Bir valiz Dolar ve Beyefendi ile Baransu! - Sabahattin Önkibar

Mehmet Baransu’yu biliyorsunuz.
Taraf Gazetesi’nde yazan F tipine olan aşkı ve ilişkisi ile tanınan biri…
Balyoz tezgahında başrolde olan oydu çünkü çuvallar dolusu sözde belgeleri savcılara o teslim etmişti.
Keza Şike olayında da o vardı.
Baransu gazeteci ambalajlı olmasına rağmen kimileri ona operasyon müridi diyor.
İşte bu Mehmet Baransu hatırlayın bir süre önce köşesinde bir AKP’linin İsviçre’den getirdiği bir valiz dolusu doların nerelere dağıtıldığını sormuştu.
O konu ile alakalı olarak daha sonra ne Baransu bir şey yazdı ne de genel medya olayın üstüne gidebildi.
Kimileri Baransu’nun bu konuyu deşmemesine, o dosya ile kendini korumaya aldı bile dedi.
Ve önceki gün:
Baransu, Beyefendi tarifi ile Başbakan’ın MİT’e kendini izlettiğini söyledi ve bunu şikayetçi olduğu iki MİT görevlisi için soruşturma izninin verilmemesine bağladı.
İddia vahim, çünkü kapalı telefonların bile dinlenebildiği bir ortamda Başbakan iki ajanı Baransu’nun peşine niye taksın?
Yoksa Mehmet Baransu gerçekten çok şey biliyor da her ihtimal dikkate alınıp onu enterne etme adına teyakkuza mı geçildi?
Baransu bu arada MİT’in kendi izleme kararını önceden öğrendiğini ve MİT’çileri yakalatma adına iki kere tuzak kurduğunu bizzat kendisi anlatıyor.
Peki Baransu bütün bu bilgileri nereden öğrendi?
Muhtemelen Emniyet istihbarattan!
MİT ile Emniyet istihbarat arasında yaşanan çatışma değil midir bu?
Hadisenin özeti şudur:
Malum Başbakan ile F Tipi arasında bir süredir birinci belirleyici olma bağlamında ciddi bir sürtüşme var.
Başbakan, Hakan Fidan olayında rest çekmesine rağmen F Tipinin örgütlendiği Emniyet ile yargının fazla üstüne gidemiyor çünkü F Tipinde kendisi ya da yakınlarına ait bazı dosyaların olabileceğinden korkuyor ki Baransu’nun bir valiz dolar yazısı aslında onun işareti gibidir.
Çankaya yolunda olan Erdoğan sürpriz bir vurgun yememek için açık bir savaş yerine kendini öne atan Baransu’yu etkisiz kılmak istemiş olabilir.
Burada altı çizilmesi gereken, perde gerisindeki dehşet şeylerin dolduğunun artık saklanamaz noktada olmasıdır.
***
Öcalan önce villaya sonra Kürdistan’a!
Bir şey artık nettir ki bunu Adalet Bakanı bile saklamıyor.
AKP’nin Kürt meselesinde bundan sonra yegane ve mutlak muhatabı Öcalan’dır.
Açlık grevi olayında ona verilen insiyatif bu kararın kamuoyuna ilanıdır.
Dürüst olalım siz Öcalan’ın yerinde olsanız böyle bir tabloyu fırsata çevirmez miydiniz?
Öyle ya adam müebbetlik yani ölene kadar hapiste kalacak.
Soruyorum böyle birinin ilk ve temel şartı kendi özgürlüğü yani affı olmaz mı?
Hiç kuşkunuz olmasın çok sürmez, Öcalan önce kendisi için inşa edilen villaya çıkacak!
Akabinde de af ve ver elini Kürdistan!
Olmaz demeyin böyle bir anlaşma olmasaydı Öcalan PKK, KCK ve BDP’ye mektup yazıp açlık grevini bitirin der miydi?
Ama millet böyle bir affa karşı çıkar mı dediniz?
Hangi milletten bahsediyorsunuz!
Yahu Başbakan çok değil bir buçuk yıl önce “Kim bizim için Öcalan ile görüşüyor diyorsa şerefsiz ve alçaktır” demedi mi ve sonrasında “Evet müsteşar yardımcım beni emrimle gidip görüştü ve benim mesajımı götürdü” açıklamasını yapmadı mı. Peki bunları duyan millet ne yaptı Erdoğan’ı taşa mı tuttu!
Göreceksiniz Öcalan’ı terörü bitirecek ve barışı yaratacak diye adam sunup salıverecekler ve bir de üstüne teşekkür edecekler.
***
Maliki ordusunun taarruzu ve Kürdistan’ın ilan günü
Dün Anadolu Ajansı mahreci ile bir haber.
Kaynak: Kürdistan Demokrat Parti Sözcüsü Havrami.
Şunu söylüyor:
“Maliki 100 bin kişilik ordu ile üzerimize geliyor.”
Açıklamanın hemen akabinde çatışma ve ölüm haberleri.
Peki bütün bunların okuması ne midir?
Kuzey Irak’taki federe Kürt Devletinin resmen bağımsızlık ilanının eşiğinde olmasıdır zira bundan böyle Irak’ta birlik olamaz.
Bu gelişmelere paralel Türkiye’deki son tabloya bakalım:
Tayyip Erdoğan Başkanlık teklifini TBMM’ye sundu ki Başkanlık demek Federasyon demek.
Yeni Anayasa görüşülüyor.
Öcalan tam da bugünlerde toplu ölümleri engelleyen kahraman imajında!
Kürtçe ise resmen Türk mahkemelerinde!
Ve Belediyeler yasası tamam!
Irak’ta olanlarla Türkiye’deki son gelişmelerini zamanlama olarak örtüşmesi harita ve rejim değişikliklerinin habercisi değil midir?
***

Palavrayı bırak, Kürecik Radar Üssü’nü kapat!

Adam sanki Türkiye’nin değil de Gazze’nin Başbakan’ı!
Dünkü grup konuşmasına Gazze ile başladı Hamas ile bitirdi.
Bir saat boyunca PKK ve onun iki gün önce şehit ettiği 5 kahraman ile ilgili tek bir sözü yok.
Ne bir minnet ifadesi ne de rahmet gönderme!
Türkiye bölünüyor onun derdi ve gündemi Gazze!
Vatanı sanki Türkiye değil de Arap çölleri!
Ariel Şaron’a savaş suçlusu derken Öcalan’ı ağzına almıyor.
Belli ki onu farklı görüyor.
Düşünün elin Arabı için Obamalara telefonlar açarken PKK terörü için 10 yıldır böyle bir teşebbüse bile girmedi.
Peki Gazze söyleminde samimi mi?
Değil, Gazze’yi istismar edip kullanıyor zira samimi olsa İsrail’i koruma adına Malatya’da dikilen radar üssünü kapatmaz mıydı!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget