Amasya’nın Ferhat’ı ve valisi! - Necati Doğru


Amasya’nın elması meşhurdur ve Ferhat’ı vardır.
Efsaneyi bilirsiniz.
Ferhat, bir nakkaştır.
Saray’ı süsler.
Fırçasından zarafet dökülür.
Sultan’ın kız kardeşi Şirin’e aşıktır. Şirin’i Sultan’dan ister.
Sultan bu!
Ferhat’ı olmayacak işe sürer.
Dağı del. Suyu getir.
Şirin’i al.
Şahinkaya derler, su onun arkasındadır. Ferhat alır külüngünü vurur kayalara… Vurur… Durmaz vurur… Dağı deler, Amasya suya kavuşur. Amasya’da Ferhat ile Şirin efsanesi bu “başarılamayacak olanı başarma” öyküsünden doğar.
* * * * *
Çok anlamlıdır.
Amasya Genelgesi de; Ferhat’ın dağı delmesi gibi “bağımsızlık savaşını” başarmak için yola çıktı.
21-22 Haziran 1919 gecesi 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal ve arkadaşları tarafından yaver Cevat Abbas Bey’e “Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluş belgesi” olarak yazdırıldı.
Amasya ilk adımdır.
Biz unutsak da okur unutmuyor; Amasya’daki son “29 Ekim kutlaması”nın yapılışını hatırlatıyor.
İsmini vermeyeceğim.
Okurum Amasya’da oturuyor.
Mektup göndermiş.
“ Necati Bey, 29 Ekim günü yayınlanan yazınızda ‘Cumhuriyet kutlamasını sütlaç-kazandibi- dondurma satılan pastanelere taşıyarak kazandibi valisi olmayı seçenler çıkıyor. Bu hafiflikler, Cumhuriyeti küçültemez’ diye yazmıştınız” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor.
* * * * *
“Amasya’da Şeker Fabrikası, Üniversitesi, Halk Eğitim Merkezi, Müze binaları var. Ayrıca Amasya Genelgesi’nin hazırlandığı Saraydüzü Kışlası da yerinde duruyor. Kışla binası yenilendi müze oldu. Adı da Milli Kurtuluş Müzesi yapıldı.
Amasya’ya gelen turistler bu binaya hayran kalıyor.
Cumhuriyet kutlaması pastane yerine buralarda yapılabilirdi.
Anlamlı olurdu.
Yeni Vali Abdil Celil Öz, ‘geniş mekanı ve ay yıldızla pastası da var’ diyerek Cumhuriyet kutlaması için kentte yeni açılmış Mudo Pastane’sini seçmişti.
Dondurmacı reklamı da yapmış oldu ve kendinden önceki Vali Celalletin Çilesiz’i de suçlayıp ‘Önceki valiler döneminde Amasya’da Cumhuriyet resepsiyonları otel salonlarında yapılıyordu’ dedi.
Bilimsel deney yapılıyor.
Bir büyük havuz var.
İçine köpekbalığı koymuşlar.
Günlerce aç bırakmışlar.
Köpekbalığı açlıktan ölecek.
Kırılmaz camdan bir büyük fanus içine köpek balığının en çok sevdiği yiyecek olan tuna balığını atmışlar.
Fanusun camı o kadar parlak yapılmış ki, köpek balığı, tuna balığını denizde yüzüyor sanmış.
Saldırmış.
İlk saldırıda dişini kırmış.
Yine saldırmış.
Ağzını parçalamış.
Bir daha saldırmış.
Öbür dişleri de gitmiş.
Köpek balığı, çaresiz çekilmiş havuzun kenarına açlıktan ölmeye razı olmuş bekliyor.
Açmışlar cam fanusu ve tuna balığını aç köpekbalığının önüne atmışlar. Fakat köpek balığı hiçbir hamle yapmıyor.
Çünkü kendini inandırmış.
Yiyemeyecek tuna balığını.
Zihnini kelepçelemiş.
Bu bilimsel deney hikayesini eski Amasya Valisi Celalettin Çilesiz, ‘zihinleri kelepçelerden kurtarmak’ için anlatırdı.”
* * * * *
Amasyalı okurum mektubunu burada bitiriyor.
Gerisini siz anlayın:
Zihinler kelepçelenmiş.
Ferhat’ın dağı delişini unutur.
Amasya Genelgesi’ni hatırlamaz.
Genelgenin yazıldığı binayı görmez.
Cumhuriyeti pastaneye kapatır.
Pastane reklamı yapar.
Amasya’nın Ferhat’ı var.
Bir gün gelir.
Zihinlerdeki kelepçeleri de kırar.

https://sozcu.com.tr/amasyanin-ferhati-ve-valisi.html

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget