Kimdir Bu ‘İllegal’ Örgütler? Kimdir Bu ‘Marjinaller’?

29 Ekim Cumhuriyet Halk Yürüyüşü görkemli bir biçimde gerçekleştirildi.
Ankara Valiliği’nin yasak kararı, Başbakan’ın ve iktidar sözcülerinin tehditleri kadın, erkek, yaşlı, genç, çocuk on binlerce insanın kararlılığı karşısında etkisiz kaldı.
Atılan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganları ve açılan Türk bayrakları karşısında öfke seline kapılan polislerin biber gazları, tazyikli suları, copları, tekmeleri insanları yıldıramadı.
Cumhuriyetçiler, dillerinde sloganları, ellerinde bayraklarıyla Ulus’tan Anıtkabir’e yürüdüler.
***
Tarih, 29 Ekim 2012 günü Ankara’da yaşanan olayları Adalet ve Kalkınma Partisi’nin hanesine olumsuz bir not olarak düşecek.
İnsan, hatalarından dersler çıkartır, “Nerede yanlış yaptım” diye düşünür, kendini sorgular. Ne var ki ne AKP’nin ne de Başbakan’ın böyle bir alışkanlığı var. Başlarını iki ellerinin arasına alıp düşünecekleri yerde tam tersini yapıp yanlışlarında direniyorlar. Direndikçe de haksızlıkları daha açık bir biçimde ortaya çıkıyor.
Başbakan, Cumhuriyet Halk Partisi’ni “illegal” örgütlerin peşine takılmakla suçlarken Hüseyin Çelik de Cumhuriyet Halk Yürüyüşü’nü düzenleyen kuruluşları “marjinal” olarak niteliyor.
Yürüyüşü düzenleyen ve destekleyen kuruluşlara bakıyorum: Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Birleşik Kamu-İş Sendikası, Engelliler Konfederasyonu, Eğitim-İş Sendikası, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Hacı Bektaş Eğitim ve Kültür Derneği; İşçi Partisi, Demokratik Sol Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi.
Buraya bir bölümünü aldığım bu kuruluş, sendika ve siyasal partilerden hangisi “marjinal”, hangisi “illegal”dir?
Başbakan ve hükümet sözcüleri özellikle bu kuruluşlardan hangisinin “illegal” olduğunu kamuoyuna açıklamalıdır.
***
Birkaç soru da CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’ya: Sayın Başkan, Taksim Meydanı’ndaki tören sırasında yüksek rütbeli subaylara dönerek, “Sizin korumanız gereken Cumhuriyete biz sahip çıkıyoruz!” diye seslenirken ne düşündünüz?
Asker, 12 Eylül 1980’de olduğu gibi bir darbeyle mi koruyacaktı(!) Cumhuriyeti? Halktan umudunuzu böylesine kesin mi kestiniz? Değilse ne demek istediniz?
İvedi bir açıklama bekliyoruz.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget