Ülkemiz Atatürk Türkiyesi olmaktan çıktı. Yarı bağımlılıktan, tam bağımlılığa geçti. Amerika ne derse o oluyor şimdi.
Şu sıralar, ABD’nin planlayıp yönlendirdiği, “Ilımlı İslam” temelinde, bir karşıdevrim süreci yaşıyoruz.
Türkiye’yi şeriatçı ülkelerden ayıran laik, çağdaş yapı, yani 1923 Cumhuriyet devrimi yok edilmeye çalışılıyor.
Hedef, Cumhuriyet dönemini tasfiye etmek… 2002’de başlayan “Ilımlı İslam yolculuğu”na son noktayı koymak… Siyasal İslam’ın yol haritasını ve ABD’nin BOP planını tamamlamak…
Yargıyı, orduyu, Milli Eğitimi, Emniyeti, yani tüm devlet kurumlarını kuşatma ve teslim alma harekâtı bitti. Şimdi sıra, Türkiye’yi bütünüyle teslim almaya geldi.
Yıllardan beri kesintisiz kutlanan Cumhuriyet Bayramını yasaklayarak, Kemalist Cumhuriyetin başlangıç tarihini ortadan kaldırmaya çalıştılar, ama başaramadılar. Cumhuriyete sahip çıkan, direnen, karşı koyan güçlerle karşılaşınca, geri adım atmak zorunda kaldılar.
Son aylarda Derviş Mehmet’lerin, Sait Molla’ların torunları Atatürk’ten, Cumhuriyetten öç alma yarışını hızlandırdılar.
Çünkü onlar, kör bağ bıçağı ile Kubilay’ı kesen dedelerinin idam edilmesini bir türlü unutamıyorlar.
Batı ve ABD emperyalizmi de Kurtuluş Savaşı yenilgisini bir türlü hazmedemiyor.
Bu yüzden ele ele verip, Cumhuriyete, tüm cumhuriyet kurumlarına savaş açtılar. Tıpkı dedeleri, ataları gibi…
Ama avuçlarını yalarlar.
Burası ne Libya’dır, ne Irak’tır, ne Afganistan’dır, ne de Arabistan’dır. Burası, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte 1923 şanlı devrimini gerçekleştirmiş bir ülkedir.
Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın:
Siz ne Cumhuriyeti, ne 19 Mayıs’ı, ne 30 Ağustos’u, ne Atatürk’ü yok edebilirsiniz…
Buna gücünüz yetmez…
Bu yüce milletin sabrını denemekten de vazgeçin artık.
Bu büyük millet zamanı, vakti geldiğinde tehlikeler karşısında kenetlenmesini, ayağa kalkmasını çok iyi bilir. Bunu 29 Ekim’de, Ulus’ta, TBMM’nin önünde bir kez daha kanıtlayacaktır. Siz de görüp tanık olacaksınız.
Şaşıracaksınız.
Korkacaksınız.
Meydanın boş olmadığını anlayacaksınız.
Geçen yıl “deprem”i bahane ederek “Cumhuriyet törenleri”ni yasakladınız, ama yine de halk, ellerinde bayraklar ve fenerlerle büyük bir coşku içerisinde bayramını kutladı. Hem de milyonların katılımıyla…
Engel olabildiniz mi?
Olamadınız…
Olamazsınız.
Çünkü siz Ortaçağ’ı savunuyorsunuz. Sömüreni, işgalciyi savunuyorsunuz. Geçmişi, yok olanı, gericiliği, şeriatçılığı savunuyorsunuz. Mandacılığı savunuyorsunuz.
Siz Vahdettin’siniz. Damat Ferit’siniz. Ali Kemal’siniz. Derviş Mehmet’siniz.
Karşınızda ise Atatürk var. Atatürk’ler var.
Siz Tarihin tekerini geriye çevirmeye çalışıyorsunuz. Türkiye’yi parçalayıp, sömürge yapmak için mücadele veriyorsunuz.
Siz Sevr’siniz.
Karşınızda ise Lozan var.
21. yüzyılın Mustafa Kemal’leri “Tam Bağımsızlığı“, geleceği, uygarlığı, ulus devleti savunuyorlar. Bir doğa yasasıdır, bir tarih yasasıdır: Çürüyen, eskiyen, uygarlığa ayak uyduramayan yok olup gider.
AĞABABANIZ AMERİKA İLE BİRLİKTE SİZLER DE YOK OLACAKSINIZ.
Biz inanıyoruz ki AKP’ye oy vermeyen yüzde 50 ve AKP’ye oy veren milyonlarca vatandaşımız da Cumhuriyetimizin yıkılmasına göz yummayacaktır…
Onun için, kimse yanlış hesaplar peşinde koşmasın. Kimse Kemalist cumhuriyeti ılımlı ya da ılımsız İslam cumhuriyeti ve tarikat, cemaat devleti ile değiştirmeye kalkmasın. Kimsenin gücü yetmez buna. Çünkü Cumhuriyet öyle kolay kazanılmadı, kolay da teslim edilemez…
Edilmeyecektir…
Ali Eralp
Yorum Gönder