Türk Hava Yolları ve ona bağlı 14 şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu, gazetecilerle yaptığı sohbette “Uğur Dündar'a cevap vermiyorum. Bitmiş, ölü bir adamı diriltmek istemiyorum. Uğur Dündar geçmişte yaptığı işlerin hesabını versin, ondan sonra benim hakkımda yazsın!'' demiş.
Doğrusunu isterseniz bu açıklamayı okurken “Acaba ben öldüm de, haberim mi olmadı?'' diye endişelenmeye başladım.
Uzun uzun düşündükten sonra tüm cesaretimi toplayarak kendime bir çimdik attım.
Aaaa bir de ne göreyim? Yaşamıyor muyum?
Meğer Hamdi Bey, beni çoktan diriltmiş!
Hakkında yazdığım haberler, adeta bir iksir gibi hayat vermiş!
Böylece “Mümkündür bütün mucizeler!'' diyen büyük şair Ziya Osman Saba'nın dizeleri gerçek olmuş...
***
Anlaşılan şakacı bir kişiliğe sahip Hamdi Bey.
“Bitmiş, ölü bir adamı diriltmek istemiyorum'' derken de, espri yapmaya çalışmış!
Ama ne yazık ki kaliteyi tutturamamış!
Bu espriyle “En Kötü Temel Fıkraları Yarışması''na katılmış olsa, eminim açık ara birinci gelirdi!
Kendisine dostça bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Hamdi Bey siz siz olun, şakalarınızı dost meclislerinin dışında yapmayın, hele hele kamuoyuyla asla paylaşmayın.
Çünkü bulunduğunuz ortamdaki havayı bir anda buz gibi soğutup, komik duruma düşebilirsiniz!
***
“Uğur Dündar, geçmişte yaptıklarının hesabını versin!'' şeklindeki sözlerinize gelince.
Bazı okurlarım bunda bir tehdit havası sezmişler.
Ben aynı kanıda değilim.
Sözlerinizin maksadını aştığını düşünüyorum.
Zira hayatım boyunca şirket sahibi olmadım, devletle iş yapmadım, kamunun payı olan kaynakları eş, dost, akraba ve yandaş gibi kişilere peşkeş çekmedim.
Tam tersine, yaklaşık yarım asırlık meslek yaşamımda hep ülkeyi soyanlarla, kamu kaynaklarını yağmalayanlarla, yetim ve kul hakkı yiyenlerle mücadele ettim.
Hesap vermeyi değil, ödüllendirilmeyi hak ettim.
Sizin de bu gerçeği çok iyi bildiğinizi düşündüğümden, sözlerinizin maksadını aştığına ve “tehdit'' amacıyla söylenmediğine inanıyorum. Hemen belirteyim, yukarıdaki sözlerimle ben de sizi hedef almıyor, genel bir tanımlama yapıyorum.
***
Hamdi Bey,
Madem ölüyü dirilttiniz, ben de göreve getirdiğiniz bir yönetici arkadaşınızın, yükseliş öyküsünü okurlarımla paylaşayım.
“Türk Hava Yolları'na yer hizmeti sunan TGS'nin Genel Müdürü Bayram Özçelik, 1972'de Rize'de doğdu. Liseyi Rize'de bitirdikten sonra, Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. 2004 yılında THY'nin Pazarlama ve Satış Danışmanlığı biriminde uzman olarak göreve başladı. Daha sonra THY Frankfurt Müdürlüğü'nde şef olarak çalışırken, Düseldorf Müdürlüğü'ne atandı. 2006 yılında ise THY Frankfurt Müdürlüğü'ne getirildi. THY'de Pazarlama ve Satış Başkanlığı yaparken, TGS'nin Genel Müdürülüğü'ne yükseldi.''
Bu jet hızıyla yükselişe ne denebilir? Sadece 41 kere maşallah denir!..
Şu anda TGS ve THY'de, Topçu soyadlılar kadar olmasa da, Bayram Özçelik'le aynı soyadını taşıyan birçok eş, dost ve akrabası çalışıyor.
Buna ne diyelim? Kıskananlar çatlasın!
***
Size iki nedenle teşekkür borcum var Hamdi Bey!
Birincisi, beni diriltip bu gerçekleri okurlarımla paylaşma fırsatını verdiğiniz için...
İkincisi ise benim yüzümden THY ve TGS'deki Dündar soyadlı çalışanlara kızıp işten atmadığınız için!
Allah ne muradınız varsa versin Hamdi Bey!
Yorum Gönder