Gömlek değiştirdim diyerek, özgürlük demokrasi vaatleri, refah, bolluk, huzur gibi yaldızlı sözlerle arayış içerisinde olan Türk Halkını yanıltıp iktidara gelen AKP’nin gerçek yüzü günbegün ortaya çıktı.
Söylediklerinin tam tersini yapan AKP toplumu kendisine muhtaç hale getirerek önce sadaka kültürünü yerleştirdi, sonra sindire sindire Cumhuriyetin tüm kazanımlarını ortadan kaldırmaya başladı. Hareketin mimarı Erbakan, değişim kanlımı olacak kansız mı derdi. Öğrencileri onun yapmak istediğini alıştıra, alıştıra kansız yapıverdi. Bunun adı resmen karşı devrim, darbe oldu.
Ne yazık ki AKP ye hesap soracak resmi bir merci de kalmamıştır. Başbakanlık, meclis başkanlığı ve cumhurbaşkanlığı tam bir sacayak olmuş, buna meclisteki sayısal çoğunlukları da eklenince Türkiye tek partili diktatörlükle yönetilen ülke konumuna gelmiştir. Kaynayıp durmaktadır.
Beğenmedikleri, yerden yere vurdukları, gelmiş geçmiş dünya liderlerinin gıpta ile taktir ettikleri Atatürk ve onun kurmuş olduğu modern Türkiye Cumhuriyetini yok etmek için ellerinden geleni yapan bir iktidara karşın en güzel yapılacak hareketin Atatürk’te birleşmek olduğunu yineliyorum.
Demokrasi, özgürlük palavraları ile sırf kendi Stratejik çıkarları için Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren, kendisini dünyanın efendisi gören Amerika’ya ve bu iktidara dur demek artık şart olmuştur.Gün geçtikçe ve başbakanın tutarsız sözleri karşısında PKK denen kokteyl düşman cesaret bulmakta ve de her gün kahpeliklerine devam etmektedir.
Kalplerimiz yana yana cehennem ateşine döndü.
Şehit ve yaralı asker haberlerini kimileri kanıksadı artık ve duyarsızlaştılar. Sanki öldürülen, bacağı, kolu kopan sakat kalan çocuklar dış kapının dış mandalıymış ta, bizim yavrularımız değilmiş gibi. gibi.
Biz nasıl bir ülke olduk ya?
Üzüm üzüme bakarak kararırmış misali AKP leştik sanırım.Onlarca televizyon kanalı haberleri sansürlü olarak geçiştirirler ve şehitlerimize bir parça olsun saygı duymadan normal programlarını sazlı sözlü yaparlar.
Basın deseniz aynı durumda magazin haberleri memleketin şu halinden daha önemlidir sanırsınız.
Başbakandan korkarlar zira mamaları kesilir. Para onlar için vatandan daha önemlidir.
Aydınlık Gazetesi, Sözcü gazetesi ve onların yürekli paragöz olmayan yazarları iyi ki varlar diyorum. Şimdilerde YURD gazetesi ve birkaç ulusal gazete daha çıktı. Bu gazetelerin çoğalması gerekir ama nasıl?
ULUSAL Kanal sayesinde gerçekleri öğrenebildiğimiz için tüm emeği geçenlere buradan teşekkürlerimi ve sevgilerimi gönderiyorum.
****
Yine şehitler, bombalar ve yine KAHPELİK!
Başbakan her gün değişik konuşmalar yapıp duruyor
Hangi sözüne inanalım ey başbakan? Diye sorar oldum.
"Terörle mücadele, siyasetle müzakere" derken Bir başka zaman, “MİT her gün her türlü hareketi yapabilir. Mesela yarın İmralı’ya gitmek gerekiyorsa müsteşarıma, ”Gerekeni yap derim. Yeter ki akan kan dursun”. Diyorsun.
(Oysaki kanı durdurmanın tek yolu Amerika boyunduruğundan çıkmak ve PKK ya Barzani denen adama bitirene kadar vurmaktır.)
Bir yandan asker siyasetten uzak durmalı derken diğer taraftan18 yaşa seçme seçilme hakkı getiren değişikliğe Harp Okulu öğrencilerini de ekliyorsun.
Bilemiyorum hangi ince hesaplar içerisinde başbakan ama bazen evdeki hesaplar çarşıya uymazmış.
Bu gidişat hiç hoş değil. Hiç ummadığı anda başbakanın kendi deyimi ile Men dakka dukka ya dönüverir işler.
Şu bir haftalık geçen zaman diliminde yine kaç yaralımız kaç şehidimiz oldu saymak istemiyorum artık. Polisiyle askeriyle hepsi bu vatanın evlatları, onlar vatana sahip çıkarlarken bu uğurda can verirlerken bizler ne yapıyoruz?
Ya eğlence yerlerinde vur patlasın çal oynasın hesabı eğleniyoruz ya da evlerimizde rahat koltuklarımızda oturup beyaz camın esiri oluyoruz.
Yazıklar olsun hepimize! Ocaklar sönüyor, analar, bacılar çocuklar ağlıyorlar, neden çocuklarımız öldürülüyorlar? Ne uğruna ha?
Ağrı'nın Eleşkirt ilçesinde askeri aracın geçişi sırasında"Doğal gaz boru hattına hain eller tarafından uzaktan kumandalı zaman ayarlı patlayıcı saldırı neticesinde 28 fidanımız yaralandılar.. Onlar hastane köşelerinde acılar içerisinde kıvranıyorlarken aynı acıyı yüreklerimizde hissedebiliyor muyuz? Sanırım gittikçe insanlıktan uzaklaşıyoruz.
Tüm olanlar karşısında başbakanın ve bazı ağızların akan kanı durdurmak için PKK ve BDP nin istedikleri yapmak yani uğrunda nice canların gittiği topraklarımızdan, onurumuzdan ödün vermek asla düşünülmemelidir bence. Kim böyle konuşursa inanın artık ona düşmanım gözü ile bakar oldum.
Amerika’nın stratejik çıkarları için onların uşaklığını yapmak Türk Milletine yakışmıyor. BOP projesi batsın. Dört mevsimi yaşadığımız tüm dünyanın gözü olan verimli topraklarımız,bizim vatanımız bize yeter. Kahrolsun faşizm diyorum.
****
NİHAYET!
Moskova'daki Amerikan Büyükelçiliği önünde Komünist Partisi ve Uluslararası Avrasya Harekatı üyeleri “Amerika elini Suriye’den çek”, “NATO Suriye’den defol” sloganları atarak Amerika’yı protesto etmişler.
Avrasya Harekâtı koordinatörü Natella Speranskaya, tüm ülkeleri Amerikan emperyalizmine karşı birleşmeye çağırmış.
Gecikmiş bir çağrı olsa da bu bir adımdır diye düşünüyorum. Amerika karşıtı tüm güçlerin bir çatı altında birleşmesi sadece Suriye için değil dünyanın selameti bakımından sevindirici bir harekettir.
Başbakanımız her zaman Türkiye’nin dış ülkelerde itibarı arttı diyor ama Suriye meselesinde hiçbir ülke yanında olmuyor. ABD PKK gibi Türkiye’yi kendisine maşa yapıyor ve ateşe atıyor kendisi ise sadece seyrediyor.
Suriye’nin iç işlerine karışmamalıyız. Esad için babasını örnek gösteriyorlar, olabilir veya olmayabilir. Burada söz konusu, ayrıca Esad’ı kahraman yapan bir ülkeye yapılan kalleşliğe varan dışarıdan müdahaledir. Amerika’nın demokrasi, özgürlük götürdüğü ülkeler ortadadır. Arap ülkeleri arasında en moderni, çağdaşı yine Suriye’dir. Şeriatla yönetilen ülkeleri görmezden gelenlerin Esad’ı neden yıkmak istedikleri de ortadadır.
***
Ustalardan Necati Doğru SÖZCÜ deki köşesinde İncirlik’e inen uçaklar karpuz mu taşıyor! Diye sormuş. Ben de âcizane meraka ettim İncirlik’e inen uçaklardan Türkiye bir para alıyor mu acaba? Hani bizler kendi vatanımızdaki köprülerden geçişlerimizde ödeme yapıyoruz ya! Aklıma takıldı…
***
CHP den güzel şeyler
Atatürk’ü unutturacaklar ya, Denizli 'de yeni yapılan hükümet binasında üzerinde ''Türkiye Cumhuriyeti Denizli Valiliği'' yazılı tabelanın kaldırılarak yerine ''Denizli Hükümet konağı'' yazılı tabela asılması karşısında; CHP Denizli Merkez İlçe Başkanı Ömer Yurtseven kıyameti kopartıyor. Halkı yanına alıp tepkisini gösteren, konuyu Denizli Valisi Abdülkadir Demir'e ileten Yurtsever’e tabelanın kendilerinden habersiz(!) asıldığını ifade eden vali beyden, yeni tabelada Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin bulunacağı sözünü alıyor. Tabela değişiyor..
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Ankara’da 29 Ekim yürüyüşüne izin verilmemesi karşısında;
Atatürk ve Cumhuriyet'e bu öfke, kin ve nefret niye? Diye sorarak
“Bilim adamlarını, gazetecileri, yurtsever askerleri ‘Silivri Toplama Merkezinde’ öğütüp yok etmeye çalışsan da Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük eseri olan Cumhuriyet’i yok edemeyeceksin. Bu millet sana izin vermeyecek” diyen Oran, “Artık yeter, o Cumhuriyet mitingi olacak Başkent Ankara’da buluşacak olan onbinler ilk Meclis’ten atasına, Anıtkabir’e yürüyecek. AKP hükümeti halkın cumhuriyetine sahip çıkmasını önleyemeyecek, hepimiz 29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyetini kuran iradenin bir araya geldiği Ulus’ta ilk meclisin önünde olacağız. O Cumhuriyet mitingi yapılacak” dedi.
Sn.Umut Oran’ın bu sözlerinin altına ben de imzamı atıyorum.
CHP den böyle yürekler, muhalefet bekliyoruz işte.
Sevgi ve saygılar tüm yoldaşlarıma.
Yorum Gönder