Zorun Kolaylığı - Mümtaz Soysal

Zorun Kolaylığı - Mümtaz Soysal
ÇİFTE bayramları kutlayışın hemen ikinci günü ana muhalefet liderinin hayli kalabalık bir heyetle Diyarbakır’a uçması kimsenin dikkatinden kaçmamıştır herhalde.
Politikacıların hep yaptıkları gibi sıradan bir bayram ziyareti ya da gezisi mi?
Birtakım isteklerin gerçekleşmesi için başlatılan açlık grevini durdurmak için insanca bir girişim mi?
Güneydoğu ya da Kürt sorunu denen bir konuya ciddiyetle eğildiğini göstermek isteyen bir siyasal partice iyi düşünülerek başlatılmış bir kampanyanın başlangıcı mı?
Belki hepsi birden. Ama ilginç.
CHP’nin ne olduğunu belirleyen nitelikler saymakla bitmez: Gazi Mustafa Kemal’in partisi, Atatürk’ün partisi, ülkenin en eski ve köklü siyasal kuruluşu. Daha da önemlisi, adı üstünde, “halk”la “cumhuriyet” kavramlarını bağdaştırmak gibi en doğal, fakat Türkiye gibi çok boyutlu bir toplumun ülkesi için çok çetin bir işlevi üstlenen parti.
Türk halkının değişik etnik kökenlerden gelip bir bağımsızlık hareketi sonucunda “uluslaşma” yolunu benimsemiş olması, genellikle sanılanın aksine, zorlaştırıcı değil kolaylaştırıcı bir etken sayılmalıdır. Çünkü ulus, değişik ırklardan gelen, değişik inançlı, hatta değişik dilli, ama coğrafyanın ve özellikle tarihin yönlendirişiyle birlikte bağımsız yaşama aşamasına gelmiş insanların ortak ve neredeyse doğal bilinçlenmeyle yaratabildikleri bir kavramdır. İnsanlık tarihinde Mustafa Kemal gibi önderlerin başarısı, yeryüzünün çeşitli köşelerinde kendiliğinden belirmekte olan böyle bir oluşumu sezip siyasal nitelikte sağlam ve evrensel hukuk temellerine oturtmaktan kaynaklanır. Türk halkının uluslaşması da kısaca budur.
Böyle olunca, Türkiye devletinin temelindeki çağdaş ve evrensel kavramlarla Güneydoğu’daki sorunların hâlâ tam bir çözüme bağlanamamış olması, hatta bu sorunların kangrenleşip karşılıklı insan kırımına dönüşmüş olması üzerinde en çok kafa yormuş olması gereken siyasal kurum Cumhuriyet tarihinin hemen her aşamasına şöyle ya da böyle tanıklık etmiş bir CHP’den başkası olamaz. Onun için, şimdiki CHP yönetimini örneğin “anadilinde eğitim” gibi sorunlar gündeme getirilince ulus kavramını zedelemeden ve evrensel değerlere ters düşmeden ne gibi çözümler önereceğini öğrenmek bütün cumhuriyetçilerin ortak merakıdır.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget