Adı Orhan Aykut. Daha önce Tekirdağ Cezaevi’nde yatıyordu, şimdi Metris
Cezaevi’nde.
Kendini eski bir ülkücü olarak tanıtan Orhan Aykut 13 Aralık
2010’da Tekirdağ Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak Ergenekon ve Balyoz davaları
ile ilgili bir suç duyurusunda bulunmuştu.
Aykut, Balyoz Davası
dosyalarının bir bavul içinde, Amerikalı bir senatör ve ordudan ayrılma bir
binbaşı tarafından AKP’li Milletvekili İhsan Arslan’ın ofisine getirildiğini
ileri sürmüştü. Aykut belgelerin burada sıraya dizildiğini, bazılarına eklemeler
yapıldığını, bazılarının üzerinde oynandığını da suç duyurusunda iddia
etmişti.
Ancak suç duyurusu iki yıldır savcılığın elinde olmasına rağmen
bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadı.
Aykut’un bu suç duyurusunu
Balyoz sanığı Orgeneral Bilgin Balanlı’nın mektubundan öğrenmiş ve sizlerle de
paylaşmıştım.
Suç duyurusunda adı geçen AKP’li Milletvekili İhsan Arslan
bir açıklama göndererek Orhan Aykut’u hiç tanımadığını belirtmişti.
Geçen
haftalarda Orhan Aykut’tan bir mektup aldım. Aykut iddialarının
araştırılmamasının nedenini sorarak “İddialarımı araştırıp gün ışığına çıkartmak
gerektiği hâlde mahkemelerin görevini yapmasını kimler engelliyor?” diye
soruyor.
Başbakan Erdoğan’ın da bu konuda bilgilendirilmediğini ileri
süren Aykut “Her konuyu Başbakan’a aktaranlar bu konuyu hiç dile getirmedikleri
için ihanet içindedirler” diyor.
Diyarbakır AKP Milletvekili İhsan
Arslan’ın bana gönderdiği mektupta kendisini tanımadığını belirtmesine hayret
ettiğini söyleyen Orhan Aykut “Resmi telefon tapelerinde İhsan Arslan ile şahsım
arasında en az 500 civarı konuşma vardır. İnsan tanımadığı biriyle bu kadar çok
konuşur mu?” diye yazıyor.
Orhan Aykut AKP’den intikam alma hevesinde
olmadığını da kaydederek şunları belirtiyor; “Elimde bilgi, belge yüzlerce
şahitlik yapacak kimse olmadan böyle ciddi bir meselede ortaya çıkmam eşyanın
tabiatına aykırıdır. Mahkemeler tarafından ciddiye alınıp inceleme
başlatıldığında elimdeki doneleri ortaya koymaya hazırım.”
AKP’de vatana
millete büyük hizmetleri olan kişiler bulunduğunu yazan Aykut “intikam ya da
koltuk sevdası” olmadığını da vurgulayarak “Beş bin yıllık geleneği olan
kahraman ve Müslüman Türk ordusunun tamamını karalamaya çalışanlar millet
düşmanıdır” diyor.
Lise mezunu, ticaretle uğraşan, kendi hâlinde bir
vatandaş olduğunu belirten Orhan Aykut AKP milletvekilleri sayesinde VIP
salonlarını kullandığını, Meclis’e elini kolunu sallayarak girip çıkabildiğini,
devletin tüm kurumlarına girebildiğini ileri sürerek “Kamuoyunda
itibarsızlaştırılmama çalışılıyor. Ama inanıyorum ki her zaman olduğu gibi haklı
ve doğru olan kazanacaktır, bunların mumu yatsıda değil ikindide sönecektir”
ifadesine yer veriyor.
*****
İhsan Arslan
yalanlamıştı
Orhan Aykut’un iddialarını 29 Mayıs 2012’de bu köşede
yazmıştım. Ertesi gün AKP Milletvekili İhsan Arslan’dan bir “yalanlama” mektubu
almıştım. Arslan o mektubunda özetle şu görüşlere yer vermişti;
Köşe
yazınızda bahsettiğiniz kişiyle hiçbir yakınlığım bulunmamaktadır. Bahsi geçen
kişinin ileri sürdüğü iddiaların tamamı hilaf-ı hakikattir. Anılan şahıs, benzer
türden hayal mahsulü iddialarını bazı medya organları aracılığıyla daha önce de
gündeme getirmiştir. Bu iddialar tarafımca yalanlandığı gibi, bu tür iftiralar
nedeniyle İstanbul asliye hukuk mahkemelerinde söz konusu şahsa karşı açtığım
dava da hâlen devam etmektedir.
