine saat ve dolmakalem hediye ettiğini
belirtiyor ve ekliyor: “Bu hediyeler, İsrail uydularına düşük frekanslı
sinyaller yolluyor ve bu sayede İsrail uçakları diledikleri Hamasçı’yı
kolayca bulup vuruyor.”
İran’a göre İsrail Hamas’ın askeri lideri Cebari’yi bu şekilde öldürdü.
2) Pek çok analist, İsrail’in Hamas’ın lideri Cebari’yi öldürmesine şaşırdı. Zira Cebari son olarak İsrailli esir askerle Filistinlilerin takasını sağlamıştı!
FHKC’den Adil Smara’nın şu sözleri önemli: “Hamas liderlerinden İsmail Haniye’nin, Ramallah hükümeti yolundaki istişarelerinin önünde engel olan Cabari’nin ortadan kalkmasından sanki bir rahatlık duymuş gibi başladığı konuşmasını dinlediğimde, bu gözlemlerden emin oldum.”
3) AKP’nin koruması altında İstanbul’da yaşayan Tarık Haşimi’nin bu ay başında MOSSAD ajanlarıyla görüştüğü ortaya çıktı. Bu görüşmenin AKP bilgisi dışında olması mümkün değil.
4) İsrail Maslahatgüzarı yanında MOSSAD ajanlarıyla birlikte
TBMM’de AKP’li Dışişleri Komisyonu Başkanvekili’ni “randevusuz” ziyaret
etti.
5) Türkiye, resmi olarak İsrail’in Hayfa Limanı’na Ro-Ro seferleri başlattı.
6) Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel Suudi Arabistan’a gitti.
7) Tamam, Erdoğan “İsrail’in savunma hakkı var” diyen Obama’ya “bu nasıl adalettir” diye seslendi ama Washington’dan gelen “Hamas’a baskı yap” çağırısına da uydu!
Başbakan Erdoğan’ın bu talepten sonra El Fetih’le Hamas’ı
birleşmeye çağırması ilginçti. Filistin’in bölünmüş yapısından bugüne
kadar hiç rahatsız olmayan Erdoğan’ın çağrısı manidardı.
ABD Başkanı Barrack Obama’nın son olarak “Hamas’ın durdurulması Erdoğan ile Mursi’nin sorumluluğudur” demesi, aynı zamanda bir göreve işaret etmekteydi!
Yorum Gönder