Bilindiği gibi Deniz Feneri e.V. soruşturmasını yapan Cumhuriyet Savcışları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz “Görevi kötüye kullanma ve sahtecilik” suçlamalarıyla bu dosyanın soruşturması görevinden el çektirilmişti.
Deniz Feneri dosyasının sanıklarının yakınmaları (şikâyetleri) üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), görevden el çektirilen her üç Cumhuriyet Savcısının üzerine atılı suçlardan yargılanmaları için izin vermişti.
Cumhuriyet Savcılarına el çektirildiği 2011 Temmuz ayında, olay gündeme oturmuş, yazılı ve görsel medyada olumlu ve olumsuz birçok eleştiri yapılmıştı.
Cumhuriyet Savcıları yargılandıkları Yargıtay 11. Ceza Dairesi 16 Kasım 2012 tarihindeki yargılamada Her üç Cumhuriyet Savcısı hakkında aklama kararı verdi.
Bu safhaya kadar yapılanlara zamanında olumlu ve olumsuz herşey yazılıp söylendiği için bir şey diyemiyorum.
Ancak, 20 Kasım 2012 tarihinde yazılı medyaya yansıyan HSYK 1. Daire Başkanı Sayın İbrahim Okur’un demeci üzerine söylenecek çok söz vardır.
Sayın Okur demecinde “Kurul, Savcılar hakkında kovuşturma izni vererek yargı kararıyla aklanmalarının önünü açtı” demektedir.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından verilen aklama kararından sonra Sayın Okur’a sormak gerekir.
-Bu soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılar, Yargıtayca aklandıklarına göre, üzerine atılan suçları işlediklerine dair hangi gerekçe ile soruşturmadan el çektirdiniz?
-Belirttiğiniz gibi yargıda aklanmaları için izin verirken, onurlarını kırdığınızı kamuoyunda suç işlemiş algısını yarattığınızı düşünmediniz mi?
-Deniz Feneri soruşturmasını yürüten bu Cumhuriyet Savcılarının birçok gerçeği açığa çıkaracağı konusunda kamoyunun büyük çoğunluğunda oluşan algının varkına vardınız mı? Varmadınız mı?
-Varıp soruşturma izni verdiyseniz, Yazık olmuş bu Cumhuriyet Savcılarına.
-Varmadan soruşturma izni verdiyseniz yazık olmuş bağımsız yargıya.
Sayın Okur, kusura bakmayın sözün kısası, bu demecinizdeki gerekçe pek inandırıcı olmamıştır.
Yargı, her yurttaşın sıkıştığında sığındığı son limandır. Günün birinde hepimize gerekecektir.
Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki;
“Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.”
Yargının bağımsızlığını korumada, HSYK’nun rolü yadsınmayacak kadar önemlidir.
“Ankara’da Hâkimler vardır” dedirten Yargıtay 11. Ceza Dairesi üyesi meslektaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
20.11.2012
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder