Nice bayramlara - Rıza Zelyut
Bağıra çağıra...
Dövüşe güreşe
Vura kıra
Ağlaya inleye
Dinleye anlaya
Sevişe koklaşa (az da olsa)
Geldik bayrama...
Bu seneki güzelliğe bakın bir: Kurban Bayramı bitiyor hemen Cumhuriyet Bayramı...
İki büyük bayram iç içe geçmiş. El ele...
Birisi manevi dünyamızın bayramı... Birisi; dünyanın en büyük devletlerinden birisinin kurulduğu tarihin; cumhuriyetin bayramı.
İkisini birden kutluyorum.
Milletimizin böyle sayısız yılları, bugünden daha huzurlu, bugünden daha zengin kutlamasını gönülden diliyorum.
ANALARIN ELLERİNDEN ÖPERİM
Üç yıl önce Hakk'a yürüyen anamın elini öpemiyorum ama bu bayramda dünyanın bütün anaları benim anamdır.
Onların o yaratan, üreten, doğurgan ellerinden bütün hasret çekenler adına öpüyorum.
Özellikle de oğlunu besleyip büyütüp bir kınalı kuzu haline getiren...
Sonra da onu gurur duyarak vatan görevine yollayan...
Ve hiç beklemediği bir saatte oğlunun şehadet haberini alan analar var ya...
Şu bayramda içi daralan; kararan ve ağlayan analar...
İşte onların ellerinden bir değil binlerce kez öpüyorum.
Biliniz ki oğlunuz; o kınalı kuzunuz Cennet-i ala'dadır.
Biliniz ki bu geçici dünya yerine o yavrunuz ebedi hayatın en şerefli noktasındadır.
Onların yüzü suyu hürmetine de biz bu topraklarda huzur içinde yaşamaktayız.
Bakmayın siz bazı sivrisineklerin geceleyin gelip sokmasına...
İçiniz rahat olsun...
Oğlunuz yaşıyor.
Hem ebedi dünyada...
Hem benim gönlümde, hem de milletin gönlünde...
BUZDOLABINA ATMAYIN
Bayram yapıyoruz, kurban kesiyoruz iyi de; bir de şu işi kitabına göre yapabilsek.
Göreceksiniz; bugün yine Türkiye kan revan içinde kalacak...
Özellikle de kurban kesiyorum diyerek hayvanlara eziyet edenleri uyarıyorum: Yapmayın; sevaba değil; günaha giriyorsunuz.
Sizler de böyle davrananları uyarın.
Kurban iyilik ve yardım içindir.
Onu eziyete, vahşete dönüştürür iseniz; beklediğiniz hayrı göremezsiniz.
***
Bir başka yanlış daha var:
Müslümanlar; kurbanı Hakk için kesiyor ama çoğunu şimdilerde kendisi yiyor.
Yanlış ki ne büyük yanlış.
Kurban paylaşımında temel bir gerçek vardır:
Kurban üç parçaya bölünür. Bir parçası kurban sahibine düşer. Bir parçası; akrabalara-komşulara; bir parçası da yoksullara.
Üçte birden fazlasını alan kurban sahibi; boşuna hayır beklemesin. O sadece gösteriş yapmış sayılır.
Hele hele kurbanı kesip birkaç parça konu komşuya verdikten sonra kalan eti buzdolaplarına doldurarak onu aylarca yemek; tamamen günahtır.
Biliyorum ki bazıları; 'Benim kurbanımdan sana ne?' diyor içinden.
Müslümanlıkta 'İyiliği ve doğruyu emretmek (göstermek); yanlışı yasaklamak' denilen ve 'Emr-i bil-maruf nehy-i ani'l-münker' diye özetlenen bir kural vardır. Bilgi ve tecrübe sahipleri, Al-i İmran (İmranoğulları) Suresi'ndeki (104. ayet) bu kurala uyarlar.
Biz de o yüzden; iyilik etmek, sevap kazanmak isteyenlere doğruyu gösteriyoruz ki onlar hedefledikleri sevaba ulaşsınlar; kurbanları Hakk katında makbul ve mübarek olsun.
Yok eğer siz; 'Ben kestim, ben yerim!' diyorsanız; o zaman sadece kasaplık yapmış olursunuz.
Üstüne üstlük bunu kurban görüntüsü vererek yaptığınız için Allah'ı da kullarını da kandırmaya kalktığınız için büyük günaha girersiniz.
Bir de kurbanı dağıtırken ayrımcılık yapanlar var. 'O aileyi sevmiyorum. Şu aile ile kavga etmiştik. Onlar zaten kurbana falan inanmazlar; boş ver onları.' deme hakkınız yok.
Kurban ile; yeni bir yıla; yeni bir barışa adım atacaksınız. Eğer içinizde çevrenizle barış yok ise kurban boşadır.
Bayramamı telefonla, e-maille kutlayan bütün okuyucularımın bayramının ağız tadı ile geçmesini gönülden arzu ediyorum.
Yorum Gönder