Beni şaşırtan, anılan şahsın iddialarını,
aslı olup olmadığına bakmaksızın aynen köşenize taşımakta beis görmezken,
bunları benden ya da bir başka kaynaktan doğrulama gereği duymamış olmanızdır.
Dolayısıyla, mesnetsiz iddiaları tek taraflı olarak aktarmanızı, objektiflikle
ve okurları doğru bilgilendirme ilkesiyle bağdaştıramadığımı da belirtmek
durumundayım.
*****
Suç duyurusu incelenmiyor Adalet Bakanı
da soru önergesini cevaplamıyor
Orgeneral Bilgin Balanlı’nın “Bu
kişinin iddiaları neden incelenmiyor” diye sorduğu Orhan Aykut’un suçu duyurusu
ile ilgili CHP Milletvekili Umut Oran Adalet Bakanı’na bir yazılı soru önergesi
vermişti. Ancak aradan geçen yaklaşık 6 ay içinde Adalet Bakanı bu sorulara
cevap vermedi.
Umut Oran’ın çok dikkat çekici iki sorusu
şöyleydi;
- Hükümlü Orhan Aykut suç duyurusunda, “Ergenekon silahları”
olarak bilinen ve gömülü olarak bulunan silahları kimin gömdüğünü ve hatta henüz
bulunmamış gömülü silahların yerini de bildiğini öne sürdü mü? Silahları gömdüğü
öne sürülen emniyet mensupları hakkında bir idari inceleme-araştırma yapıldı
mı?
- Partinize mensup eski bir milletvekilinin de ismi geçtiği için
konuyu incelediniz mi, sözü edilen ancak ismi verilmeyen ABD’li senatörün kim
olduğu hakkında araştırma yapıldı mı?
*****
Orhan Aykut’un
iddiaları
Ergenekon ve Balyoz davaları konusunda suç duyurusunda
bulunan Orhan Aykut’un iddiaları özetle şöyleydi:
1- Ergenekon silahları
olarak bilinen ve gömülü olarak bulunan silahları kimin gömdüğünü
biliyorum.
2- Aynı kişiler henüz bulunmamış silah ve mühimmat da
gömdüler, bunların yerini biliyorum.
3- Diyarbakır Milletvekili İhsan
Arslan askeri rütbeli kişiler hakkında bilgiler topluyor, Ankara’daki 22 katlı
binasının 5’inci katında bu belgeler üzerinde ilaveler yaptırıyor ve bazı sahte
belgeler oluşturuyor.
4- Eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya İhsan Arslan’a
sahte belge hazırlama ve bilgi toplama işinde yardım ediyor.
5- Amerikalı
bir senatör ve ordudan ayrılma uzun saçlı bir subay Balyoz Davasına neden olan
belgeleri bir çuval içinde getirerek İstanbul 4. Levent’teki bir otelde benim de
bulunduğum sırada İhsan Arslan’a teslim etti.
6- Çuval içindeki belgeleri
İhsan Arslan bizzat kendi aracı ile Ankara’ya götürdü, söz konusu 22 katlı
binanın 5’inci katında bu belgelere eklemeler yapıldı, ayrıca sahte belgeler
oluşturuldu.
7- Zir Vadisi’nde bulunan silahları Ankara Emniyeti
İstihbaratındaki polisler gömdü. Bu silahlar hükümete bir başkaldırı olması
hâlinde kullanılacaktı.
8- İhsan Arslan Tuncay Güney’e Mevlüt Çınar adına
sahte pasaport hazırladı. Güney bu pasaportla Türkiye’ye giriş yaptı. Kendisine
300 bin dolar para verilerek Ergenekon hakkında açıklamalar yapması dikte
ettirildi. Güney’in ifadesi yine Ankara’daki Arslan’ın ofisinde kayda
alındı.
Yorum Gönder